Michael Owen Liverpool Real Madrid GFXGetty/GOAL

'Ağlamaktan gözlerim çıkacaktı' - Michael Owen'ın Liverpool'dan Real Madrid'e gidiş öyküsü

Michael Owen, Real Madrid'in Cumartesi günü oynanacak Şampiyonlar Ligi finalinde hangi stratejiyi izleyeceğinden emin.

"Liverpool'la oynayan her takım aynı yere odaklanıyor: önde kurdukları riskli savunma hattı."

"Vinicius Junior çabuk bir oyuncu, Real kontra deneyecek. Trent'in ileri çıktığında arkasında bıraktığı boşlukları değerlendirmek isteyecekler. Madrid'in planı bu olmalı."

Haberin devamı aşağıda

Elbette, Mike Tyson'ın da söylediği gibi, suratına yumruğu yiyene kadar herkesin bir planı vardır.

Owen gülerek, "Kesinlikle öyle" diyor. "Madrid, Liverpool'un zayıf halkası olarak gördüğü bu noktaya saldırmak isteyecek, ama bunu gerçekten başarabilen takım sayısı çok az."

Owen planlandığı gibi yürümeyen planlara yabancı değil.

2004 yazında kendini çok zor bir ikilemin karşısında bulmuştu; yetiştiği kulüp Liverpool'da kalmak mı, yoksa Madrid'e gitmek mi?

2001'deki dört kupalı sezonda sergilediği performansla Ballon d'Or'u kazanmış ve çoktan Merseyside efsaneleri arasına girmişti.

Michael Owen Liverpool Arsenal FA Cup final 2001 GFXGetty/GOAL

Fakat Madrid'in cazibesine karşı koymak çok zordu

"Öncesinde bir hafta uyuyamadım. Havaalanına giderken ağlamaktan gözlerim çıkacaktı, bunu söylemekten utanmıyorum."

"Kariyerimin sonuna kadar Liverpool'da kalacağımı düşünüyordum. Sonra, 'Aman tanrım, bu Real Madrid, hayır dersem ömür boyu pişman kalırım' dedim."

"Farklı bir ligi, farklı bir ülkeyi, farklı bir dili ve kültürü deneyimleme fırsatıydı."

"O meşhur beyaz formayı giymek, Bernabeu'da oynamak; Zidane, Figo, Beckham ve Roberto Carlos'la takım arkadaşı olma şansı yakalamıştım."

"İki saniye sonra ise, 'Hayır, hayatım boyunca Liverpool'da kalmak istiyorum' diye düşünüyordum."

"Bu gerçekten hayatınızı değiştirecek türden, çok zor bir karardı."

Faakt Owen ayrılmadan önce kendini garantiye almaya çalışmıştı.

"Kararımı verdikten sonra bile, 'Ian Rush da Juventus'a gitti, ama Liverpool'a döndü, belki ben de dönebilirim' diye kendimi rahatlatıyordum."

"Ayrılmadan önce dönemin yöneticilerinden Rick Parry'ye, 'Bir anlaşma yapalım, Madrid'de birkaç yıl oynadıktan sonra beni geri alacağınıza söz verin' dedim."

"Sözlü bir anlaşma yaptık, ama kariyerinin asla mükemmel bir şekilde planlayamazsınız. Bir daha Liverpool'da oynama şansım olmadı, ama Madrid'de harika bir tecrübe yaşadım."

Madrid'de Galacticos dönemi yaşanıyordu; Florentino Perez efsanelerle dolu bir kadro kurmuştu.

Zinedine Zidane, Ronaldo, Luis Figo, David Beckham, Roberto Carlos... Belki de futbol tarihinin en ışıltılı kadrosundan bahsediyoruz.

