PORTRE | Gheorghe Hagi: Çavuşesku, Karpatların Maradonası, 1990 Dünya Kupası ve Galatasaray ile ikinci bahar

Hagi, üst düzey oyuncu kariyerine Farul Köstence'de başladı ve sonunda 1983'te Sportul Studenţesc'e transfer oldu. Takip eden dört yıl boyunca, Sportul adına 108 maçta 58 gol attı ve Rumen diktatör Çavuşesku'nun dikkatini çekerek kendisine bir isim yaptı.

1987'de Çavuşesku hükümeti, Hagi'nin Steaua Bukreş'e transferini gerçekleştirdi. Sportul'un bu transfer karşılığında hiçbir bedel almadığı basında yaygın olarak konuşuldu.

Hagi, Steaua ile üç harika sezon geçirdi ortalama bir maçta bir gole yakın gol atarak onları 1988'de Avrupa Kupası yarı finaline ve 1989'da finale taşıdı.

Göz alıcı performansları çeşitli Avrupa kulüplerinin ilgisini sağladı. Ancak hükümet, herhangi bir teklifi reddetmek için hızlı davrandı ve ayrılmasına izin vermedi. Bu rahatsız edici açmaz, Çavuşesku'nun Romanya Devrimi'nde devrildiği Aralık 1989'a kadar sürdü.

Sonunda Hagi ülkeyi tamamen terk etmekte özgürdü.

1990 Dünya Kupası'nda sağlam bir gösterinin ardından Hagi, Real Madrid ile anlaştı. Ancak uzun yıllar küçük bir takımda büyük bir rol oynamak, Hagi'yi Real Madrid döneminde başarısız kıldı.

Yıllar sonra Hagi, Hugo Sánchez ve Emilio Butragueño gibi diğer süper yıldızlarla oynamanın onu neredeyse sürekli bir sıkıntı içinde bıraktığını itiraf etti. Madrid'de iki unutulmaz sezonun ardından Real, 1992'de onu Brescia'ya gönderdi.

İtalya'daki ilk sezonu karışıktı ve takımına pek etki edemedi. O sezon, Brescia sadece 36 kez ağları buldu. Bu da onların Serie B'ye düşmesine neden oldu.

Hagi'nin ayrılacağı yönündeki spekülasyonlara rağmen, kalmaya ve kulübün tekrar Serie A'ya yükselmesine yardım etmeye karar verdi. İlk denemesinde başarılı da oldu.

1994 Dünya Kupası'na zar zor katılan Romanya'nın başarılı olması beklenmiyordu. Ancak bu kadro, tarihindeki diğer tüm kadrolardan daha fazla yeteneğe sahipti. Kolombiya'ya karşı ilk maçlarında Hagi, sol taç çizgisinden 40 metreden ikonik bir gol attı. Daha sonra İsviçre'ye 1-4 kaybettiler, ancak ABD'ye karşı 1-0'lık galibiyet, eleme turuna hak kazanmak için yeterliydi.

Son 16 turunda, Maradona'nın uyuşturucu nedeniyle turnuvadan ihraç edilmesine rağmen, Romanya Arjantin'e karşı favori değildi. Beklentileri bir kez daha alt üst ettiler. Hagi ve Ilie Dumitrescu bir araya gelerek üç unutulmaz gol attı ve Arjantin'i turnuvanın dışında ittiler. Romanya çeyrek finalde İsveç'e kaybetmesine rağmen, Hagi Turnuvanın Takımı'na seçildi.

1994 yılında Hagi, Barcelona'ya transfer oldu ve her iki İspanyol futbol devi için de oynayan birkaç oyuncudan biri oldu. Ancak, Cruyff'un teknik drektör olarak görev süresinin son yıllarında takıma katılmıştı.

Durumu tersine çeviremeyen Hagi, iki sezonun ardından Barça'dan ayrıldı ve 1996'da Galatasaray ile anlaştı. Kariyerinin geri kalanını Türkiye'de geçirecek ve 2001'de emekli olmadan önce 132 maçta 59 gol atacaktı.

Hagi, Galatasaray ile adeta ikinci baharını yaşadı. Takımı arka arkaya dört lig şampiyonluğuna götürmenin yanı sıra, 2000 yılında UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanmalarına yardımcı oldu. Bunlar Galatasaray tarihindeki ilk uluslararası şampiyonluklardı ve Hagi'yi kulüp taraftarları arasında efsanevi bir figür haline getirdi. Başarılarından dolayı “Komandan” olarak tanındı ve onun için birkaç marş. yazıldı.

Yeşil sahalardan emekli olduktan sonra kariyerine teknik direktör olarak devam etti Hagi. Romanya efsanesi olarak elbette ilk deneyimi Romanya ile olacaktı.

Sonrasına yine efsane olduğu ülkeye Türkiye'ye Bursaspor ile giriş yaaptı. Ardından Galatasaray'daki ilk dönemi için İstanbul'a geldi.

2004 ylında teknik adam olarak Galatasaray'ın başına geçen Hagi, sezon ortasında istifa eden Fatih Terim'in yerine gelmişti.

Hagi'nin çalıştırdığı Galatasaray, ligde arzulanan başarıları yakalayamış olsa da 2004-2005 sezonunda Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe'yi 5-1 gibi tarihi bir skorla yenerek şampiyonluğa ulaşmıştı.

2010-2011 sezonunda Frank Rijkaard'ın Galatasaray'dan ayrılmasının ardından bir kez daha göreve gelen Hagi, sezonu 8. tamamlayarak kulüpten ayrılmıştı.