Şampiyonlar Ligi 2021-22 Güç Sıralaması: Barcelona ve Real Madrid tepetaklak

İsveç ekibi iki hafta sonunda oynadığı iki karşılaşmayı da gol atamadan kaybetti. 

Gruptan çıkma hayalini kovalayabilmek için Zenit'e kaybetmemeleri gerekiyordu ancak 4-0'lık yenilgi tur umutlarını büyük oranda tüketmelerine neden oldu.

Ajax maçına çok sayıda eksikle çıktığı göz önüne alındığında iyi bir mücadele ortaya koyduklarını söylemek mümkün.

Temsilcimiz için henüz her şey bitmedi ancak Sporting Lizbon ile yapacakları iki maçta maksimum puanı almak artık bir zorunluluk.

Christopher Nkunku gibi skorer bir isme sahip olmasına rağmen sahasında Club Brugge'a mağlup olan Leipzig'de gülümsemek için çok az neden var. 

PSG ile oynayacakları iki karşılaşmanın Jesse Marsch'ın kaderini değiştirmesi pek mümkün görünmüyor. Bu da takımın turnuvaya erken vedasının neredeyse kesinleştiği anlamına geliyor.

Dortmund karşısında Erling Haaland'ı durduran Portekiz ekibi buna rağmen Donyell Malen'e engel olamayınca üst üste ikinci yenilgi kaçınılmaz oldu. 

Sporting Lizbon'un zor bir durumda olduğu bir gerçek ancak Beşiktaş'tan almaları muhtemel altı puan onları gruptan çıkma yolunda avantajlı takım haline getirebilir.

Atalanta'nın çok sayıda gol fırsatını değerlendiremediği maçta tek farklı mağlup olan Young Boys grupta yenilgiyle tanıştı. 

Manchester United galibiyeti sayesinde hala tur umutlarını koruyabilen İsviçre ekibinin bunu başarması ise pek mümkün görünmüyor.

Sheriff önünde ilk maçta alınan yenilginin ardından ikinci maçında sahasında oyanyan Shakhtar, Inter'i mağlup etmeyi başaramadı. 

Turnuvaya eleme turlarının ardından katılan Shakhtar'ın şu ana dek elde ettiği skorlar gruptan çıkmalarının kolay olmayacağını ortaya koyuyor ancak Ukrayna ekibi yine de iddiasını sürdürmeye ve oyununu geliştirme potansiyeline sahip.

Mircea Lucescu'nun takımı bu sezon Bayern Münih'ten beş gol yiyen ilk takım değil ve son da olmayacaklar.

Barcelona'nıın gruba yaptığı kötü başlangıç düşünüldüğünde Ukrayna ekibinin şansının hala devam ettiğini söyleyebiliriz.

Grupta ikinciliği kovalayacak olan Dinamo Kiev için Barcelona galibiyeti hayati önem taşıyor.

Ligue 1'in son şampiyonu Fransa Ligi'ne olduğu gibi Şampiyonlar Ligi'ne de iyi başlayamadı ve ilk iki maç sonundaki performansları gruptan çıkma yolunda pek de umut vermiyor. 

Yine de grupta öne çıkan net bir takımın olmaması, Lille'in elde etmesi muhtemel bir ya da iki galibiyetle birlikte Fransız ekibini bir üst turda görmemizi sağlayabilir.

Porto'yu son birkaç yılda bir arada tutan birleştiri gücün Pepe olduğu net bir şekilde ortaya çıktı. 

Real Madrid'in ve Beşiktaş'ın eski yıldızı olmadan oynadığı Liverpool maçında sahasında beş gol yiyen Porto, çok kötü bir performans sergiledi. 

Savunmada bir lidere ihtiyaçları var ve Pepe'nin bir sonraki maçta kadroda olması bir zorunluluk.

Oynadıkları ilk iki maçı kazanarak herkesi şaşırttılar. 

Moldova ekibi grup üç maç üzerinden olsaydı, Inter maçlarının skoru ne olursa olsun gruptan çıkmış olacaktı. 

Sonuna kadar bu noktada olacaklarına inanmak hala zor ama şu anda onları kimse yok sayamaz.

İlk hafta son şampiyon Chelsea'yi bir hayli zorlayan Zenit, kazanması gereken maçta Malmö'ye ise şans tanımadı. 

Juventus ile oynayacakları iki karşılaşma Zenit'in gruptan çıkıp çıkamaması konusunda belirleyici bir rol oynayacak. 

