Man City young leaders

Los Angeles'tan Hindistan'a - Manchester City'nin genç liderleri hayatları değiştiriyor

Cumartesi akşamı, Manchester'ın doğusu.

Birleşik Krallık'ı etkisi altına alan fırtınaya ve dondurucu yağmura rağmen, 50 bini aşkın taraftar Premier Lig'deki kritik Manchester City-Tottenham maçı için Etihad Stadı'nın yolunu tutuyor.

Bunlardan biri; bebekliğinden bu yana City taraftarı olan genç Leila. Leila zorlu bir maç bekliyor.

8 bin kilometre batıda, Kaliforniya semalarında iç ısıtan bir güneş yükseliyor. Bir diğer City taraftarı Laura, o gün bakmakla yükümlü olduğu kızkardeşinin köpeğini teslim alıyor ve dev maçı izlemek için televizyon başına geçmeye hazırlanıyor.

Manchester'ın 8 bin kilometre güneydoğusunda ise Venkatesh, Hindsitan'ın güneyindeki Bengaluru kentinde maçı izlemek için gecenin geç saatlerinde arkadaşlarıyla bir araya geliyor.

City puan tablosunda zirvede olabilir, ama Norwich'i yenerek farkı altıya indiren Liverpool takibi sürdürüyor.

Manchester, Los Angeles ve Hindistan'da tansiyon oldukça yüksek. Dejan Kulusevski'nin beşinci dakikada Spurs'ü öne geçiren golü durumu daha da kötüleştiriyor.

Bu üç taraftar da, dünya üzerindeki yüzlerce diğer taraftar gibi City ile özel bir bağa sahip.

Pep Guardiola'nın ekibi sportif başarının yanında, kulübün 'Cityzens Giving' isimli küresel girişimi sayesinde insanların hayatını iyileştirmeyi de hedefliyor.

Bir spor devi olan City'nin dünyanın her yerinde taraftarı var. Bu büyüklük beraberinde, özellikle gençlere önemli mesajlar vermek için kullanılabilecek bir gücü getiriyor.

Los Angeles'ı ele alalım, burada yaşayan çocukların %30'u aşırı kilolu ve genç yaşta diyabet gibi hastalıklara yakalanmaya yatkın.

Los Angeles'ın doğusunda çok sayıda Hispanik kökenli insan yaşıyor. Burada futbol çok popüler. City'nin desteklediği 'LA Rising' projesi, 250 çocuğun düzenli spor yapmasını sağlıyor.

Laura, GOAL'e şöyle anlatıyor:

"Sadece doğru beslenme üzerine değil, hem saha içinde, hem saha dışında daha sağlıklı olmamızı sağlayan mental sağlığa da odaklanıyoruz.

"Her gün onlara o hafta yaşadıkları en iyi ve en kötü olaylar hakkında sorular soruyorum. Futbol bu tip sohbetleri gerçekleştirmemizi kolaylaştırıyor. Mental açıdan iyi durumda değilsek, sahadaki oyuna konsantre olup nasıl gol atabiliriz ki?"

Öncelik kızlar ve erkekler için oluşturulan futbol programı, ama çocuklara ev ödevi gibi basit gözüken konularda ya da özgüvenlerini yükseltmeleri için mentörlük de yapıyorlar."

Bir takımın parçası olmak yeni arkadaşlar edinmeyi sağlıyor. Spor bireyler için özgüvenlerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratıyor.

Laura, kulübe geldiğinde sessiz ve sakin bir çocuk olan öğrencisinin geçirdiği dönüşümü anlatırken duygularına güçlükle hakim oluyor.

COVID-19 pandemisinin bazı bölgelerdeki etkisi şiddetli oldu. Okulların kapanmasıyla gençlerin bir araya gelmeleri zorlaştı.

Zorlu günler geçiren bu genç, kendisine kucak açan kulüpte problemleri hakkında konuşma şansı buldu.

"Çok utangaç bir çocuktu, hiçbir şey anlatmazdı, ama çantasında bir futbol topu taşıyordu. Futbol hakkında konuşmaya başlar başlamaz birlikte oynamaya, top sektirmeye ve gülüp eğlenmeye başladık."