Michael Owen Ronaldo David Beckham Real Madrid 2004-05 GFXGetty/GOAL

Henüz 18 yaşındayken Dünya Kupası'nda parlayan Owen da kendi çapında bir süperyıldızdı. Peki soyunma odasına ilk girdiğinde ne hissetmişti? Heyecan mı, yoksa endişe mi?

"İkisinden de biraz. Mesleğiniz ne olursa olsun, yeni bir işyerine gittiğinizde hem heyecanlı, hem endişeli hissedersiniz."

"Ama kendimi çok iyi hissediyordum ve asıl baskın duygu oydu. Ballon d'Or'u yeni kazanmıştım, oraya giderken herkesin benden daha iyi olduğunu düşünmüyordum. Antrenmana çıkıp yeterince iyi olduğumu göstermek için sabırsızlanıyordum."

"Yeni bir kulübe gidince, önce oradaki oyuncuların saygısını kazanmak istersiniz. Taraftarların ve hatta teknik direktörün saygısı biraz bekleyebilir."

"Takım arkadaşlarımın bana bir an önce saygı duymasını istiyordum. Antrenmanlar farklı tipte oyuncuları bir araya getiriyordu."

"Bazıları inanılmaz yetenekli değildi, ama bunu tolere etmek için ölümüne çalışıyorlardı. Bir de dahi denecek yetenekte olup çalışmayanlar vardı."

"Bazen futbolda çok çalışkan dahilere de rastlarsınız. İşte o Zidane'dı. Hem bir sihirbaz, hem de örnek bir profesyoneldi."

"Markaj altında olsam bile Zidane'ın bana pas atmasını, etrafımda üç kişi varken bile Ronaldo'nun topu bana vermesini istiyordum. Onların saygısını kazanmak her şeyden önemliydi."

"Eğer size ve yeteneğinize inançları kalmazsa, bunu değiştirmek çok zor olur."

"Antrenmana çıkıp, güvenip pas verebilecekleri bir oyuncu olduğumu göstermek için sabırsızlanıyordum."

Michael Owen Ronaldo celebrate Real Madrid 2004-05 GFXGetty/GOAL

Owen kısa sürede takım arkadaşlarının güvenini kazandı. Fakat teknik direktörü ilk 11'de oynamayı hakettiğine ikna etmek o kadar kolay değildi.

İlk olarak 2004/05'in Real Madrid için çalkantılı bir sezon olduğunu belirtmek gerek. Sezon boyunca takımda üç farklı teknik direktör görev yaptı: Jose Antonio Camacho, Mariano Garcia Remon ve Vanderlei Luxemburgo.

Ortak problemleri, hücumdaki bu kadar yetenekli oyuncuyla dengeli ve işler bir kadro kurabilmekti.

Genelde dışarıda bırakılan isim olan Owen yedek kulübesinde umduğundan daha fazla zaman geçirdi.

Buna rağmen oynadığında etkileyici performanslar sergiledi ve 16 gol kaydetti. Bu gollerden birini El Clasico'da Barcelona ağlarına göndermişti. Owen sezonu gol başına dakika ortalamasında Ronaldo'nun önünde bitirdi.

Madrid 2005'te Owen için Newcastle'dan bir teklif aldığında, Perez kararı İngiliz oyuncuya bıraktı.

"Futbol açısından çok mutluydum. Kendimi evimde hissediyordum ve sahadaki performansım iyiydi."

"İnsanlar orada geçirdiğim süre boyunca oyuna hep sonradan girdiğimi düşünüyor. Ama birçok maça 11'de başladım ve rotasyonun içindeydim."

"Ama bir sonraki sezon aynı sayıda maça çıkabileceğimden emin değildim, çünkü Real Madrid Julio Baptista ve Robinho'yu transfer etmişti."

"Kadroda zaten Fernando Morientes, Raul ve Ronaldo vardı, 'Tanrım, bir yıl sonra Dünya Kupası var, kulübede oturmaya tahammül edemem' diye düşündüm."

