Carlos Roa Argentina

KIYAMET KOPACAĞINA İNANDIĞI İÇİN MAN UNITED'I REDDEDEN KALECİ: CARLOS ROA

Profesyonel bir futbolcunun kariyerine son vermesi için pek çok sebep vardır. Sakatlıklar, ilerleyen yaş, aile ile daha fazla vakit geçrebilmek... Hepsi de bitmek bilmeyen antrenmanlara, maçlara, harcanması gereken olağanüstü özveriye ve karşı konulması güç baskılara son vermek için geçerli nedenlerdir. Ama bir futbolcu var ki, kariyerine kıyamet gününün yaklaştığına inandığı için son vermişti.

Arjantin Milli Takımı ve Mallorca'nın eski kalecisi Carlos Roa, kendisini milenyum çağının başlamasıyla birlikte dünyanın sona ereceğine inandırmış ve bu nedenle futbol hayatına nokta koydu. Sıradışı file bekçisi, daha sonra sahalara döndü ve testis kanserini bile yendikten sonra oynamaya devam etti.

Kariyerinin başından beri Roa'nın gösterdiği direnç takdire şayandı. Racing Club'da forma giyerken yapılan bir Afrika turunda sıtmaya yakalanan Roa, bu hastalığı atlattıktan sonra Lanus'a transfer oldu ve 1996 yılında kulübe tarihindeki ilk CONMEBOL Kupası şampiyonluğunu yaşattı.

Bir sonraki yıl ise Mallorca'ya transfer oldu ve başarıyla geçirdiği 1997-98 sezonunun ardından Dünya Kupası'nda adeta kahramanlaştı. İngiltere ile oynanan son 16 turu maçında David Batty'nin penaltı atışını kurtararak Arjantin'i bir üst tura taşısa da, çeyrek finalde 89. dakikada Dennis Bergkamp'ın Dünya Kupası tarihinin en güzel gollerinden biri olarak lanse edilen golü karşısında çaresiz kalmış ve Arjantin'in rüyaları da sona ermişti. Ancak Roa, turnuva boyu sergilediği performansla adından fazlasıyla söz ettirmeyi başarmıştı.

Dünya Kupası'nı takip eden sezonda Roa'nın kalesini koruduğu Mallorca, La Liga'yı tarihinin en iyi başarısına imza atarak 3. sırada tamamlarken 29 yaşındaki file bekçisinin eline dünyanın futbolunun elit kalecileri arasında girme fırsatı geçti. Zira onu uzun süredir takip eden ve Peter Schmeichel'ın uzun vadeli halefi olarak belirleyen Manchester United, 10 milyon dolar ödemeye hazırdı.

Ancak koyu bir dindar olan Carlos Roa'nın başka planları vardı. Roa'nın yeni milenyum çağının dünyanın sonunu getireceğinden şüphesi yoktu! Ve 1999 yılında ihtiyaçları olan her şeyi karşılayabileceği bir yere taşınarak kıyamet gününe hazırlanmak için futbolu bıraktı. Tüm dünyevi mallarından kurtulan Roa, Cordoba dağlarının yamaçlarındaki Villa de Soto adlı küçük bir köye taşındı ve burada ailesiyle izole bir şekilde yaşayarak kıyamet gününü bekledi.

Carlos Roa ArgentinaCarlos Roa Argentina

6 ay süren arayış sonunda Carlos Roa'ya ulaşan Ole gazetesi, ondan şu açıklamaları almayı başardı: "Futbolcu olmayı istemedim ve futbolu özlemiyorum. Futbol olmadan da mutluyum."

Çok beklediği kıyamet günü senaryosu gerçekleşmeyince sürgününü bitiren Roa, hayatından mutlu bir şekilde eski kulübü Mallorca'nın yolunu arşınlarken buldu kendini. Ancak futbola dönmek için bir şartı vardı: Cumartesi günleri çalışmamak!

Roa, yıllar sonra Guardian 'a yaptığı açıklamalarda, "Ara vermek bana iyi geldi. Rahatlamış bir şekilde, isteyerek futbola döndüm." diye konuştu ve futbolu bırakma kararını medyanın bira sorgulamadığını, anlayışla karşıladığını anlatmıştı.

Pek de sürpriz olmayan bir şekilde Roa, İspanya'daki eski şaaşalı günlerini yaşayamadı. Mallorca'da Leo Franco'nun yedeği olurken, 2002 yılında ikinci lig ekiplerinden Albacete'ye transfer oldu ve burada bir sezon sonra takımının La Liga'ya çıkmasına yardımcı oldu. Ancak 2004 yılında testis kanseri teşhisiyle dünya başına yıkıldı ve bir kez daha futbolu bırakmak zorunda kaldı. Her zaman olduğu gibi aynı inatçılığını gösteren Roa, bu hastalığı da yenmekle kalmadı, profesyonel futbol hayatına da geri döndü. Ülkesinin Olimpo takımında forma giydikten sonra da 2006 yılında kariyerini geri dönüşü olmayacak şekilde noktaladı.

Emekliliğin ardından Roa, sıkı vejetaryan diyeti nedeniyle 'Lechuga (Marul)' lakabıyla anıldı ve antrenörlüğe başladı. Alt liglerde kaleci antrenörlüğü yaptıktan sonra, Albiceleste'den eski takım arkadaşı Matias Almeyda'nın da çalıştığı River Plate teknik heyetine katıldı ve burada takımı 2011-12 sezonunda birinci lige döndürmeyi başardılar.

Almeyda'yı takip etmeye devam eden Roa, daha sonra Banfield'a, ardından da 2015 yılında halen bulunduğu Meksika'ya gitti. Chivas teknik heyetinde çalıştıktan sonra Guadalajara takımıyla dört önemli kupa kazandı.

1999 yılının Haziran ayında yaptığı bir açıklamada, "Ben hep kötü bir Hristiyan oldum. İnanmaya ihtiyacım var. İncil'imi alıp, Tanrı'nın bana rehberlik yapacağına güveneceğim." demiş ve futbolu bırakmıştı. Ama kaderin onun için başka planları vardı ve spor ona kollarını açarak testis kanserini, hatta kıyamet gününü (!) yenmesini sağladı...

Reklam
0