PORTRE | Joshua King: John Carew ile ilişkisi, Türk arkadaşları ve dahası...

Joshua Christian Kojo King, 15 Ocak 1992'de Gambiyalı bir baba ve Norveçli bir annenin oğlu olarak Oslo'da dünyaya geldi.

Babası Chuku, birçok göçmen gibi, İsveç'e gidip iş bulan amcasının teşvikiyle Gambiya'dan Oslo'ya geldi ancak Kuzey Avrupa yolculuğuna çıkmadan önce iki yıl para biriktirmesi gerekiyordu.

Joshua King küçük yaşlarda astım hastasıydı. Ancak futbola olan aşkı, astımla savaşıp hastalığını yenmesini sağladı.

Diğer çocuklar, Norveç'in en büyük sporu olan kayağa tutkunken küçük Joshua futbol topunu ayağında çeviren birkaç çocuk arasındaydı.

6 yaşında şehrin yerel kulübü Romsas'ın kapısından girdi ve yeteneğini sergilemek için aradığı sahneyi buldu. Romsas aynı zamanda bir göçmen mahallesiydi ve Oslo'daki evi buradaydı.

Joshua'nın Romsas'taki en iyi arkadaşları Türk kökenliydi ve kendi söylemine göre, bir Fenerbahçe taraftarıydılar.

"En iyi iki arkadaşım sekiz yaşından beri çok çılgın birer Fenerbahçe taraftarı. 15 yaşından beri Fenerbahçe forması giymemi söylüyorlar. Nasıl söylenir bilemiyorum ama iyi yönden bakarsak biraz çılgınca geliyor."

2006 yılında, altyapı oyuncularını Avrupa'nın büyük akademileri için geliştirmesiyle tanınan Norveçli kulüp Valerenga'ya katıldı.

Çok fazla fedakarlık yapması gerektiğinden Joshua'nın Valerenga'daki hayatı pek eğlenceli değildi. Hatta babası Chuku, oğlunu maçlara yetiştirmek için işinden bile olmuştu.

Joshua King'in Valerenga'dan Manchester United akademisine geçişinde Kırmızı Şeytanların efsanesi Ole Gunnar Solskjaer kritik bir rol oynuyor.

2007'de Ole Solskjaer'in bağlantısı aracılığıyla birçok kez Manchester United akademisinin antrenmanlarına katılma şansı yakalıyor.

King'in hızı, gücü ve bitiriciliği, Kırmızı Şeytanların gözlemcilerinin gözünden kaçmıyor ve daha sonra denemeler için İngiltere'ye davet ediliyor.

Manchester United akademisinde hızlı başarı elde eden King, sadece bir yıl sonra İngiliz ekibiyle ilk maçına çıktı.

Ancak Kırmızı Şeytanların elindeki Wayne Rooney, Carlos Tevez, Dimitar Berbatov, Cristiano Ronaldo, Ryan Giggs ve Nani gibi seçenekler nedeniyle üst ligde tutunması zor oldu.

Kulüpte yeterince forma şansı bulamayan Joshua King, Manchester United ile sözleşmesi bittikten sonra transfer olmaya karar verdi.

Bu karar, kendisine hiç şans vermeyen Sir Alex Ferguson'ın emeklilik kararıyla aynı döneme denk geldi.

Ferguson onun için, "Harika bir fiziğe sahip, çok hızlı ve iyi bir kariyeri olacak" demişti ancak Joshua ardında birkaç maç ve kiralık dönemlerini bırakıp Blackburn'ün yolunu tuttu.

Daha sonra ise Bournemouth'a imza atarak kariyerinin en parlak dönemlerini yaşadı.

Joshua King, İngiltere'de ve Norveç'de Beşiktaş'ın eski yıldızı John Carew ile çok benzetiliyor.

Bunun nedeni her iki oyuncunun benzer fiziğe ve oyun stiline sahip olmasının yanı sıra John Carew'in de Gambiya göçmeni bir Norveçli olması.

Joshua King'in küçüklüğünde babası ve ailesindeki herkes bir John Carew hayranıydılar.

The Telegraph'a John Carew ile benzetilmesi hakkında konuşan Joshua King, eski oyuncunun futbolu daha çok ciddiye alması gerektiğini düşünüyor:

"Futbolu ciddiye alsaydı daha iyi bir oyuncu olabileceğini kendisi de söyledi. Dünyanın en iyilerinden biri olabilirdi ama %100 odaklanmadı."

Sağlık kontrolünden geçmek ve transfer sürecini ilerletmek üzere İstanbul’a gelen Joshua King'in Fenerbahçe forması giymesi için şimdi birkaç prosedür kaldı.

Henüz sekiz yaşında çocukluk arkadaşlarından duyduğu takımda yeni bir meydan okuma başlatacak.

Joshua'nın oğlu Noah da 2020 yılında babasıyla birlikte gittiği oyun parkında Fenerbahçe formasıyla poz vermiş ve dikkat çekmişti.