"Bunları yaparken ona başka neler yapmaktan hoşlandığını sordum. Bana rap müzik yaptığından bahsetti ve içini döktü. Yaşadığı depresyon hakkında konuştuğunu anlamıştım."

"Latin aileler için hayat zor olabiliyor. Genç erkekler zorluklara göğüs germek ve duygularını bastırmak zorunda. Onun futbol sayesinde kendini rahat hissettiğini görmek harikaydı."

"Çocuklar bu yüzden programımıza katılıyor, çünkü burası içlerini döküp, çocuk olabilecekleri bir yer. Onlara yardım etmek için buradayız."

"Futbol fark yaratıyor, onların insanlarla bağ kurmasını sağlıyor, bu sadece sahada seslerini kullanarak bağırmak olsa bile."

"Onun hikayesi yaptıklarımızın işe yaradığını, yardım edebildiğimizi anlamamı sağlayan birçok örnekten sadece biriydi."

Dört yıl önce sezon öncesi hazıkları için ABD'ye gelen A takım oyuncuları kulübü ziyaret ettiğinde, Los Angeleslı çocukların yüzlerinde büyük bir gülümseme vardı.

Bugün o çocuklar takımı televizyondan izliyor ve İlkay Gündoğan ilk yarının son dakikalarında beraberlik golünü Spurs ağlarına gönderdiğinde büyük sevinç yaşıyor.

Etihad'da ise Leila endişeli bir şekilde maçı izliyor. Harry Kane, City savunmasını epey zorluyor. Laura gibi o da genç liderlerden biri ve şehrin gençlerine futbol eğitimi veriyor.

Manchester'da sağlık, eğitim ve entegrasyon konularında çalışan 'City in the Community' programı yaşları iki ile 90 arasında değişen 20 bin bölge sakinine ulaşıyor.

Leila, üç yıl önce katıldığı yaz kampının ardından gençlerin eğitimine yardım etmek için gönüllü olmuş. Şu anda antrenörlük eğitimi alıyor ve çok sayıda genç kızın futbola ilgi duyması onu oldukça mutlu ediyor.

"Geliştiklerini görmek muhteşem. Sosyal ilişkilerde ne kadar rahat olduklarını görebiliyoruz. Bu sadece futbol yeteneklerini değil, sosyal becerilerini de geliştirebildikleri bir platform."

"Elbette birçoğu futbolcu olmak istediği için burada, ama bazıları için bu okul dışında sosyalleşmenin bir yolu."

"Yedi, sekiz, dokuz yaşındaki çocuklardaki değişimi görünce, 'Gelecekte nerelere gelebilirler?' diye düşünüyorum."

"Tüm bunların arkasındaki fikir; gençleri ve genç kızları cesaretlendirmek. Futbolu genç kızlar için erişilebilir kılmak."

Proje çocuklara katkıda bulunduğu gibi, genç liderlere de günlük hayatta kullanabilecekleri beceriler kazandırıyor.

Şubat ayında 17 yaşını dolduran Leila kızlar için bir futbol festivali düzenlenmesine yardımcı oldu ve genç taraftarların City kadın takımı oyuncularına soru sorabildiği bir panele moderatörlük yaptı.

Futbol sahası dışındayken şarkı söyleyen Leila, ilk grubunu kurma aşamasında. Burada kazandığı deneyim, seyirciler önünde şarkı söyleyebilecek özgüveni kazanmasını sağlıyor.

"Burada birçok fırsat sunuyorlar. Tecrübe seviyeniz önemli değil, yapabileceğinizi düşünüyorlarsa o işi size veriyorlar, kimseden şüphe etmiyorlar."

"Birleştirici bir ortam. İnsanları birbirinden hiçbir şekilde ayırmıyorlar. Cinsiyet eşitliği için çaba göstermeleri harika. Bana da birçok fırsat sundular. Gelecek için önümde birçok kapı açıldı."

"Farkında olmadan iletişim kurma, sosyalleşme ve liderlik becerileri kazanıyorsunuz."