Şampiyonlar Ligi'nin ilk iki haftasına etkileyici bir giriş yapan Brugge'un bu başarısı pek de fark edilmedi. 

Leipzig deplasmanında harika bir zafer elde eden Belçika temsilcisi, PSV karşısında alınan bir puanla beraber gruptaki iddiasını sürdürdü. 

Manchester City ile oynanacak iki maça özgüvenli ve iddialı bir şekilde girecekler.

İki maç ve sıfır puan. Uzun bir aranın ardından Şampiyonlar Ligi'ne yeniden katılan Milan beklentileri karşılaşmaktan uzak görünüyor. 

Umutlarını sürdürebilmek için Porto hem San Siro'da hem de Dragao'da yenmeleri gerekiyor ve bu hiç de kolay olmayacak.

Manchester United maçının ardından kaybetmek bir kenara, nasıl galip gelemediklerini düşünüyor olmalılar. 

Unai Emery'nin takımı Old Trafford'daki maçı domine eden taraftı ama iki maç sonunda dipte oldukları grupta ilk ikiye girmek istiyorlarsa kale önünde daha etkili olmaları gerekecek.

Ronald Koeman ile yolların kısa bir süre sonra ayrılması bekleniyor.

Teknik direktör değişikliği elbette ki Katalan ekibinin bütün problemlerini çözmeyecek ama en azından Dinamo Kiev karşılaşmaları öncesi ihtiyaç duyulan sarsıntıyı sağlayabilir. 

Koeman'ın kalması halinde ise üçüncü olarak yola Avrupa Ligi'nde devam etmek bile bu Barcelona için zor görünüyor.

Yeterince konuşulmasa da Sevilla favori olduğu gruba oldukça kötü bir başlangıç yaptı. 

İlk hafta Salzburg'un kazandığı üç penaltıdan ikisini kaçırması sayesinde beraberliğe tutunmuşlardı. Wolfsburg karşısında ise bir puanı penaltıdan attıkları golle kopardılar.

İlk iki maç sonunda topladıkları iki puan beklentilerin çok uzağında ve yola devam etmek istiyorlarsa, toparlanmaları gerekiyor.

Şampiyonlar Ligi tarihindeki en kötü penaltı kararlarından biri olmasaydı iki maç sonunda dört puanı olan bir takım hakkında konuşacaktık. 

Mark van Bommel'in takımı gruptaki iddiasını son maça dek sürdürmek için Sevilla maçının hayal kırıklığını bir kenara bırakmalı.

Son yıllarda Benfica'nın şansı Şampiyonlar Ligi'nde pek de yaver gitmiyordu, bu Çarşamba günü Barcelona karşısında alınan 3-0'lık galibiyeti daha özel kılıyor.

Bayern Münih'le üst üste oynayacakları iki maç onların keyfini kaçırabilir, ama ilk hafta aldıkları hayal kırıklığı yaratan Dinamo Kiev beraberliğinin ardından üst tur ümitlerini yeniden alevlendirdiler.

Grupta alınan diğer sonuçlara bakılırsa, Salzburg'un sadece üst tura çıkması değil, grubu lider olarak tamamlaması da hayli olası gözüküyor.

Çarşamba günü Lille'i 2-1 mağlup eden Salzburg'da Karim Ademeyi performansıyla göz kamaştırıyor. Genç oyuncu takımına iki maçta dört penaltı kazandırdı.

Atalanta geçen sezonki hücum performansına henüz ulaşabilmiş değil, ama Young Boys karşısında 1-0 kazanarak gruptan çıkma yolunda önemli bir adım attılar.

Manchester United'la oynayacakları iki maç eskiden olduğu kadar korkutucu gözükmüyor. F Grubu'nda ilk sıra için iddialarını bu maçlarda alacakları sonuçlar belirleyecek.

Inter'in Şampiyonlar Ligi'yle yıldızı bir türlü barışmıyor. İlk iki maçtan sadece bir puan çıkarabildiler. Grubun sürpriz takımı Sheriff'le oynayacakları iki maçta vites arttırmak zorundalar.

Serie A şampiyonu bunu başaramadığı takdirde turnuvaya yine erken veda edebilir.

Avrupa'nın en formda takımlarından biri olan Ajax, Beşiktaş'ı yenerek ikide iki yaptı ve gruptan çıkma yolunda epey rahatladı.

