Lionel Messi Argentina Italy 2022Getty

YORUM | Artık her şey ortada: Messi, Arjantin'i Dünya Kupası zaferine taşıyabilir

Eski günleri hatırlayan Arjantin taraftarları Dünya Kupası iddiasını yüksek sesle dile getirmekten kaçınıyor, ama milli takım oyuncuları Çarşamba akşamı Wembley'de önemli bir mesaj verdi.

Maçı izleyen herkesin net bir şekilde aldığı mesaj şuydu: Arjantin, Katar 2022'nin ciddi favorilerinden biri.

İtalya karşısında alınan 3-0'lık galibiyetten başka bir sonuç çıkarmak mümkün değil. Lionel Messi ve arkadaşları, Avrupa şampiyonuna 90 dakika boyunca acı verici bir deneyim yaşattı.

Kuzey Londra'da tribünlerin büyük bölümü Arjantin'in yanındaydı. Yenilmezlik serisini 32 maça çıkaran takıma maç boyu müthiş tezahüratlarla destek verdiler.

Finalissima kupasını kaldırdıktan sonra oyuncular da bu şölene dahil oldu. Kaptanı omuzlara alıp, şarkılarını söylemeye başladılar: "Kupa Lionel Messi'nin ellerinde, zafer turu atıyoruz."

Yine de sonucun yarattığı iyimser havayı sorgulamakta fayda var.

Öncelikle İtalya geçen yıl İngiltere'yi yenerek Euro 2020'yi kazanan formundan çok uzaktaydı.

Hücuma çıkmakta zorlanan, Arjantin'in hızlı ve etkili ataklarına karşılık vermekte zorlanan İtalya'da Leonardo Bonucci ve Giorgio Chiellini ikilisinin ilerleyen yaşları kendini hissettirdi. Chiellini son düdükle birlikte milli takım kariyerini noktaladı. Gök Mavililer açısından olumlu çıkarımlar yapmanın mümkün olmadığı bir maçtı.

Roberto Mancini'nin öğrencileri Dünya Kupası'nı kaçırmış olsa da hala Avrupa'nın üst düzey takımlarından biri. Copa America'yı kazanan ve Dünya Kupası elemelerini zorlanmadan geçen Arjantin'i test etmek için ideal bir ekip oldukları düşünülüyordu.

Güney Amerika temsilcisi üç yıldır okyanusun ötesindeki takımlarla karşılaşmamıştı. Bu, yakaladıkları harika serinin üzerindeki tek lekeydi.

Ama artık şüpheye yer kalmadı: Arjantin, Katar'da sonuna kadar gidebilecek güçte, üst düzey bir milli takım.

Üstelik, ilerleyen yaşına ve kulüp seviyesinde geçirdiği vasat sezona rağmen takımın yıldızı Messi rakip savunmaların korkulu rüyası olmaya devam ediyor.

Emiliano Martinez şöyle ifade ediyor: "Biz onun için savaşan aslanlarız."

Nedenini anlamak güç değil. Messi sadece sahada yaptıklarıyla değil, söyledikleriyle de gerçek bir kaptan.

'Arjantin'in Avrupa takımlarıyla daha fazla maç yapması gerekiyor muydu?' diye sorulduğunda şu şekilde yanıtlıyor:

"Karşımıza kimin çıktığı umrumuzda değil."

"Kim olduğumuzu biliyoruz. Her maçı aynı şekilde oynuyoruz. Ama İtalya büyük bir takım ve bu bizim için önemli bir sınavdı."

"İlerlemeye devam edeceğiz. Bunun için çabalıyoruz. Her geçen gün kendimizi geliştirmeyi ve Dünya Kupası'nın bir numaralı favorisi olmadığımızı söylemeyi sürdüreceğiz.

Kaptan, 35. yaş gününe üç hafta kala neden 2022'de kupayı kaldırabileceklerini kanıtladı.

Messi, PSG'de olduğu gibi milli takımda da daha derinde oynadığı bir rolü tercih ediyor. Bu rolde eski patlayıcılığından ziyade yaratıcı zekasını daha fazla ön plana çıkarıyor.

Yapılan devasa yatırımın karşılığını görmek isteyen Parc des Princes sakinleri onun performansından memnun kalmamış olabilir.

Fakat Arjantin taraftarlarına ve 10 numaralarına bağımlı kalmaktansa sorumluluk almayı tercih eden takım arkadaşlarına göre; iyi bir takımı harika bir takıma çevirmek için ihtiyaç duydukları şey tam olarak bu.

Messi, Finalissima'da ağları havalandırmasa da maçı iki asistle tamamladı. Lautaro Martinez'e yerden gönderdiği milimetrik pas perdeyi açan golü getirdi. Ardından orta sahada aldığı topla dört İtalyan oyuncuyu peşine takıp Paulo Dybala'ya servisi yaptı.

Diğer golün sahibi Angel Di Maria ise geçen yıl Copa America'da sergilediği performansı devam ettiriyor.

Martinez'in pasıyla attığı gol, finalde Brezilya'yı yıkan vuruşuyla epey benzerlik içeriyordu.

Arjantin'in dominasyonu sahanın her bölgesinde hissedildi. Kaleci Emiliano Martinez'e neredeyse hiç iş düşmedi. Orta sahayı bir maestro gibi yöneten Rodrigo De Paul ise Leandro Paredes'in eksikliğini hissettirmedi.

Arjantin tarihten aldığı dersler nedeniyle favori statüsüne temkinli yaklaşıyor.

1958'de, Peru'da gelmiş geçmiş en görkemli Copa America performanslarından birini sergileyen takım, Dünya Kupası'na İtalya'ya geçen Omar Sivori, Antonio Angelillo ve Humberto Maschio'dan yoksun gitmiş ve İsveç'e 6-1 yenilerek elenmişti. 10 bin kızgın taraftar oyuncuları Buenos Aires'te bozuk para yağmuruna tuttu.

2002'ye gelirsek; Marcelo Bielsa yönetimindeki Arjantin elemeleri rekor kırarak tamamlamasına rağmen 1962'den bu yana ilk kez kupaya ilk turda veda etmişti.

Diego Maradona ve arkadaşları 1986'daki kupa için Meksika'ya geldiğinde görüntü tamamen farklıydı. Takım sıkıntılar içindeydi ve Devlet Başkanı Raul Alfonsin bile teknik direktör Carlos Bilardo'nun istifasını istiyordu.

Ancak Diego ve Bilardo tarih yazmayı başardı.

Lionel Scaloni'nin ekibi şu ana kadar radar altında kaldığı için şanslı. Messi'nin PSG'den takım arkadaşı Kylian Mbappe bile, Arjantin ve Brezilya'nın kupayı Güney Amerika'ya götürme şansını düşük gördüğünü söyledi.

Ama Wembley'deki gibi oynamaya devam ettikleri sürece üzerlerine çevrilen gözlerin sayısı giderek artacak. Heyecan verici bir futbol sergileyen ve birliktelik duygusunu sahaya yansıtmayı başaran bu takım herkesin dikkatini çekecek.

Ortaya koydukları bu birlik duygusu belki başarının garantisi değil, ama ahip oldukları yetenekle birleştiğinde onları Katar'daki turnuvanın favorileri arasına sokmak için yeterli.

Artık her şey ortada: Messi ve arkadaşları Dünya Kupası'nın ciddi favorilerinden biri.

Reklam