Romanya son zamanlarda futbolla manşetleri süslemeye pek alışkın değil, ancak bu hafta bu durum değişebilir.
15 yaşındaki oyun kurucu orta saha Enes Sali, Romanya A Millî Takımı’ndan bir davet aldı ve takımının Dünya Kupası elemelerinde oynayacağı İzlanda ve Lihtenştayn maçlarında ilk kez ülkesini temsil etmeye hazırlanıyor.
Eğer Sali bu maçlarda süre almayı başarırsa, 15 yaşında Norveç’le ilk maçına çıkan Martin Odegaard’ı geride bırakarak resmî bir uluslararası karşılaşmada boy gösteren en genç Avrupalı olacak.
2006 doğumlu Sali, Romanya’nın en üst liginde gol atan en genç isim olmayı başararak daha şimdiden adını Rumen futbol tarihine yazdırmayı başardı.
Yetenekli ofansif orta saha oyuncusu, şu ana kadar kulübü Farul Constanta’da sekiz maçta oyuna sonradan dahil olarak süre aldı; ancak eylül ayında Clinceni’yi 5-0’la geçtikleri maçta rakip fileleri havalandırdı.
Ayrıca o gol de muhtemelen sezonun golüne aday olacak inanılmaz bir goldü. Kendi yarı sahasında buluşan Sali, dört rakip oyuncuyu ekarte ettikten sonra şık bir aşırtma vuruşla kaleciyi de mağlup etmeyi başarmıştı.
Böylesine epik anlardan sonra gelen Lionel Messi kıyaslamaları kaçınılmazdır, ki Arjantinli oyuncu Sali’nin yalnızca idolü olmakla kalmıyor. Genç yıldız, Messi’yle La Masia’da antrenman yapma şansını da yakalamıştı.
Sali, Toronto’da dünyaya geldi ve Kanada’da bir hayli aktif olan Barcelona scout’ları, 2015 yılında genç oyuncuyu Woodbridge Strikers’ta forma giyerken keşfetti.
O dönem yalnızca dokuz yaşında olan Sali, iki vatandaşıyla birlikte denemeler için Katalonya’ya gitti. Burada ise dripling yetenekleriyle, hızıyla ve oyunu okuma becerisiyle yaşıtlarından ayrılarak antrenörlerin dikkatini çekmeyi başardı.
O günler hakkında Sali, şunları söylemişti: “Messi, Neymar ve Andres Iniesta bana birçok şey öğretti. Bana kendime güvenmemi söylediler.”
Barcelona onu transfer etmekte istekliydi ancak bu transfer, FIFA yükümlülükleri gereği oyuncunun yaşının çok genç olması sebebiyle gerçekleşmemişti.
Bu transfer süreci üç yıl boyunca devam etmişti ama artık oyuncunun ailesini, sabrının sonra gelmişti. Artık yeni bir yol çizmek istiyorlardı ve tam da bu anda, Rumen efsane Gheorge Hagi çıkageldi.
Sali’nin babası Engi, tıpkı tüm zamanların en büyük Rumen futbolcusu Hagi gibi Constanta’da doğmuştu. Engi, çocukluğunu Constanda’nın stadına yakın bir yerde geçirmişti ve genç Hagi’nin yerel takımındaki günlerine yakından tanık olmuştu. Bundan ötürü o günlerden beri ülkenin en büyük futbol idolüne neredeyse tapıyor gibiydi.
Sali’nin babası, evlendikten sonra Romanya’dan Canada’ya gitmiş olsa da Hagi’nin Viitorul Constanta’daki etkileyici projesini yakından takip ediyordu. Hagi’nin takımı, ilk yerel zaferini kazandıktan sonra 2016-17 sezonunda Avrupa Kupaları’nda boy gösterme hakkı kazanmıştı. Sonrasında ise birden bire oğlu, Hagi’nin projesinden bir teklif almıştı.
Sali ailesi, ilk etapta Romanya’ya dönmeyi düşünmüyordu ancak ortaya çıkan bu fırsat, fikirlerinin değişmesine neden olmuştu. Engi, oğlu Enes’le birlikte 2019 yılında Constanta’ya geri döndü ve kısa süre sonra genç oyuncu, kulübün akademisindeki en parlak yeteneklerden biri olarak kendisini göstermeyi başardı.