Borussia Dortmund karşısında sezonun en zorlu sınavını verecekler. Ancak Erik ten Hag'ın öğrencileri için şimdilik her şey yolunda gidiyor.

Cristiano Ronaldo'dan kaçamazsınız.

United'ın Villarreal karşısında son saniyede aldığı galibiyet, onlar adına sezonun kırılma noktası olabilir. Ancak Old Trafford'da sergiledikleri performans, Şampiyonlar Ligi'nin favorileri arasında yer almaları için yeterli değildi.

Yine de, kadronuzda Ronaldo varsa hiçbir şey imkansız değil.

Futboluyla tatmin etmemesine rağmen kazanan bir diğer takım da Atletico. İspanya şampiyonu Franck Kessie'nin ilk yarıda gördüğü kırmızı karta kadar Milan önünde zor anlar yaşıyordu.

Maçı son bölümde çeviren Atletico için Antoine Griezmann'ın golle tanışması ve Luis Suarez'in devam eden formu sevindirici. Diego Simeone'nin ekibi sezonun ilerleyen bölümünde daha tehlikeli bir rakibe dönüşebilir.

Real Madrid'in Santiago Bernabeu'da Sheriff'e kaybetmesi, belki de Şampiyonlar Ligi tarihinin en büyük sürpriziydi.

Carlo Ancelotti'nin ekibi sadece elindeki kadro kalitesiyle bile bu gruptan çıkacaktır, ama Salı günü alınan yenilgi zirvenin ne kadar uzağında olduklarını gösteren bir uyarıydı.

Dortmund, Erling Haaland'ın oynamadığı maçta Sporting'i Donyell Malen'in takım adına attığı ilk golle geçmeyi başardı.

İkide iki yapan Dortmund bir ayağını üst tur kapısından içeri atmış gibi gözüküyor.

Juventus'ta hala çözülmesi gereken sorunlar var, ama Chelsea karşısında alınan 1-0'lık galibiyet kötü sezon başlangıcının üzerine bir sünger çekti.

Massimiliano Allegri'nin elinde Avrupa'nın en heyecan verici hücumcularından Federico Chiesa var. Onun etrafında şekillenecek bir takım, Şampiyonlar Ligi'nde üst turlara yürüyebilir.

Pek çok futbolsever son şampiyon Chelsea'nin Juventus'u mağlup etmesini bekliyordu, ama sergilenen performans Thomas Tuchel'in taktiksel tercihlerinin sorgulanmasına neden oldu.

Mason Mount'un dönüşü Chelsea'nin Torino'da yaşadığı sorunlara ilaç olabilir, ama Stamford Bridge'teki son gelişmelerin endişe verici olduğu bir gerçek.

Liverpool'u Şampiyonlar Ligi'nin favorisi olarak gösterenlerin sayısı fazla değildi. Bu kupayı altı kez kez müzesine götüren Liverpool, kendisinden şüphe edenleri haksız çıkarmak için motive olmuşa benziyor.

Zorlu bir grupta ikide iki yapmayı başardılar. Porto karşısındaki 5-1'lik skor, hücumda tüm dişlilerin işlediğini kanıtlıyor.

Paris'ten yenilgiyle dönseler de, sergiledikleri performans ne kadar büyük bir gol tehdidine sahip olduklarını göstermesi açısından ümit vericiydi.

9 numaraya ihtiyaçları olup olmadığı konusu tartışılmaya devam edecek. Çzellikle üst turlarda alacakları sonuçlar ışığında bu tartışma şiddetlenebilir.

Lionel Messi, Salı günü attığı golle resmen Paris Saint-Germain oyuncusu oldu!

Mauricio Pochettino'nun çok konuşulan 'MNM' hücum hattı Manchester City karşısında yeterince üretken gözükmedi. Ancak Messi, ufak bir şansın fark yaratmak için yeterli olduğunu gösterdi.

Fransız devinin son eşiği atlamasını sağlayacak faktör bu olabilir.

İki maç, altı puan, atılan sekiz gol ve yenen sıfır gol. Bayern için daha iyi başlangıç hayal edilemezdi.

Kağıt üzerinde en zorlu maç olarak gözüken Camp Nou deplasmanını kayıpsız geçen Bayern'in geri kalan maçlarda rahat bir şekilde yoluna devam etmesi beklenebilir.

Şu anda, iki ayaklı bir eşleşmede Bayern'in üzerine koyabileceğimiz bir takım bulmak gerçekten çok zor.