Jacinto Ela Forgotten MenReza Alfian Maulana

'Futbol bir kandırmaca' - Premier Lig'in ilk İspanyol genç yeteneği oyuna olan sevgisini nasıl kaybetti?

Jacinto Ela 14'ünde yaşıtları arasında dünyanın en iyilerinden biriydi. 19'unda Premier Lig'e transfer oldu. 26 yaşında ise futbola veda etti.

Bir dönem Southampton forması giyen forveti bugünlerde pek az kişi hatırlıyor. YouTube'da ismini arattığınızda çıkan birkaç videoda ise ne gollerine rastlamak mümkün, ne de başarılarına.

Halbuki çeyrek asır önce futbolun yeni süper yıldızı olarak gösteriyordu.

Yıl 1996, Manchester'da düzenlenen Nike Premier Cup dünyanın dört bir yanından 13-15 yaş arası futbolcuları karşı karşıya getiriyor.

Bunlardan biri hemen dikkati çekiyor. Espanyol'de forma giyen bu genç adam Ekvator Ginesi'nde dünyaya gelmiş, ama küçük yaşta ailesiyle birlikte İspanya'ya göç etmiş.

14 yaşındaki oyuncu İber Yarımadası'ndan çıkan futbolculara has o havaya sahipti, top ayağına adeta yapışıyordu. Kanatta oynayan ve iki ayağını da kullanabilen 10 numara hücumların odağındaydı.

Espanyol kupayı kazanırken Ela turnuvanın en iyi oyuncusu seçildi. Birden profesyonel futbolcu avcılarının hedefindeki isim olmuştu.

Fakat sadece 12 yıl sonra Katalonya'da bir amatör kulüp olan CE Premia'da oynuyordu.

Ela 26 yaşındayken, yani çoğu üst düzey futbolcunun kariyer zirvesine tırmandığı dönemde futbolu bırakma kararı aldı.

İnternet sitesinde futbol hakkında yazdığı bloglar ve yazdığı kitapları satın almak isteyenleri Amazon'a yönlendiren bağlantılar bulunuyordu. Bu kitaplardan birine 'Kötü bir futbolcunun günlükleri' adını vermişti.

Jacinto ElàGOAL

"14 yaşındayken beni dünyanın en iyi genç oyuncusu ilan ettiler. Öyle olmadığımı biliyordum, ama bu profesyonel olmamı sağladı."

Manchester'daki etkileyici performans Ela'nın Nike ile sponsorluk anlaşması imzalamasını sağladı. Başka markaların ürünlerini giyemediği için takım arkadaşları ona 'El chico Nike' lakabını takmıştı.

Espanyol'de basamakları tırmanan Ela, altyapıda lig ve Kral Kupası şampiyonlukları yaşadı. Fakat A takımda sadece bir kupa maçında forma giydi, La Liga'da ise hiç sahaya çıkamadı.

2019'da El Confidencial'e şöyle anlatmıştı:

"Altyapı oyuncularının sadece yüzde 0.2'si La Liga'da oynayabiliyor."

"Ama çocukları tanrının birer lütfu olduklarına, milyonlar kazanmanın ve lüks arabalar almanın kolay olduğuna inandırıyorlar. Futbol bir kandırmaca. Piyangoyu kazanmak daha kolay."

Halbuki talih kuşu Ela'nın konmuş gibiydi. U18 seviyesinde Victor Valdes ve Mikel Arteta gibi oyuncularla birlikte İspanya'yı temsil etti ve 11 maçta beş gol attı.

2001'de Espanyol onu serbest bıraktığında önünde hala heyecan verici bir kariyer vardı ve Premier Lig ekibi Southampton ile anlaştı.

Üç yıllık sözleşmeye imza atan Ela, bir Premier Lig takımına transfer olan ilk İspanyol altyapı oyuncusuydu. Gerard Pique ve Cesc Fabregas'tan önce Jacinto Ela vardı.

Ama işler onun için hiç de iyi gitmedi.