"Sahneye çıkmak benim için tıpkı çocuklarla birlikte vakit geçirip onlara yapacağımız seansı açıklamak gibi. İkisi için de benzer ve çok önemli beceriler gerekiyor."

Milyar dolarlık şatafatlı futbol endüstrinin öncelikleri hakkında şüpheci olmak çok doğal.

City de dünyanın en zengin kulüpleri arasında, ama aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki insanların hayatlarına dokunuyor.

'Cityzens Giving' programı dünya çapında gençlerin liderlik ettiği 25 futbol projesini kapsıyor. Bunlardan biri olan 'Magic Bus Foundation'a' ev sahipliği yapan Bengaluru, dünyanın en hızlı büyüyen şehirlerinden biri, ama şehrin 12 milyon sakininden birçoğu temiz içme suyuna erişemiyor.

Çocuklar kirli sulardan hastalık kapma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu onları okuldan uzaklaştırıp, eğitimlerini etkiliyor.

Dört okula su arıtma kuleleri yerleştirildi ve genç liderler 10 binin üzerinde çocuğa temiz suyun ve hijyenin önemini anlattı. Bu özellikle el temizliğinin hayati olduğu pandemi döneminde büyük önem taşıyor.

Futbolun gücü mesajı yayma konusunda çok etkili olabiliyor, Hindistan'da sporun büyümesiyle proje yerel komüniteler için hayati konuma yükseldi.

25 yaşındaki Venkatesh, GOAL'e şöyle anlatıyor:

"Futbol giderek popülerleşiyor. Çocukların çoğu futbol oynuyor. Bizim rolümüz onlara ilham olmak."

"Maçlar ve antrenmanlar yapıyoruz, ama işimiz futbolla sınırlı değil. Onlarla sorunları hakkında, hijyen ve okula devam etme gibi konularda konuşuyoruz."

"Uyuşturucu, çöpler, çocuk işçiler ve şiddet gibi sorunlar var. Bizimle oynamaya gelen çocuklara ve ailelerine hijyenin ve eğitimin önemini anlatıyoruz."

"Futbol olmasa, çocuklar bizi dinlemezdi. Onları hem eğilendirip, hem eğitiyoruz. Keyif aldıklarında öğreniyorlar."

Tüm projeler gibi bu projede gençlerin liderliğinde yürütülüyor. Bu da çocukların kendini güvende hissetmesini sağlıyor.

Sahanah gibileri, bir anda çocuk olabilecekleri bir ortama kavuşuyorlar. Sahanah kulübe katılan ilk kız.

"Babasını kaybetmişti, çok yalnızdı ve hiçbir şey yapmak istemiyordu. Futbol oynamaya başladığımızda bizi izliyordu, onu katılmaya ikna ettik. Değişti ve insanlarla daha fazla iletişim kurmaya başladı."

"Takımlara katıldı ve okulunu temsil etti. Şimdi ise profesyonel bir futbolcu olmayı düşünüyor.

"Bu beni çocuklarla çalışmak için motive ediyor. Böyle hikayeleri daha fazla görmek istiyorum."

Futbolun hayatları değiştirmekteki gücü de en az duygular üzerindeki gücü kadar büyük.

Dünyadaki tüm City taraftarları için hayal kırıklığı dolu bir gün. Riyad Mahrez'in penaltısıyla sağlanan beraberliğin coşkusu, Harry Kane'in duraklama anlarındaki golüyle silinip gidiyor.

Kaliforniya'da Laura koltuğuna çöküyor. Hindistan'da Venkatesh, City'nin rakiplerini destekleyen arkadaşlarına alay konusu oluyor.

Manchester'da ise Leila son derece öfkeli şekilde metro istasyonunun yolunu tutuyor.

City şampiyonluk yarışında bir darbe almış olabilir, ama bu üç insanın ve dünyanın dört bir yanında onlar gibi olan nicelerinin yarattığı değişim, futbol sahasındaki bir mağlubiyetten çok daha önemli.

Reklam

ENJOYED THIS STORY?

Add GOAL.com as a preferred source on Google to see more of our reporting

0