Geçtiğimiz yaz Viitorul, komşusu Farul Constanta ile birleştikten kısa bir süre sonra, takımın hem sahibi hem de baş antrenörü olan Hagi, Sali’yi A takıma davet etmişti.
Ontario’da büyüyen ve 1990’lardan beri Hagi’nin sayısız videosunu izleyen bir genç için bu, inanılmaz bir deneyimdi.
Geçtiğimiz eylül ayında o inanılmaz golü attıktan sonra Sali, mentoru Hagi’ye dair şunları söylemişti: “Onu gördüğümde bir aslan gibi hissediyorum.” Bu cümleden sonra, ilk golünü atar atmaz direkt Hagi’nin kollarına atladığı ân hiç de sürpriz değildi. Her iki isim de bundan yalnızca iki ay gibi bir süre sonra Enes Sali’nin A Millî Takım’dan davet alacağını hayal bile edemezdi.
Kasım ayındaki millî ara için takımın kadrosunu açıklayan Romanya asistan menajeri, genç yıldızdan şu sözlerle bahsetmişti: “Enes potansiyeli çok yüksek olan bir oyuncu. Onun yaşında Gheorge Hagi’den beri Romanya futboluna böyle bir yetenek gelmedi.”
Hagi’nin bizzat kendisi de bu cümleleri onaylamıştı: “Onu millî takıma çağırmak için erken değil, şimdiden beni geride bıraktı. Ben 18 yaşımdayken davet almıştım, Enes ise henüz 16 bile değil. O, güvenilmeyi hak eden büyük bir çocuk.”
Bu, her ne kadar romantik bir hikaye gibi görünse de böylesine genç bir yeteneği A Millî Takım’a davet etmenin bazı gülünç tarafları da var.
Romanya, Enes’in farklı millî takımları tercih etmesini istemiyor ve bu tarz bir davetle, oyuncunun kararını olabildiğince erken vermesini istiyor.
Kanada doğumlu olan Sali, tercihini bu yönde kullanıp Alphonso Davies ve Jonathan David gibi isimlerle oynayabilir ve 2026 Dünya Kupası’nın ev sahiplerinden olan Kanada’yı temsil edebilirdi. Ayrıca etnik olarak Türk kökenine de sahip olan genç yıldız, her ne kadar şu an Türk vatandaşlığı olmasa da Türkiye’yi seçerek Stefan Kuntz’un takımında yerini alabilirdi.
Sali’nin babası, 2021’in başlarında oğlu Romanya U-17 takımından davet aldığında kararlarını Romanya lehine vereceklerinin sinyallerini vermiş, ancak diğer ihtimallere de kapıyı tamamen kapatmamıştı.
Fakat Romanya Futbol Federasyonu, bu ihtimalleri şimdi tamamen ortadan kaldırma niyetinde. Federasyon, annesinin Rumen kökeni olması nedeniyle millî formayı giyme ihtimali bulunan Karim Adeyemi’yi Almanya’ya kaptırdıktan sonra işleri sıkı tutmak istiyor.
Ayrıca Romanya, Kanada doğumlu Rumen tenisçiler Emma Raducanu ve Bianca Andrescu’nun da başka ülkelerin bayrakları altında başarıdan başarıya koştuğuna tanıklık etti.
Sali ise bir diğer deyişle onlar için bir çeşit ‘intikam’ olabilir. Ayrıca Federasyon Başkanı Razvan Burleanu, Farul’un orta saha oyuncusu gelecek seçimleri kazanmak için bir siyasi koz olarak kullanıyor.
Henüz 15 yaşındaki bir oyuncuyu spot ışıklarının hedefi haline getirmekten endişe duyamayan Burleanu: “Sali’nin iki-üç yıl içinde ne kadar büyük bir futbolcu olacağını görebilirsiniz.” demişti.
Bundan sonra bir taraftan Sali’nin zihinsel kuvveti de test edilmiş olacak. ‘Yeni Messi’ olma hayaliyle yanıp tutuşan bir çocuk, Arjantinli’nin ilk uluslararası maçını oynadığı 2005’ten sonra doğmuş olmasına karşın millî formayı sırtına geçirmeye hazırlanıyor.
