CNN Türk kanalında açıklamalarda bulunan Abdurrahim Albayrak, "Sabahlara kadar öksürüyordum. Ateşim vardı. İlaçla bastırmaya çalışıyordum. Akşamları şirkete geldiğim zamanlar ayakta duramıyordum. Çok yorgun ve bitkin hissediyordum. Yürümeye bile dermanım yoktu. Bitik bir haldeydim. Çok acı çekiyordum. Birkaç günü serum taktırarak geçirdim. Hata yapmışız. Bir akşam eve gittiğimde eşim de sırtının çok ağrıdığını söyledi. Hastaneye gittik. Bizi tomografiye aldılar. Maalesef ciğerlerimizi zatürre kapladığını söylediler. Sizi bırakamayız dediler. Eşim çok ağladı" dedi.
"Kuş kafesi gibi bir odaya girdik"
Hastaneye yattıkları ilk günün psikolojik anlamda çok zor geçtiğini söyleyen Albayrak, "Daha sonra hastanede odaya girdik. Sanki bir kuş kafesi gibiydi. Küçücük bir odada kapıyı kapatıp gittiler. Kimsenin moralini bozmak istemiyorum ama çok kötü şeyler düşünmüştüm. Ne olacağını bilmiyorsunuz çünkü. Çoğu hastalığın tedavisi, doktoru bellidir ama bu öyle bir şey değil. Allah kimsenin başına vermesin. Ama maalesef bunun ciddiyetini hala anlayamayan insanlarımız var" diye konuştu.
"Devletimize güvenelim"
Sağlık çalışanlarına teşekkür eden Albayrak, "Biz güçlü insanlarız. Biz bunu pes etmeden yeneceğiz. Ne olur, büyüklerimize ve devletimize güvenelim. Doktorlarımızın söylediklerine kulak asalım. Asla moralimizi bozmayalım. Sağlık çalışanlarımız bizim kahramanlarımızdır. Onları ne kadar övsek azdır. Haklarını ödeyemeyiz" ifadelerini kullandı.
"Fatih Terim'e bir şey olmasın diye çok dua ettim"
Fatih Terim'le her gün konuştuğunu söyleyen Albayrak, "Hocam hastaneye yattığında çok üzüldüm. Bir 'Acaba benden mi geçti?' var ya... İnsanı kahrediyor. Hep dua ettim. Aman Fatih hocama bir şey olmasın diye. Çok şükür iyi şimdi. Hastalık bana oradan, buradan geldi diyemem. O vebali alamam. Havalimanında çok dolaştık. Şoförlerimizle çay içmiştim. 100-150 şoför bir aradaydı. Hepsini sarıldım öptüm. Benim en büyük özelliklerimden biri bu, biliyorsunuz. Bundan sonra insanlara sarılıp öpmeden nasıl yaşayacağım bilmiyorum" dedi.
"Son damlasına kadar vermeye hazırım"
Albayrak, hastalığın tedavisinde faydalı olduğu düşünülen plazma tedavisi için de "Vücuduma yetecek kadar kan kalsın. Vereceğim kanla insanlar iyileşecekse son damlasına kadar vermeye hazırım. Çünkü bu süreçte yaşananları çok iyi biliyorum" açıklamasını yaptı.
"Ya indirim yapacağız ya da kapıya kilit vuracağız"
Bu sürecin tüm dünyayı değiştireceğini ve kulüplerin de ancak maliyetlerini düşürerek ayakta kalabileceğini söyleyen Albayrak, "Bundan sonra dünya eskisi gibi olmayacak. Herkes eşini taşın altına koymalı. Hiçbir kulüp bu maaşları artık ödeyemez. Sponsorluklar iptal edildi. Para gelmiyor. Maaşlarda indirim yapmak zorundayız. Başka türlü adım atamayız. Yayıncı kuruluşun da geliri yok. Onlar da haliyle para ödeyemiyor. Bununla ilgili UEFA ve FIFA'nın çok ciddi kararları var. TFF ve Kulüpler Birliği de bazı çalışmalar yapıyor. Kulüpler bitmiş durumda. Ya indirim yapacağız ya da kapıya kilit vuracağız" diyerek sözlerini noktaladı.


