Nicky_Weaver_16:9GOAL

Manchester City’nin kült kahramanı Nicky Weaver: Kulübü unutulmaktan kurtaran kaleci

Bir Manchester City kalecisinin içinde yer aldığı ikonik anı gözünüzde canlandırırsanız, hemen akla gelen iki görüntü vardır.

Biri, City'nin 1956'da FA Cup'da zafer kazanmasına yardım ettikten sonra kırık boynunu ovarken yarı gülümseyen, yarı yüzünü buruşturan; korkunç bir sakatlıkla son dakikaları oynamış Bert Trautmann'dır.

Diğeriyse, aynı Wembley sahasında penaltı kurtarışıyla İngiliz futbolunun üçüncü liginden yükselen, bunu çılgınca kutlayan ve çılgınca koşan Nicky Weaver'dir.

Şimdi, Gillingham'a karşı kazanılan o dramatik play-off final zaferinin üzerinden 23 sene geçti ve City artık aynı kulüp değil.

Altı Premier Lig şampiyonluğu, iki FA Kupası, altı lig kupası ve bir Şampiyonlar Ligi finali.. Değişim olağanüstüydü.

Yine de tıpkı iyi günlerde olduğu gibi kötü günlerde de orada olan City taraftarları için 1999 Wembley zaferinin kalplerde her zaman özel bir yeri olacaktır.

Uzatmalara girerken, Kevin Horlock son vuruşlarını yapmadan önce City 2-0 gerideydi ve Paul Dickov maçı uzatmalara, ardından da penaltılara götürdü.

Weaver GOAL'e "Belirli bir yaştaki tüm City taraftarları şu anda sahip olduklarını gerçekten takdir edebilirler çünkü bu her zaman böyle değildi." diyor.

"Küçük çocuklar bana gelip 'babam bana Youtube'da gösterdi' diyorlar. Bu kulüp tarihinde ikonik bir an sayılır."

"Gençler, takımlarının her şeyi kazanmasıyla büyüdü ki bu harika ama biraz daha eski nesil onlara buraya nasıl geldiklerini açıklayacaklarını biliyorlar."

Futbol ikliminin sonraki yıllarda, özellikle de Manchester'da nasıl değiştiği neredeyse inanılmaz.

Play-off finalinden sadece dört gün önce United, dokuz sene içindeki yedi Premier Lig şampiyonluğunun beşincisini kazanacakları bir sezonda, tarihi üçlü seriyi tamamlamak için Şampiyonlar Ligi'ni kazanmıştı.

O esnada City, üç yılda iki kez küme düştü ve kulüp tarihinin en düşük noktasındaydı. İyi takımlara meydan okuma düşüncesi bile geçmiyordu.

"Derdimiz daha çok kulübün uzun vadeli devamlılığıydı. O gün yükselmeseydik City'nin tam olarak nerede olacağını bilmek zor; üçüncü ligde bir başka sezon daha, umutları daha da karartabilirdi."

"Bazıları kulübün iflas etme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öne sürdü, eski başkan David Bernstein, Etihad Stadyumu'na taşınmanın tehlikede olacağını ve Sheikh Mansour'ın bu şekilde mücadele eden bir kulübü devralmasının hayal olduğunu söyledi."

Yeni sezona giderken kulübün içindeki pek çok kişi baskı hissediyordu. Ancak 19 yaşındaki Weaver onlardan biri değildi.

“Etrafta çok fazla gürültü vardı ve birkaç yıldır orada olan, birkaç küme düşmeyi yaşamış oyuncular daha çok dikkat çekiciydi. Ama ben sadece işimi öğreniyordum ve Manchester City'nin ilk takımında oynamak için çok heyecanlıydım.”

"Ama sonuçlar planlı olmayacaktı ve orada karanlık zamanlar olacaktı."

