Başakşehir'de geçirdiği başarılı sezonların ardından 2019 yazında Beşiktaş'ın başına geçen, ancak beklentilerin altında kalarak 18. hafta sonunda görevinden ayrılmak zorunda kalan Abdullah Avcı, Fanatik' e değerlendirmelerde bulundu.
Karantina günlerini nasıl geçirdiğini belirten Avcı, aynı zamanda koronavirüs salgınının ardından futbol endüstrisinin alacağı yeni şekilden de bahsetti.
"Salgının ardından futbol özelinde nasıl değişimler beklememiz gerekiyor?" sorusuna, “Futbol kadar büyük bir endüstrinin bu çapta bir krizden etkilenmemesi mümkün değil," diyen Avcı, "Bir şekilde yeni dünya düzenine göre kendini ayarlamak zorunda kalacak. Kulüplerin ekonomik ve yönetimsel yapılarında köklü değişimler olacağını düşünüyorum. Misal Avrupa’da futbolcu maaşlarında düzenlemeler konuşuluyor. Bu noktada Avrupa ve Türkiye farklı iki senaryo. Orada kulüpler şu anda oynanmayan, gelirin olmadığı dönemlere ilişkin bir kesinti öngörüyor. Zaten geçmişe dönük borçları yok futbolculara. Bizde durum farklı. Bazı kulüplerde futbolcuların, personelin aylardır birikmiş ücretleri var. Öncelikle bu ödeme sisteminin bir düzene oturtulması lazım ki; sonrasında yeni bir planlama konuşulabilsin. Sporcuların sağlığıyla ilgili çok da fazla önemsemediğimiz şeyleri daha fazla önemsemeye başlayacağız. Rekabet dengeleri ve altyapı yatırımlarına bakış açısı değişecektir. Ama henüz bunları konuşmak için çok erken. Şimdilik futbol konuşmayı doğru bulmuyorum. Futbol, zamanı geldiğinde iyileştirici özelliğiyle aramıza dönecektir" yorumunu yaptı.
Evde günlerinin nasıl geçtiğinden de bahseden Avcı, “Bu günlerde bu soruyu kime sorsanız ilk tepkisi aynı olur: Hiç alışık olmadığımız bir durum. Özellikle bizim gibi hayatı kamp ve maç temposuyla geçenler için çok farklı. Ben kendimi bildim bileli, oyunculuğumda da antrenörlüğümde de hep evden uzakta oldum. Yılların birikmiş bir özlemi de diyebiliriz buna; eve ilişkin unuttuğum tüm alışkanlıkları tekrar kazandığım bir dönem oldu. Misal ailece evde kahvaltı yapmak. Çok basitmiş gibi görünebilir ama ben dönüp geriye baktığımda bunu yapacak o kadar az fırsat bulmuşum ki" dedi.
Buna karşın futbola ilişkin çalışmalarına devam ettiğini de kaydeden tecrübeli antrenör, "Bol bol zamanım olduğu için kitap okuyorum, notlar alıyorum, teknik ekibim çalışmaya devam ediyor onların gönderdikleri raporları okuyorum, analizlere göz gezdiriyorum. Çocuklarla sohbet ediyorum. Belki de benim için bu dönemin en büyük kazanımlarından biri oldu, Mert ve Ege’yle daha fazla zaman geçirmek. Gençlerin dünyasına dair içeriden bilgi alıyorum" şeklinde konuştu.
Bu dönemde hiç bilmediği bir yönü olarak, “Çok sabırlıymışım onu fark ettim," diyen Avcı, "Bazen zor durumlar aslında normal hayatta da ihtiyacınız olan özelliklerinizin gün yüzüne çıkmasını sağlıyormuş" ifadelerini kullandı.