Steve Nash 2022 Inter Miami

'Hayalim gerçeğe dönüştü' - NBA efsanesi Nash; Ronaldinho'yla birlikte oynadığı maçı, Stoichkov'dan aldığı asisti ve Davies'in Kanada futbolunu nasıl değiştirdiğini anlattı

Steve Nash, Cumartesi günü hayalini gerçeğe dönüştürdü. Paul Pogba ve Hristo Stoichkov da bu hayalin bir parçasıydı.

Kulağa çılgınca geliyor değil mi? 48 yaşındaki NBA Şöhretler Müzesi üyesi ve Brooklyn Nets koçu Nash ve 29 yaşındaki Dünya Kupası apoletli, transfer döneminin gözde ismi Pogba. Bunlara bir de 56 yaşındaki, 90'lı yıllarda savunmalara korku salan, Barcelona'nın ve Bulgaristan'ın eski yıldızı Stoichkov'u ekleyin.

İlginç bir kombinasyon olduğu kesin, ama zaten rüyaların çoğu da inanılmayacak kadar çılgındır.

Haberin devamı aşağıda

Nash'in rüyası Cumartesi akşamı Miami'de gerçek oldu. Brezilyalı efsaneler Ronaldinho ve Roberto Carlos tarafından düzenlenen ve 'Güzel Oyun' adı verilen maçın katılımcılarından biri de oydu.

Ronaldinho ve Roberto Carlos'un yanı sıra futbolun unutulmaz isimleri Cafu, Carlos Valderrama, Rivaldo, Deco ve Patrick Kluivert da Nash ile aynı sahayı paylaştı.

Aktif kariyerini sürdüren Pogba, Vinicius Junior, Weston McKennie, Paulo Dybala ve Radamel Falcao da maça biraz ekstra kalite, biraz da ekstra hız katmak için sahadaydı.

Öyle bir ortam vardı ki, Nash bir an için uzun süredir 11'e 11 futbol oynamayan, 48 yaşında bir basketbol koçu olduğunu unutuverdi.

Parkede asistleriyle nam salan Nash, Pogba'dan sıyrılıp ağlara gönderdiği topla bu kez bitirici rolündeydi.

Meşin yuvarlak filelerle buluştuğunda Nash bir zaman yolculuğuna çıktı.

O anda Nash, NBA Şöhretler Müzesi'nin bir üyesi gibi hissetmiyordu. Yeniden; Kanada'da babasıyla TV'den izlediği futbola aşık olan çocuktu sanki. Futbolun neden her zaman en sevdiği ikinci spor olarak kalacağını bir kez daha anlamıştı.

Nash hislerini GOAL'e şu sözlerle anlattı:

"Harika tecrübeler yaşama şansına erişecek kadar şanslıydım. Futbol sahalarının gördüğü en büyük isimlerle, babamla beraber TV başında hayranlıkla izlediğim oyuncularla birlikte oynamak müthiş bir onur."

"Harikaydı. Sahaya çıkmak eğlenceliydi. Büyük bir sahada 11'e 11 oynamayalı on yıllar oldu, ama muhteşem bir histi."

"50'ye merdiven dayamışken tarihin en iyileriyle birlite oynama şansına kavuştum. Gol atmak güzeldi. Dürüst olmak gerekirse, Stoichkov'dan aldığım pası iyi bir ilk dokunuşla kontrol edebilmek rüyalarımın gerçeğe dönüşmesi gibiydi."

Galli bir anne ve İngiliz bir babanın çocuğu olarak Güney Afrika'da doğan Nash, Kanada'da futbolla iç içe büyüdü. 12 yaşında basketbolu keşfedene kadar hep futbol oynamıştı.

Sonrasında ise kalbini basketbola kaptırdı. Sonuca bakılırsa, doğru kararı verdiğine şüphe yok.

Ama yetenekleri ve oyuna olan sevgisi göz önüne alındığında, paralel bir evrende Nash'in futbolu seçtiğini hayal etmek zor değil. Eski oyun kurucu, "En iyi sporcular futbolu seçse ne olurdu?" sorusunun popüler öznelerinden biri.