En dibin de dibi, Aralık ortasında York City'de 2-1'lik yenilgiydi. Joe Royle'in otomatik yükseliş düşüncesinin ortadan kalkmasıyla 12.sıraya düştüğünü görüldü. Play-off'ları kaçırma tehdidi artık gerçekçi bir savdı.

Baskı artıyordu. Maine Road'a Stoke'a karşı 1-0 geriye düştüler.

Weaver, "Birbirleriyle zıtlaşan ve devre arasında teknik ekibe meydan okuyan oyuncular vardı." diye hatırlatıyor. "Ama belki de ihtiyacımız olan şey buydu."

"İkinci yarıya çıktık ve Dickov'la Gareth Taylor gol attı. Harika bir yükselişle maçı kazandık. İyi olduğumuzu biliyorduk, iyi bir takımımız vardı ama bu sadece bunu daha tutarlı bir temelde yapma durumuydu."

“Sahadaki sorunlara rağmen taraftarlar desteğini hiç kesmedi. Yaklaşık 30.000 kişilik bir kalabalıktı, o yıl en üst seviyedeki kulüplerin yarısından fazlaydı, neredeyse her deplasman kapalı gişeydi."

Play-off yarı finalinde Wigan'ı gizlice geçerek soyunma odasına liderliğini ekleyen kaptan Andy Morrison'ın takıma gelişiyle sezon tersine dönmeye başladı.

Weaver'ın kurtarışları ve 23 yıl sonra Wembley'de aldıkları ilk zaferle yükselişleri başladı.

"Mutluluktan uçmaktan ve yükseklerden inmem birkaç haftamı aldı." diyor Weaver, "Diğer normal 20 yaşındakiler ne yaptıysa onu yaptım, arkadaşlarıla Ayia Napa'ya gittim ve yaz boyunca partiledim."

Bu, iyi zamanların başlangıcı olacaktı. Weaver sonraki sezon City'nin Premier Lig'de yükselmesine yardımcı oldu ve ilk tercih edilen kaleci oldu.

Ancak daha sonra Weaver dizinden sakatlandı ve altı ameliyat geçirmesi gerekti. Erling Haaland'ın babası ve eski City orta saha oyuncusu Alfie ile Amerika Birleştik Devletleri'ne gitti.

Dört yılda sadece iki kez forma giymesinden sonra, kariyerinin bitmesinden korktu ve formuna kavuşarak, 2007 sezonunun ikinci yarısında ilk tercih olarak geri döndü.

Weaver, "Sanırım en iyi başarım diz probleminden döndükten sonra o sezon Premier Lig'de sezonun çoğunu oynamaktı." diyor.

"Birçok insan beni sildi, sakalığımda bazı karanlık zamanlar oldu." diyor. "Emekliliğime daha fazla yaklaşabileceğimi sanmıyorum."

Ertesi sezon memleketinin takımı olan Sheffield Wendesday'e kiralık olarak gitti. Charlton, Dundee United, Burnley ve Aberdeen ile yedi yıl daha futbol oynayacaktı.

Weaver şimdi Çarşamba günleri 18 yaş altı ve 23 yaş altı kalecilere koçluk yapıyor. Etihad’a döndüğündeyse her zaman sıcak bir şekilde karşılanıyor.

“İnsanlar her zaman ya sakatlanmasaydınız derler ama bu futbolun bir parçası.” diye ekliyor. “Ama çok şükür City’de oynadım ve 35 yaşıma kadar futbol oynamaya devam ettim.”

“Okuldan ayrıldığımda biri, önümüzdeki 19 yıl boyunca profesyonel futbolcu olabileceğimi söylese ona inanmazdım, bu yüzden çok şanslıyım.”

Wevaer, City’de oynadığı için kendini şanslı hissediyorsa, bu durum karşılıklı.

1999’da Wembley’deki unutulmaz penaltı kurtarışları olmasaydı City’nin şimdi nerede olacağını kim bilebilir?

Çeviren: Doğa Başak Öztürk

Reklam