ÖZEL | İdil Erin Tetik @idilerintetik
Hayat seçimlerden ibarettir. Seçimler insana bir özgürlük sunabileceği gibi dar bir kafese de hapsedebilir.
Premier Lig'deki son altı maçının beşinden mağlubiyet alan Jose Mourinho, “Bazen alınan sonuçlar çeşitli önerilerin sonucudur,” sözleriyle takım oyunlarındaki ortak aklın varlığına değindi. Bu onu belki de dar kafese doğru götüren bir seçimdi. Seçimleriniz yüzünüze her zaman gülmediği gibi sizi bir yaylım ateşinin ortasında da bırakabilir. Jose Mourinho’nun seçimi onu ateşin ortasında bırakmış olabilir. Pep Guardiola'nın seçimi ise beşinci sezonunda üçüncü şampiyonluğunun anahtarını vererek özgürlüğe götürdü.
Sezon başından beri sakatlıklarla boğuşan ve forma giydiği dönemlerde de bekleneni veremeyen Sergio Agüero, resmî bir problemi olmamasına rağmen ocak ayının başında kadrodan tamamen kesildi. Forvetsiz kalan Manchester City, Pep Guardiola’nın İlkay Gündoğan’ı sahte 9 oynatma hayâllerini devreye soktu. Guardiola’nın bu hayâline İlkay gibi çabuk öğrenen bir öğrenci kolayca cevap verebilirdi ve öyle de oldu.
"Birçok kez İlkay’ın sahte 9 oynayabileceğini söyledim ve insanlar güldüler."
Pep Guardiola
GFXGörmekle bakmak arasında fark vardır. Öğretmenler sınıftaki cevherleri görebilecek tek kişidir. Her sınıfın da sessiz bir öğrencisi vardır. Kimse göremese de öğretmenin o kalabalık arasında fark edip ona rol verdiği bir öğrenciye sahiptir her sınıf. Herkes öğretmenin tercihlerini tartışırken bu seçim de öğrencinin kendini fark etme sürecini başlatır. Sizi görüp benliğinizde bir devrim yapmanıza izin veren her öğretmen belki de hayat çizginizdeki rayları bir anda ters yöne, ama sonunu göremediğiniz güzel bir yolculuğa doğru oynatır.
Bu yıla kadar kariyerinde çift haneli gol sayısına ulaşamayan İlkay, bir anda Premier Lig’de City'nin gol yükünü üstlenen isim hâline geldi ve kendi devrimini gerçekleştirdi. İlkay, Guardiola ile görev adamı olmaktan çıkıp vatmana dönüştü.
"Ofansif bir rolde oynuyorum. Ancak belki de doğru boşluklara yönelme arzum bu sezon arttı."
İlkay Gündoğan
İlkay, her işin özünde saklı olduğu gibi doğru bir yönlendiriciyle yeteneklerini farklı bir noktaya getirdi. Bu sezon meslekî refleksleri skor üretme üzerine şekillendi. Peki İlkay, profesyonelliğe adımını atmadan önce de bu sinyalleri veriyor muydu? Sahte 9 ona uygun bir rol mü? İlkay'ın, "Bana 'Nürnberg'e gelir misin?' dediğinde bir saniye bile tereddüt etmeden kabul ettim," dediği eski antrenörü Michael Oenning'e sorduk.
Şimdilerde Macaristan'ın Ujpest takımını çalıştıran Oenning, İlkay'ın hem Bochum hem de Nürnberg günlerinden öğretmeni. Alman çalıştırıcı, onun gözlerindeki ışığı daha ilk antrenmanında gördüğünü söylüyor:
"Bochum'daki ilk antrenmanından sonra İlkay ile görüştüm ve ona 'Sen profesyonel futbolcu olacaksın!' dedim. Biraz utandı ve gülümsedi, ama gözlerindeki ateşi görebiliyordum. Hedeflerine ulaşacağından hiç şüphem yoktu. Babası da İlkay'ın okulunu bitirmesi gerektiğini söyledi. Bu yüzden birlikte bir plan yaptık ve o her ikisini de başardı; Birinci Lig futbolcusu oldu ve diplomasını (abitur) aldı."
"İlk andan itibaren özel bir ilişkimiz vardı. Ona yüzde yüz güvendim, o da benim sahada ondan ne istediğimi hemen anlıyordu. Kendini tamamen özgür hissediyor ve çabuk öğreniyordu."
Pep onu sahte 9 olarak oynatıyor. Oenning'e göre o bir 10 numara. Klopp ise onu en iyi defansif orta sahalardan biri yapmıştı. Bir futbolcu, üç farklı antrenörü farklı özellikleriyle cezbetmişe benziyor.
GFX"İlkay bana göre bir 10 numara ve hep öyleydi. Jürgen Klopp ile onun pozisyonu hakkında sık sık tartıştık, ama o İlkay'ı en iyi defansif orta sahalardan biri yaptı."
Almanya'nın batısında, Gelsenkirchen sokaklarında büyüyen iki Türk asıllı genç, dünya futbolunun zirvesine yerleşti. Mesut Özil ve İlkay Gündoğan farklı stillere sahip, ama benzer yollardan geçen iki futbolcu.
"Her ikisi de aynı mahallede büyüdü ve futbol oynamayı Gelsenkirchen sokaklarında öğrendiler. İkisi de benzersiz; Mesut'un altın bir sol ayağı var, İlkay'da ise öğrenemeyeceğiniz bir futbol içgüdüsü."
GFX"Xavi ve Iniesta'nın oynadığı yıllarda Barcelona beni çok etkiledi. Onları izleyerek her zaman bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Onlarla üçlü olarak oynamak her zaman hayâlimdi," diyor İlkay Gündoğan. Belki de günümüzün 'Xaviesta'sının kendisi olduğundan habersiz. Michael Oenning de onu böyle tanımlıyor:
"Sanırım en sevdiği iki oyuncu Xavi ve Iniesta'nın bir karışımı olduğunu duymak ister."
İlkay'ın Oenning ile başlayan serüveni şimdi ise Guardiola ile devam ediyor. İlkay, 30 yaşında kariyer raylarını farklı bir yöne doğru yerinden oynatıyor. Bu hem onun futbol yeteneğinin hem de onu fark edenlerin bir başarısı.
En başta bahsettiğimiz gibi, bakmak ile görmek arasında fark vardır ve öğretmenler, gözünde ışık parlayan öğrencilerini daima görürler.


