Herkes yaklaşmakta olanın farkındaydı, adım adım geldi, ama kimse inanmak istemedi, ta ki bu ana kadar.
Xavi Hernandez, Barcelona'yı diriltti; Barcelona geri döndü.
Santiago Bernabeu'daki 4-0'lık Real Madrid galibiyeti, tarih sayfalarında 2009'daki 6-2 ve 2010'daki 5-0'ın yanına yazılacak, ama 2004'te 2-1 kazanılan maçla benzerlikler daha fazla.
Xavi'nin gol attığı o maçtan galip ayrılan Barcelona şampiyonluğa ulaşamasa da, Valencia'nın Real Madrid'i geçerek zirveye yerleşmesine yardım etmişti. Daha da önemlisi, o maç Katalanlar için yeni bir dönemin başlangıcıydı.
Ezeli rakibine yıllardır diş geçiremeyen Barça için o gece dönüm noktası oldu. Ardından sayısız başarı ve kupa geldi, ama taraftarlar ne kadar büyük bir şeye tanıklık ettiklerinin daha o gün farkına varmıştı.
Madrid'den dönen takımı havaalanında karşılayan dört bin taraftar değişimin ayak seslerini duyabiliyordu.
Dün alınan farklı galibiyet, Sevilla'nın dokuz puan önündeki Real Madrid'in şampiyonluğunu engellemeyecek, ama yarattığı hisler benzer.
Getty ImagesDördü ligde, biri Ocak ayında İspanya Süper Kupası'nda olmak üzere son beş Clasico'yu kaybeden Barcelona, 1960'lardan bu yana en kötü serisini yaşıyordu.
Suudi Arabistan'daki yenilgi dönüşümün habercisi gibiydi, başkan Joan Laporta mağlubiyete rağmen takımın mücadelesinden övgüyle bahsetmişti.
Takımın gelişim gösterdiği bariz olsa da, ezeli rakibe kaybetmek yine de sinir bozucuydu. Pazar günü Bernabeu'da harika oynayan Frenkie de Jong, Barcelona'nın hiçbir Clasico'da mağlubiyetle yetinemeyeceğini söylemişti.
Bu sadece De Jong'un yüksek standartlarını değil, Xavi ve ekibinin hataları düzeltme ve performansı yukarı çekme konusundaki çabasını da gözler önüne seriyordu.
Xavi'nin Şampiyonlar Ligi gruplarındaki altı maçta sadece iki gol atıp Avrupa Ligi'ne düşen, ligde ise dokuzuncu sırada yer alan Barcelona'yı bu kadar çabuk ayağa kaldırması muazzam.
Xavi 'eve' döndüğünden bu yana takım ciddi adımlar attı. Atletico Madrid galibiyetleri, Napoli ve Valencia zaferleri dikkat çekiciydi. Ayrıca herkes takımın her maçla birlikte ileri gittiğinde hemfikirdi.
Xavi'nin yerleştirdiği sisteme giderek adapte olan oyuncular, kendilerinden istenen makine düzenine yaklaşmaya başladı.
Barcelona artık bu büyüklükteki bir maçın mental yükünü kaldırabilecek bir takım.
Bunu Perşembe günü ateşli Galatasaray tribünleri önünde maçı çevirerek ve Bernabeu'da güle oynaya kazanarak gösterdiler.
İlk golde harika bir ortaklık sergileyen Ousmane Dembele ile Pierre-Emerick Aubameyang'ın dinamik hücum gücüne, şaşkın Real Madrid savunmasını delik deşik eden Ferran Torres'in eklenmesiyle Barça maçı domine etti.
Dört gol attılar, ama sekiz tane atmaları işten bile değildi. Ev sahibi bir 'baño', yani 'soğuk duş' yaşarken, birkaç ay önce bitti denen tecrübeli ayaklar Jordi Alba, Sergio Busquets ve Gerard Pique baştan sona kusursuzdu.
Xavi'nin geri getirdiği Pep Guardiola stili oyun onların da silkinmesini sağladı.
Getty ImagesXavi takım maçın tamamen hakimiyken bile kenardan talimatlar yağdırmaya devam etti.
Vinicius Junior'ı durduran ve Barcelona'nın ikinci golünü atan Ronald Araujo'yu sağ bekte başlatmak son derece yerinde bir karardı.
Torres bitiricilik konusunda sorun yaşasa da, Aubameyang'ın topukla verdiği pası gole çevirerek farkı üçe çıkardı. Dördüncü gol ise Gabonlu yıldızın zarif dokunuşuyla geldi.
Xavi'nin yaptıkları kadar, sportif direktör Mateu Alemany'nin Ocak ayında yaptığı Dani Alves ve Adama Traore transferleri ile hücum hattına yaptığı takviyeler de etkiliydi.
Madrid, Karim Benzema'dan yoksun mücadele etti, ama arada Fransız oyuncunun varlığıyla bile kapanmayacak bir fark vardı. Ancelotti'nin baklava orta saha tercihi oyuncuları tarafından yadırganmış gibiydi, Xavi'nin Barcelona'sı ise önüne çıkan herkesi yenmeyi hazırdı.
Xavi, bunu 1959'da başaran Helenio Herrera'dan bu yana, ilk Clasico'sunu dört farkla kazanan ilk Barcelona teknik direktörü oldu. Xavi, 2009'da 6-2 kazanılan maçta da dört asistle oynamıştı.
O maçta oyuncu olarak sahaya hükmeden Xavi, aynı şeyi bu kez kulübeden yaptı. Ve bu sadece başlangıç.
Barcelona bu maçla ezeli rakibine bir mesaj verdi. Bu mesajı posta kutusuna bırakmak yerine kapıyı kırmayı tercih ettiler.
Gerard Pique maçtan dakikalar sonra Twitter'da "Geri döndük" mesajını paylaştı. Katılmamak mümkün mü?