Nash saha görüşü ve topa olan hakimiyetiyle oyuna hükmeden harika bir 10 numara olabilirdi. Lakers günlerinde bu numarayı tercih etmesinin sebebi; favori futbolcuları olan Diego Maradona, Zinedine Zidane ve Glenn Hoddle'ı onurlandırmaktı.

Kendisinin de söylediği gibi Nash 50'li yaşlara yaklaştı, ama Cumartesi günü attığı gol yeteneklerini kaybetmediğini gösteriyor. Asisti Stoichkov yapmış olabilir, ama golü getiren çabayı gösteren Nash'ti.

Nash Beautiful Game Team photoInter Miami

NBA'de görkemli bir kariyeri geride bırakan Nash seçtiği yoldan pişmanlık duymuyor, ama futboldan da hiçbir zaman kopmadı. Sık sık yardım maçlarında dünya yıldızlarıyla birlikte boy gösteren Nash, New York'un 5'e 5 futbol maçlarında da nam saldı.

Vancouver Whitecaps'in hissedarlarından biri olan Nash, taraftarı olduğu Tottenham'ı takip etmeyi de sürdürüyor.

Tıpkı bir zamanlar genç basketbolcuların Nash'i idol olarak görmesi gibi, bugünlerde Kanadalı genç futbolcular Alphonso Davies gibi olmanın hayallerini kuruyor.

Davies bir bakıma Nash'in 25 yıl önce bulunduğu pozisyonda. Bayern Münih'in yıldızı Kanada'yı futbol dünyasında önemli bir figür haline getirmeyi ve arkasından gelenler için kapıyı açmayı hedefliyor. Aynı Nash'in 90'lı yılların ortasında NBA'de yaptığı gibi.

"Edmonton'dan Vancouver'a, oradan da Bayern Münih'e gidip kariyerinin bu kadar erken safhasında Şampiyonlar Ligi'ni kazanması ve dünyanın en iyi sol bekleri arasına girmesi inanılmaz bir başarı."

"Atletik yetenekleri bir kenara bırakırsak, işlerin yolunda gitmesi için sahip olması gereken azim ve mantalite inanılmaz düzeyde."

Kanada futbolunun yükselişi Davies'le sınırlı değil. CONCACAF Dünya Kupası elemelerinde Davies maçların büyük çoğunluğunu kaçırmasına rağmen ilk sırayı aldılar.

Jonathan David, Tajon Buchanan ve Cyle Larin gibi isimlerin yıldız seviyesine yaklaşması başarının tesadüf olmadığını kanıtlıyor.

Bunun bir sonucu olarak Kanada, 1986'dan sonra tarihinde ikinci kez Dünya Kupası'nda boy gösterecek.

Nash'in çocukluğundan bu yana hayalini kurduğu bu an Kanada futbolu adına bir milat.

Alphonso Davies Canada 2022Getty Images

"Bu seviyede oyuncular çıkarabilmek muhteşem. Teknik direktör John Herdman'ın sistemi ve burada yarattığı kültür bunda büyük paya sahip."

"Fonzie gibi dünya çapında bir oyuncunun yanı sıra, dünya çapındaki liglerde başarıyla oynayan çok sayıda oyuncu yetiştirdik. Bu isimleri bir sisteme monte edip CONCACAF elemelerini kazanmak bir süre önce düşünülemeyecek kadar uzaktı."

"10-15 yıl önce sorsaydınız bunun asla gerçekleşmeyeceğini söylerdim. Elemeleri geçmek muazzamdı."

"İnsanlar ülkemizin Dünya Kupası'nda temsil edildiğini görmeyi uzun zamandır bekliyor. Bu çok heyecan verici."

Kanada, Dünya Kupası macerasına 23 Kasım'daki Belçika maçıyla başlayacak. Nash o tarihte Kevin Durant önderliğindeki Brooklyn Nets kadrosunu yönetmekle meşgul olacak, ama bir gözünü Dünya Kupası'na çevireceğine emin olabilirsiniz.

Birçok Kanadalı gibi Nash de uzun yıllardır bu anı bekliyordu. Dünya Kupası'nı izlerken, babasıyla futbol için TV karşısına geçtiği günlerin hatıraları bir kez daha zihninde canlanacak.

Çeviri: Tolga İnan

Reklam