Arda Guler Real Madrid 2025Getty Images

Arda Güler: "Galatasaray olmadan Fenerbahçe olmaz"

  • Arda Güler, The Players' Tribune'e yazdı
  • Kişisel hayatından bahsetti
  • Türk futbol tutkusunu anlattı

NE OLDU? Real Madrid'de son haftalarda bulduğu forma şansını gol ve asistlerle parlatan Arda Güler, profesyonel sporcuların kendi hikayelerini yazdığı The Players' Tribune'e yazdı. Arda Güler, Türk taraftarların futbol tutkusunu yabancılara açıklamak için Fenerbahçeli bir arkadaşıyla yaşadığı anısını anlattı ve "Galatasaray olmadan Fenerbahçe olmaz" dedi.

NE SÖYLENDİ? Arda Güler şunları söyledi: "Türk taraftarlarının tutkusundan bahsederler ama bu kelime yetersiz kalır. Size kısa bir hikaye anlatayım. Bir keresinde Fenerbahçeli bir arkadaşım Galatasaray derbisine gitti. İlaç kullanan biriydi. Hakem bize penaltı vermediğinde fırlatacak bir şey aradı. Hiçbir şey bulamadı ve sonra cebindeki ilaç şişesini attı. Galatasaray'a olan nefreti çok büyüktü. O gece İstanbul'da saatlerce nöbetçi eczane aradı. Sanırım bu hikayeyi sadece bir Türk anlayabilir. Galatasaray olmadan Fenerbahçe olmaz. Bu ebedi bir rekabet ve dostluktur. Eğer bir Fenerbahçe taraftarıysanız, Galatasaray'a ait olan her şeye karşısınızdır. Taraftarlıkta durum böyle."

"Geldiğimde, David Alaba ve Toni Rüdiger’in aslında biraz Türkçe bildiklerini öğrendim. Berlin ve Viyana’da Türk göçmenlerle büyümüşler. Alaba, büyük bir Galatasaray taraftarı. Courtois, Arda Turan’la oynadığı için o da bazı kelimeleri biliyor, tabii ki kötü olanları. Ama garipti çünkü, Türkiye’de biz büyüklerimize saygıyla hitap ederiz. “Abi” deriz ve bu kelime aslında “büyük kardeş” demektir. Kültürümüze işlenmiş bir şey bu.

Modric’e sadece “Luka” demek benim için mümkün değildi. O, babam olabilecek yaşta, anlıyor musunuz? O yüzden “Merhaba Luka Abi” derdim. Eee... Alaba ve Rüdiger bunun herkes, hatta benim için bile geçerli olduğunu düşündüler. Bana da “Günaydın, Abi” demeye başladılar. İsim tutmuştu ve artık değiştirmek için çok geçti. Resmen soyunma odasındaki en genç abi, Arda Abi oldum. Genellikle bir kulübe, büyük bir gol attığında ya da belirleyici bir pas verdiğinde oraya “vardığını” hissedersin. Benim için o an aslında, ceza sahası dışında bir frikik kazandığımızda geldi ve ben o an yedek kulübesindeydim.

Modric bana döndü ve dedi ki, 'Hey Arda, bu tam senlik bir pozisyon.' Böyle küçük şeyler gerçekten çok değerli. Yakın zamanda başka bir maçta, ilk yarı sonunda gerideydik ve Modric bana, "Hazırlan, oyuna girmelisin." dedi. Bu efsane, tüm zamanların en iyi orta saha oyuncularından biri ve şimdi benim maçı çevireceğime güveniyordu. Çok etkilenmiştim."

"12 yaşındayken, bir Playstation almaya kafayı takmıştım. Bunu ne kadar çok istediğimi anlayamazsınız. Babama her gün yalvardım. Tek istediğim FIFA 17’ydi. Ben çocukken pek video oyunu oynamazdım, çünkü hep sokakta futbol oynuyordum. Ama bir gün arkadaşlarımdan birisi PS4 aldı ve içinde FIFA 17 vardı, o gün hayatımızın en güzel günlerinden biri gibiydi. Bizim için oyundan çok daha fazlasıydı bu, televizyon ekranında gördüğümüz rüyamızdı. O kadar çok bağlanmıştım ki. Arkadaşımın evinden ne zaman eve dönsem, babama PS4 için yalvarırdım. 'Çok uslu olacağım! Derslerime çok iyi çalışacağım!' Ama Türk anne ve babalarını biliyorsunuz. Babam uzun süre sadece 'Biraz bekle, bir iki şeyi halletmem lazım…' dedi."

"Ne demek istediğinden tam emin değildim. Ama bir gün okuldan eve döndüğümde, mutfak masasının üstünde bir paket vardı. Playstation şeklinde bir kutuydu. Çıldırdım. Babama baktım ve 'Gerçekten mi?!' diye sordum. 'Gerçekten.' dedi Açtığımda Playstation’ın içinde bir sürü oyun vardı. Herhangi bir disk gerekmiyordu. Gerçek olamayacak kadar iyiydi. İçimden dedim ki, Nasıl yani, babama tek bir oyun için yalvarmak zorundayken şimdi bana 20 oyun mu veriyor? Babama sordum, 'Baba piyangodan para falan mı kazandın?' O da 'İyi bir fiyat yakaladım' dedi. 'Mağazada mı?' diye sordum. Babam da 'Yok, yok, pazarda…' dedi Sonra benim FIFA’da Yolculuk modunun olmadığını fark ettim. Alex Hunter’ı bulamadım. Bazı tuhaf isimler de vardı. Cristiano Ronaldo olmak istediğimde, 'MD White' isminde bir kulüp seçmem gerekiyordu. Tekrar babama gittim. 'Baba doğru FIFA’yı aldığına emin misin? Biraz garip de bu.' O da 'Evet eminim. Kapatıp açmayı denedin mi?' dedi."

"Haftalarca bu şekilde oynadım. Daha önce FIFA dışında başka futbol oyunu oynamamıştım, o yüzden bendekinin farklı bir versiyon olduğunu sanıyordum. Ama bir gün arkadaşlarım da oynamak için bize geldi ve 'Arda… bu ne?' dediler. 'Nasıl yani? FIFA işte' dedim. Onlar da 'Arda bu FIFA değil. Çakma bu' dediler. Ben de 'Hayır, ya, futbol oyunu işte bu' dedim. 'Oğlum, Fenerbahçe nerde? Bu isimler ne? Babanı kandırmışlar' dediler. Hepsi gülmekten yerlere yatıyordu. Ben de onlarla gülmeye çalıştım ama aslında o kadar utanmıştım ki. Bu anı kalbime kazındı. Ama çakma bir FIFA’m olması umurumda değildi. Ona rağmen seviyordum. Gerçek bir saha, gerçek bir kale ya da yeni bir PlayStation’a ihtiyacım yok. Ben taşlardan yapılmış kale direkleriyle bile mutluyum. Türk zihniyeti böyledir."

"Türk halkının Real Madrid’in her maçında oynamamı istediğini biliyorum. Ben de istiyorum ama sabırlı olmam gerektiğini biliyorum. Ancelotti, bana dünyanın en iyi orta saha oyuncularından biri olabileceğimi söylüyorsa, bu benim için bir planı olduğu anlamına geliyor."

Reklam

ENJOYED THIS STORY?

Add GOAL.com as a preferred source on Google to see more of our reporting

0