Dil sorunu yaşayan ve ligde kalma savaşı veren takımda kadroya girmekte zorlanan Ela rezerv takımda sıkıntılarla dolu üç yıl geçirdi.

"Southampton'da oynadığımı CV'mden silebilirim ve bu hiçbir şeyi değiştirmez."

"Elbette İngilizceyi orada öğrendiğimi, 2001/02 ve 2003/04 sezonlarında orada oynadığımı belirtmem gerek, ama benden haber almak isteyen herkesten uzakta, bir karadelikteydim."

"Bir yandan kendimi şanslı hissediyordum, benim yerimde olmak isteyecek milyonlarca futbolcu vardı."

"Diğer yandan, anlam veremediğim bir sürecin içinde kapana kısılmış gibiydim. Bana verdikleri maaş karşılığında dünya çapında bir oyuncu olma hayalimi geri plana atmaya çalıştılar."

Kültürel sorunlara eklenen ve ilk iki sezonunu olumsuz etkileyen diz sakatlığıyla mücadele edebilmek için çılgınca yöntemlere başvurmak zorunda kaldı.

"Nasıl yürüyeceğimi unutmuştum. Bir gün yeniden koşabileceğimi hayal bile edemiyordum. Sürekli acı içindeydim ve hep temkinli davranıyordum."

"O kadar çaresizdim ki, antrenmanlara giderken kendimi sıcak tutmak için sörfçüler için üretilen tulumlardan satın aldım. Orada geçirdiğim iki yılda ekstrem spor ürünleri satan mağazaya tek ziyaretim buydu."

"Tulumun belden üstünü kesip alt kısmı tayt olarak kullandım. Bazıları 'neden bir tayt almadın ki?' diye düşünebilir. Ama daha kalın, beni saatlerce sıcak tutacak bir şeye ihtiyacım vardı."

"Antrenmanlara herkesten önce gidip, dizimi ısıtabilmek için koşu yapıyordum."

"Takım arkadaşlarım 20 dakikada hazır hale gelirken idmanın ilk saatini ısınarak harcayamazdım."

Kenarda geçen bu uzun süre onun sıkılmasına ve yalnızlığa sürüklenmesine neden oldu. Futbol dünyası ona göre değildi. Sonunda Southampton Ela'yı serbest bıraktı.

"Bir gün öğle yemeğinden sonra rezerv takımın teknik direktörü Steve Wigley beni yüzünde bir satıcı gülümsemesiyle yanına çağırdı."

"Oturup konuşmaya başladık, sohbet adı altında sorguya çekiliyordum. 'İyi gidiyorsun, senden memnunuz, sen nasıl hissediyorsun?'

"Birden kolunu omzuma doladı ve 'Jazzy, senin için en iyi seçeneğin yeni bir takım aramak olduğunu düşünüyoruz' dedi."

"Donmuş bir suratla bakakaldım, duyduklarımın doğru olduğuna inanamıyordum. Yüzümün halini görünce hemen ekledi: 'Bir ay ekstra ödeme yapacağız.'

"İspanya'da iklimin daha iyi olduğuna dair alaycı sözlerinin ardından kibarca kalkıp duşlara yöneldim."

İspanya'ya dönen Ela ilk olarak Hercules'e kiralandı, ardından Alaves'e transfer oldu. Dundee'yle Britanya'da şansını bir kez daha denedikten sonra İspanya'nın alt liglerinde birkaç kulüpte forma giydi.

26 yaşında futbolu bıraktıktan sonra öğretmenlik yaptı, bir tren şirketinde çalıştı ve eşiyle birlikte bir tekstil firması kurdu.

Kitaplar yazan ve düzenli olarak blog tutmayı sürdüren Ela, Ousmane Dembele'den Mario Balotelli'ye kadar birçok futbolcuya açık mektuplar da yazdı.

Henüz 14 yaşındayken dünyanın zirvesine çıkarılan çocuk ise artık geçmişte kaldı.

Reklam