"Eşim de İngiltere'yi özlüyordu. Aslında ayrılmaya kararlı değildim, ama Madrid bana, 'Kalırsan memnun oluruz, ama bir teklif aldık ve ülkene dönmek istersen bu teklifi kabul etmene karşı değiliz' dedi."

"Hep istediğim yurtdışı tecrübesini yaşamıştım ve Dünya Kupası'nda İngiltere milli takımındaki yerimi kaybetmekten korkuyordum."

Michael Owen Luis Figo Real Madrid 2004-05 GFXGetty/GOAL

Owen elbette Anfield'a dönmek isterdi. En az bugün Jürgen Klopp'un Liverpool'unda oynamak istediği kadar...

Owen, Alman teknik adama ve onun "canavar mantalitesine" olan hayranlığını gizlemiyor. Liverpool'un sarsılmaz direnci Cumartesi gecesi Paris'te bir kez daha sınanacak.

Futbol dünyasının asilzadelerinden olan Madrid, iş Avrupa kupalarına geldiğinde kendine hep zirveyi layık görüyor. Belki de bu inanç sayesinde bu sezon mucize üstüne mucize gerçekleştirerek finale kadar yürüdüler.

Ayrıca kadrolarında Ballon d'Or'un favorisi Karim Benzema var. Owen, Fransız forvetin yeteneklerini takdir etse de, onu marke etmek için en iyi ismin Liverpool forması giyen Virgil Van Dijk olduğuna inanıyor.

"Savunma perspektifinden bakarsak, Van Dijk'ı özellikle endişelendirecek bir nokta yok."

"Virgil Van Dijk'ın yerinde olsam, maçtan önceki gün yatağa girerken 'Benzema çok hızlı, arkamda boşluk bırakmamalıyım ya da Benzema çok uzun, hava toplarında bana üstünlük kurabilir' diye düşünmezdim."

"Kylian Mbappe'yi tutacak bir savunmacı olsam rahat uyuyamazdım, çünkü o hem çok hızlı, hem de sizi perişan edebilecek kadar yetenekli."

"Benzema, Van Dijk'ı korkutacak bir özelliğe sahip değil. Ne Van Dijk kadar uzun, ne onun kadar güçlü, ne de onun kadar hızlı."

"Ama finalde her an konsantre kalmak zorunda. Çünkü Benzema'yı bir an gözden kaçırırsanız golünü atar."

"Harika bir bitirici ve çok iyi bir mizaca sahip. Sırtı dönük oyunda başarılı, her şeyi yapabiliyor. Komple bir santrafor, komple bir dokuz numara."

"34 yaşında ama sürekli daha iyiye gidiyor. Çok iyi bir sezon geçirdi ve Ronaldo gittikten sonra takımın merkezi haline geldi. Hücumda taşıdığı yük arttı, ama bu onu güçlendirdi."

"Harika stoperlere karşı oynadım, ama Van Dijk gördüğüm en iyi savunmacı."

"İnsanlar daha her şeyi kazanmadığı ya da 20 yıldır zirvede olmadığı için henüz futbol tarihinin en iyi stoperi olmadığını söylüyolar."

"Ama ben onda bir kusur bulmakta zorlanıyorum. Zaman zaman herkes hata yapar, ama o herkesten daha uzun, herkesten daha hızlı, herkesten daha akıllı. Top ayağındayken harika, goller atıyor ve müthiş bir lider."

"Tarihteki tüm stoperleri Van Dijk'la kıyaslayabilirsiniz, hiçbirinin ondan iyi olduğunu sanmıyorum."

"Daha iyi kim var ki? Sadece 40 yıldır bu gezegendeyim, ama onun gibisini görmedim!"

Madrid'in bir planı var, ama Liverpool bu planı yerle bir edebilecek oyuncuya sahip.

"Kesinlikle" diye onaylıyor Owen, "Tıpkı Tyson gibi!"

Çeviri: Tolga İnan

Reklam