Manchester City'nin Atletico Madrid'i Şampiyonlar Ligi'nin dışına ittiği maçın sonunda internetteki popüler yanan ev 'meme'ini' andıran bir sahne yaşandı.
Çeyrek final rövanş maçında yaşanan gerginlik sırasında Diego Simeone oyuncularını kargaşadan çekip çıkarmaya çalışırken, olayların fitilini ateşleyen Phil Foden arka planda yedek kulübesine doğru gülümsüyordu.
Maçı bileklerine aldığı darbeler ve kafasındaki bandajla tamamlayan Foden, Atletico'nun kendisini sindirme yönündeki tüm çabalarına rağmen geri adım atmadı.
Felipe'ye ikinci sarı kartı getiren faulün ardından tedavi olup sahaya döndüğünde ev sahibi Atletico soğukkanlılığını tamamen kaybetti.
Foden bebek yüzlü görüntüsüne ve Pep Guardiola okulundan yetişen bir oyuncunun sofistike stiline sahip olsa da, yüreğinin derinliklerinde bir sokak savaşçısı yatıyor.
Belki Stockport sokakları Buenos Aires'in belalı mahalleleriyle kıyaslanamaz, yine de sihrinizi konuşturmaya başlamadan önce yüreğinizi ortaya koyup, top için savaşmalısınız.
Foden, Manchester'ın güneyindeki sokaklarda futbol oynarken de Etihad Stadyum'un spotları altında olduğu kadar rahat. Sokakta oynamayı ancak sakatlık riski nedeniyle kulüpten uyarı alınca bırakmıştı.
Atletico da onu sakatlamak için çabaladı. Kevin De Bruyne'ye turu getiren golün asistini yapması için, ilk maçta onu birkaç saniyeliğine gözden kaçırmaları yetti.
Simeone bunun tekrarlanmaması için oyuncularını ne pahasına olursa olsun Foden'ı durdurmakla görevlendirdi.
Felipe'nin arkadan yaptığı kontrolsüz müdahale Foden'ın kenarda beyin sarsıntısı için kontrolden geçmesini gerektirdi. Ardından diğer stoper Stefan Savic devreye girdi ve topsuz alanda omuz atarak Foden'ın gözünü korkutmaya çalıştı.
21 yaşındaki oyuncu ayağa kalkmaya devam etti. Belki City istediği futbolu oynayamadı, ama turu getirecek futbol buydu.
Kevin De Bruyne şöyle anlatıyor:
"Sergilediğimiz performans aslında iyi değildi, ama iyi olmasına gerek de yoktu. Bazı maçların sonunda oyun futboldan farklı bir şeye dönüşüyor."
"Şartlarla mücadele etmek zorundaydık. Şanslı olduğumuz anlar da vardı. Ama bazen kazanmak bunu gerektiriyor."
Bencillikten uzak bir oyun ortaya koyan Foden, sezon boyunca yaptığı gibi takımı uğruna bedenini feda etmeye hazırdı.
Yazın Tottenham'dan Harry Kane'i transfer etmeyi başaramayan Guardiola, klasik bir santraforun yokluğunda orta saha oyuncularından maksimum verimi alacak bir sistem üretmek zorundaydı.
İleri uçta sırtı dönük oynama ve rakip stoperlerle boğuşma görevini genellikle, ideal pozisyonu sekiz numara veya kanat forvet olmasına rağmen Foden üstleniyor.
Getty ImagesBu pozisyonda verimli olması kalitesini ve hırsını gözler önüne seriyor.
Çocukluğundan beri City taraftarı olan Foden, gelecekteki rolü ne olursa olsun formayı sırtına geçirmek için her şeyi yapmaya hazır. Önümüzdeki sezon büyük ihtimalle Foden'ın önünde Erling Haaland'ı izleyeceğiz.
Ama şu anda Foden, City'nin en önemli gol silahlarından biri ve Real Madrid'in en çok çekineceği oyuncuların başında geliyor.
Guardiola takımın başına geçtiğinde City'nin Avrupa'daki tecrübe eksikliğine değinmişti. Foden bir anlamda bu alandaki gelişimin vücut bulmuş hali.
İki sezondur yarı finale kalan takım zirveyi zorlamaya başladıkça, Foden da aynısını yaptı.
Foden, Celtic'e karşı ilk kez Şampiyonlar Ligi kadrosunda yer aldığında daha 16 yaşında, ham bir yetenekti. Bir yıl sonra Shakhtar Donetsk deplasmanının dondurucu soğuğunda ilk maçına çıktı. Geçen sezon ise Paris Saint-Germain karşısında Riyad Mahrez'e, City'yi finale taşıyan golün asistini yaptı.
Guardiola Salı günkü maç öncesinde şu sözlerle konuştu:
"Yarı finalde olmak her zaman bir onur. Real Madrid, Barcelona, Bayern Münih, Liverpool gibi kulüpler tarihte pek çok kez burada yer aldı."
"Biz de yarı finaldeyiz, beklentimiz burada olmak ve bundan onur duyuyoruz. Önümüzdeki iki maç var, ilki yarın, ikincisi gelecek hafta."
City artık Avrupa'nın devlerine karşı kendini küçük görmüyor. Bu korkusuz tavrın liderliğini ise Foden üstleniyor.
