Jose Mourinho, Lyn Oslo'nun yıldızı John Obi Mikel'i Manchester United'ın burnunun dibinden alıp 2007'de Chelsea'ye imza attırdığında, 14 yıl sonra başka bir Lyn mezununun takımını mahvedeceğini ve kariyerinin en aşağılayıcı yenilgilerinden birine neden olacağını hayal bile edemezdi.
Bodo/Glimt, perşembe gecesi Avrupa Konferans Ligi'nde Roma'yı 6-1 mağlup ederken Erik Botheim tam olarak bunu yaptı.
21 yaşındaki Norveçli, henüz 8. dakikada maçın ilk golünü attı ve 20'de ise Patrick Berg'in golünde asisti yaptı. Mourinho'nun Roma'sı devreyi sadece 2-1 geride kapattı, ancak Botheim ikinci yarıda onları dağıttı.
İkinci golü yakın mesafeden attı, daha sonra Ola Solbakken'e harika bir top çıkardı ve durumu 4-1'e getirdi. Ardından Amahl Pellegrino'ya yerde yatarken çok sıra dışı ve mükemmel bir asist yaptı.
Maçı iki gol ve üç asistle bitirdi - en iyi arkadaşı Erling Haaland'ın bile bir Avrupa maçında henüz başaramadığı bir şey.
Botheim'ın yine 2000 doğumlu Haaland ile ilişkisi çok eskilere dayanıyor. İlk kez 12 yaşında tanıştılar ama başlangıçta birbirlerinden hoşlanmadılar. Üç yıl sonra ikili ortak dillerini buldular.
Botheim, "Aynı genç milli takıma girdik ve birlikte zirvede oynamak zorunda kaldık. Sonra ikimiz de diğerinin sandığımız kadar umutsuz olmadığını gördük. O zamandan beri çok iyi arkadaşız." Dedi. Avisa Nordland'a verdiği son röportajda.
2016 yılında, bir milli takım kampında birlikte bir şarkı kaydettiler ve defans oyuncusu Erik Tobias Sandberg, Flow Kingz adını verdikleri grubu tamamladı. 'Kygo Jo' şarkısı için yaptıkları video, Haaland büyük başarı kazandığında dünya çapında bir hit oldu ve YouTube'da sekiz milyondan fazla izleyici tarafından izlendi.
Botheim, daha gençken Haaland'dan daha yetenekli olarak kabul ediliyordu.
11 yaşında Barcelona tarafından denemelere davet edildi, 15 yaşında üçüncü ligde Lyn için profesyonel ilk maçına çıktı ve sadece bir yıl sonra, Haaland hâlâ ikinci ligde Bryne'deyken, Norveç'in en büyük ve en zengin kulübü Rosenborg tarafından transfer edildi.
Ama sonra her şey değişti. Haaland süperstarlığa hızlı bir yükseliş yaptı ve Botheim'ın gelişimi durdu. Rosenborg antrenörleri ona asla güvenmedi, ilk 11'de nadiren yer alıyordu ve özgüveni uçup gitti.
Geçen yıl, orta sıra takımıStabaek'e kiralık gönderildi, ancak bir kez bile ilk 11'de şans bulamadı. Rosenborg, 2020'nin sonunda artık kendisine ihtiyaç olmadığına karar verdi ve sözleşmesi feshedildi.
Aynı zamanda, Bodo/Glimt umutsuzca forvet arıyordu. Kuzey Kutup'taki bir kasabadan gelen kulüp, 30 maçta 103 gol atarak, vurgulu bir şekilde tarihin ilk şampiyonluğunu kazandı. Ancak bu olağanüstü başarının bir bedeli vardı ve olağanüstü hücum üçlüsü takımdan ayrıldı.
Dinamik kanat oyuncusu Jens Petter Hauge, sezon bitmeden AC Milan'a satıldı, Danimarkalı sihirbaz Philip Zinckernagel, Watford'a katıldı ve santrfor Kasper Junker, Japonya'daki Urawa Red Diamonds'a gitti.
Takımı yenilemeleri gerekiyordu ama Bodo/Glimt pahalı yıldızlarla sözleşme imzalayacak kaynaklara sahip değildi - Norveç standartlarına göre bile. Botheim serbest oyuncu olarak piyasadaydı ve bu, onun gelişinin ana nedeniydi.
Avisa Nordland muhabiri Freddy Toresen, Goal'e yaptığı açıklamada, "Erik'ten hiçbir beklentimiz yoktu. Stabaek'te başarısız oldu ve hiçbir şeye mal olmadı. Kimse onun çiçek açacağını düşünmedi ama olan buydu" dedi.
Bir parlamanın mümkün olabileceğine dair erken işaretler vardı. Botheim kuzeye hareket etmeden önce Hauge'a danıştı ve Haaland da ona oraya gitmesini söyledi.
Forvet, "Erling, Bodo/Glimt'in gelişmem için doğru yer olacağını düşündü" dedi. Gerçekten de Oslo doğumlu forvet, çok arkadaş canlısı ancak son derece talepkâr bir ortamda kendini hemen rahat hissetti.
TV2 yorumcusu Endre Lübeck, Goal'e verdiği demeçte, şunları söyledi:
"Bu takımdaki kimya gerçekten eşsiz ve teknik direktör Kjetil Knutsen en başından beri Botheim'a inanıyordu. Böyle bir güvenin bir oyuncuya neler yapabileceğini görmek gerçekten etkileyici."
Böylece, tüm yıldız forvetlerini kaybetmesine rağmen Bodo/Glimt, arka arkaya ikinci bir şampiyonluk yolunda ilerliyor ve ligde lider durumda.
Botheim, başarının merkezinde yer aldı. Tromso'ya karşı ilk maçında açılış maçında gol attı ve o zamandan beri geriye bakmadı. Lubeck, "Botheim zeki ve oyunu iyi okuyor. Bu yüzden bu takıma çok iyi uyuyor" diye ekliyor.
Şu anda 13 lig altı da Avrupa'da golü var. Ayrıca Rosenborg ve Stabaek'e karşı gol atarak kendisine inanmayan takımları cezalandırdı.
Perşembe günkü olağanüstü performansı, genç kariyerinin şimdiye kadarki en önemli noktasını temsil ediyor olsa da gelişmeye devam ederse onu daha büyük şeyler bekliyor.
"Erik en hızlı forvet değil ama takım oyunu olağanüstü. O her zaman işin içinde ve çok akıllı. Pozisyonu her geçen gün daha iyiye gidiyor. Bu görkemli Bodo takımında kendisi için bir isim yapıyor" diyor Toresen.
Mourinho'nun Roma'sına karşı gösterdiği kahramanlıklardan sonra, tüm gözler artık onun üzerinde ve ocak transfer döneminde ilgi sıkıntısı olmayacak.
Botheim'ın seleflerinin yolunu takip edip etmeyeceğini ve kendisine her şeyi veren kulüpten ilk fırsatta ayrılıp ayrılmayacağını göreceğiz, ancak kendisini daha büyük bir ligde test etme şansını hak ediyor.
Haaland ile bir birlikte milli takımda beraber oynayacağını da görmek de ilginç olacak.
Dostlukları, altyapı takımlarında olduğu gibi sahada birbirlerini tamamlamanın bir yolunu bulmalarına yardımcı olabilir ve bir gün onları, Norveç'in bir zaferinin ardıdan tekrar birlikte 'Kygo Jo' şarkısını söylerken bile görebiliriz.
Çeviri: Samet Çayır