Johan Cruyff, Dirk Kuyt için 2014'te şu satırları yazmıştı:
"Onun gibi bir oyuncunuz varsa şanslısınız demektir."
Dört yıl önce zor beğenmesiyle ünlü efsane vatandaşını "Ağırlığı kadar altın eder" diyerek yere göğe sığdıramamıştı.
Getty36 yaşındaki yıldızla çalışma fırsatı bulan aşağı yukarı herkes bu değerlendirmeye katılacaktır.
Kuyt izlemek için para verdiğiniz türden bir oyuncu değildi ama izlemek için para verdiğiniz oyuncuları ileri taşırdı. Nefes kesici bir güç sayılmazdı ama hem hocaları hem de arkadaşları en çok ona güvenerek çıkardı sahaya.
2003 Hollanda Kupası finalinde Utrecht formasıyla maçın adamı da seçilmişti, Fenerbahçe Galatasaray'ı Süper Kupa'da yenerken ilk penaltıyı da atmıştı, Liverpool'dayken Merseyside derbisinde maç kazandırıp Manchester United'a karşı hat-trick de yapmıştı.
Kariyerini Feyenoord'a 18 yıl sonra ilk şampiyonluğunu son maçta hat-trick yapıp getirerek bitirdi.
Martin Jol'ün ifadesiyle "%100 takım için oynayan bir oyuncu" olarak bunca şeyi başarmıştı.
Getty2014 Dünya Kupası'nda Hollanda, Meksika'yı geçip çeyrek finale giderken 100. milli maçında maça kanat bek olarak başlamış, sonra görevine sağ bek olarak devam etmekten gocunmamıştı.
Sağ bek rolünde gol gerekirken takımı ileri taşımaktan da çekinmemişti. Ve tüm bunları babasının ölüm yıl dönümünde, kendisi için çok duygusal bir günde başaramıştı.
Kuyt oyuncuların oyuncusuydu. Sahada arkanızı kollar, çaresizken pas seçeneği olarak ortaya çıkar, diğerleri gösterişle zafere yürürken pis işleri yapardı. Baskı altındaki durumlarda en doğru yerde, en doğru anda, en doğru şekilde belirirdi.
Gerektiğinde takımını, gerektiğinde topu o çizgiden geçirir, hedefe ulaştırırdı.
Teknik diektörleri gösterişsiz biçimde bu kadar çok işi yapabilmesini öve öve bitiremezdi. Rafael Benitez ona, Bay Duracell adını takmıştı.
Çünkü hep fedakarlık yapıyor, asla sakatlığı sahaya çıkmamak için bahane etmiyordu.
Sağ bek sakatken "Sağ bek oynayayım mı hocam?" diye soran kaç forvet bulabilirsiniz ki?
PROSHOTSKariyeri boyunca oynadığı kulüplerin taraftarlarının kendisine gösterdiği sevgi ve onu kahramanlaştırma konusundaki ortak niyetleri de kişiliğinin özelliğini ispatlıyor.
Sahada her zaman çalışan, her şeyini veren ve asla gözünü budaktan sakınmayan karakteri en çok tribünlerin dikkatini çekerdi.
Simgeleştiği Utrecht, Feyenoord ve Liverpool'da ligin en golcü altı oyuncusu arasına girdiği sezonlar bulunması sadece çalışan değil, bal yapan bir arı olduğunun da göstergesiydi.
Güzel anılarla hatırlandığı Fenerbahçe'de kazandığı üç kupa iyi anıları arasında yerini aldı.
"Bazı oyuncular tek dokunuşla oyunun kaderini değiştirir, bazıları da takıma hizmet eder" diyor kendinden bahsederken.
"Ben ikinci kategoride olduğumu söylemekten hiç gocunmadım. Ben her maçı kazanmak için ne gerekiyorsa onu yapıyorum. Bir savaşçıyım."
"Benim için her maç eşit derecede önemli, hepsini kazanırsanız kupalar zaten gelir."
Herhalde Kuyt için takımına tek başına liderlik ettiği bir şampiyonluk yaşatmaktan daha güzel bir son olamazdı.
Kuyt bütün kariyeri boyunca nasıl bir oyuncu izlettiyse öyle sahadan ayrıldı: Bir şampiyon gibi geldi, oynadı ve gidiyor.
Source Format



