ÖZEL | Osman Can Erkut @erkutosmancan
Türk futbolunun yetiştiştirici gücü Altınordu, “İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu” mottosuyla ilk günden itibaren hedeflerine ulaşmak için çalışan ve aldığı üst düzey eğitimle yeteneklerini en iyi şekilde kullanmayı öğrenen oyuncular yetiştirmeye devam ediyor.
Yakın zamanda Altınordu’dan Avrupa futboluna Çağlar Söyüncü ve Cengiz Ünder gibi iki önemli genç oyuncu sunuldu. 2016 yılında Altınordu’dan Freiburg’a transfer olan Çağlar Söyüncü, potansiyelini Bundesliga’da göstermesinin ardından Premier Lig’in önemli ekiplerinden Leicester City’ye transfer oldu. İngiliz ekibinin Maguire’ın transferinden sonra ilk 11’e yerleştirdiği Çağlar Söyüncü, son iki sezondur gösterdiği üstün performansla Ada’nın en iyi stoperlerinden biri olarak gösteriliyor.
Altınordu çıkışlı bir diğer yetenekli isim olan Cengiz Ünder, 2016 yılında Başakşehir’e transfer olmuş ve burada Avrupa devlerinin ilgisini çekmeyi başararak bir sezon sonra da Roma ile anlaşmıştı. Ünder, geride bıraktığımız sezonda ise Altınordu’dan takım arkadaşı Çağlar Söyüncü ile Leicester’da tekrar buluşmuştu.
Prensiplerinden ödün vermeyen ve genç yetenekler yetiştirmeye devam eden Altınordu’nun dünya futboluna sunmaya hazırlandığı sıradaki isim ise Burak İnce. 2015 yılında, henüz 11 yaşındayken Manisaspor’dan transfer edilen genç oyuncu, alt yaş kategorilerinde gösterdiği performansla, ve tabii ki yeteneğiyle, teknik direktörü Hüseyin Eroğlu’nun dikkatini çekmeyi başarmıştı.
17 yaşındaki genç yıldız, orta sahanın merkezinde ve 10 numara pozisyonunda oynayabiliyor. Genç yaşına rağmen son iki sezondur takımında fazlasıyla süre almaya başlayan Burak İnce, geride bıraktığımız sezonda 30 maça çıkarken altı da gol kaydetti. 15 yaşındayken Altınordu A Takımı formasını giymeye başlayan Burak İnce, TFF 1. Lig’de forma giyen en genç oyuncu olmuştu. İlk günden beri yeteneğiyle fark yaratan Altınordulu genç futbolcu, rekorlar kırmaya da devam etti. Altınordu’nun Eskişehirspor'u 4-1 mağlup ettiği maçta ilk golünü ve asistini kaydeden 15 yaşındaki genç yıldız, TFF 1. Lig’de gol atan en genç oyuncu ünvanının da sahibi olmuştu.
Burak, aynı zamanda Milli Takım’ın alt yaş kategorilerinde de boy gösteriyor. İlk olarak U-15 takımıyla sahneye çıkan yetenekli oyuncu, geride bıraktığımız sezonda da henüz 17 yaşında olmasına karşın U-21 Milli Takımı’ndan davet almış ve Sırbistan ile oynanan hazırlık maçında forma giymişti.
Burak İnce’nin bu kadar süre almasında oyuncunun doğal yeteneğinin ve büyük çalışma azminin yanı sıra teknik direktör Hüseyin Eroğlu’nun da büyük payı var. 2012 yılından beri Altınordu’da çalışan Eroğlu, uzun yıllar takip ettiği Burak İnce hakkında verdiği bir röportajda şu ifadelere yer vermişti: “Geleceği çok parlak bir oyuncu. Altyapıdan beri gelişimini oldukça yakından takip ediyorum. 15 yaşından itibaren de A Takım’la maçlara çıkıyor.”
“Genç oyuncularımızın bazılarını daha çok süre almaları için pilot takımımıza kiralık olarak yolluyoruz. Ancak Burak özel bir oyuncu olduğunu ilk baştan beri hep belli ediyordu. Bu yüzden onu takımda tutmayı tercih ettik.”
Burak İnce, paslarıyla ve driplingleriyle yaratıcı bir oyuncu olmasının yanı sıra duran toplardaki kabiliyetiyle ve ceza sahasına attığı koşularla önemli bir skor potansiyeli de taşıyor. Teknik direktör Eroğlu, Burak’ın duran toplardaki başarısına dair bir anısını röportajlarının birinde şöyle anlatmıştı: “Sezon öncesi hazırlık kampında Ankaragücü ile oynuyorduk. İkinci yarıda bir serbest vuruş kazandık ve ilk önce takımın tecrübeli isimleri frikiği kullanmak istedi."
"Ama ben Burak’ın atmasını istedim çünkü akademi yıllarından beri onun bu konuda ne kadar yetenekli olduğunu biliyordum. Burak da serbest vuruşu gole çevirmeyi başarmıştı. O maçta Burak’a yetenekli bir oyuncu olduğunu ve teknik direktörünün ona güvendiğini hissettirdim. Gelişim sürecinde bunlar da çok önemlidir.”
Türk futbolseverler için sol ayaklı 10 numaraların önemi, Hagi, Alex ve Sergen Yalçın gibi efsanelerden ötürü oldukça büyüktür. Şutlarıyla ve sahada inisiyatif almaya meyilli yapısıyla Burak İnce de Türkiye’de bu oyunculara sıklıkla benzetiliyor.
Duran toplarıyla, yaratıcı paslarıyla, sol ayağıyla çektiği ölümcül şutlarıyla ve ceza sahasına attığı koşularla Burak İnce’yi Manchester City günlerindeki David Silva’ya benzetmek de mümkün. Burak İnce’nin Altınordu’da 4-1-4-1 dizilişinde orta sahanın sol içinde görev yaptığını düşününce, genç yıldızı David Silva’ya daha da fazla benzetiyoruz zira İspanyol oyuncu da Guardiola ile çalıştığı dönemde bu pozisyonda görev yapmış ve ceza sahasına attığı koşular sayesinde skorer bir oyuncuya dönüşmüştü.
Burak İnce ise Guardiola’nın bir diğer eski öğrencisi olan Lionel Messi’yi kendisine idol olarak görüyor: “En büyük hayalim Messi gibi hızlı, zeki ve güçlü olabilmek.”
Milli Takım’ın U-19 kampında verdiği bir röportajda Burak İnce, oyun tarzı ve geleceğe yönelik hedefleri hakkında ise şunları söylemişti: “En güvendiğim özelliklerim şutlarım, çalımlarım ve driplinglerim.”
“Önce Altınordu’da düzenli forma giymek, sonra ise Avrupa’da oynamak istiyorum. Almanya, İspanya ve İngiltere ligleri ilgimi çekiyor. Bir gün Barcelona’da forma giymeyi de ayriyeten istiyorum.”
Burak İnce’ye çok genç yaşta forma veren Eroğlu, oyuncusunun ilk etapta fiziksel olarak zorlandığını da kabul ediyor: “Fiziksel eksiklikleri vardı ancak oyun zekası ve yeteneği benim için daha önemliydi.”
Avrupa’nın devleri tarafından yakından takip edilen Burak İnce'nin yeni kulübü ise Bundesliga takımlarından Arminia Bielefeld oldu. 17 yaşındaki oyuncunun en azından bir sezon daha Altınordu’da devam etmesi bekleniyordu, ancak o da Çağlar gibi Avrupa'ya kanatlarını erken açtı ve tercihini Bundesliga'dan yana kullandı.

