Joan Laporta'nın en pahalı ve en kötü transferleri

Joan Laporta, Barcelona'da ilk göreve geldiği dönemlerde David Beckham hayalleri kuruyordu ancak İngiliz yıldızı Real Madrid'e kaptırdı. Madrid ekibinin bir sonraki hamlesi Ronaldinho olabilirdi.

Bir transfer çalımını daha kabul etmek istemeyen Joan Laporta 32,2 milyon euro bonservis bedeliyle Paris Saint-Germain'den Ronaldinho'yu kadroya kattı.

Şüphesiz ki Ronaldinho yalnız Barcelona için değil dünya futbolu için de Katalan devindeki altın günleriyle göz kamaştırdı.

Takımda 3 sezon kalan Thierry Henry, 2 lig, 1 kupa, 1 süper kupa başarısıyla ayrıldı. Henry'nin Arsenal'dan Barcelona'ya gelirken hedefi Şampiyonlar Ligi kupasını kazanabilmekti.

Joan Laporta'nın yeni transferi bir sezonun ardından koleksiyonundaki eksiği tamamladı.

24 milyon euro karşılığında transfer olan Thierry Henry, Barcelona için başarılı transferlerden biriydi.

Joan Laporta başarılı transferlere ile nokta atışı yapmış olsa da iş her zaman istediği gibi gitmedi.

2008 yazında Camp Nou'un yolunu tutan Alexander Hleb düzenli forma giyemedi. Barcelona formasıyla yalnızca 36 karşılaşmada görev alırken gol şansı da bulamadı.

Bir dönem Konyaspor ve Gençlerbirliği formaları da giyen Hleb, Barcelona hafızasından kısa sürede silindi.

25 milyon euro karşılığında Shakhtar Donetsk'den transfer olan Chygrynskiy, Barcelona formasıyla 14 maça çıktı ve Katalan devinde hayal kırıklığı yarattı.

2010 yazında ise 15 milyo euro'ya Shakhtar Donetsk'e geri döndü.

Samuel Eto'o futbola Real Madrid'de başladı ancak hayallerini Barcelona'da yaşadı.

2004 yazında performansını artıran Kamerunlu yıldız, Joan Laporta döneminde 27 milyon euro'ya Katalan devine transfer oldu.

Zlatan Ibrahimovic, Joan Laporta'nın en pahalı transferi. 69.5 milyon euro'ya Katalan devine katılan Zlatan için ayrıca Samuel Eto'o'nun bonservisi de Inter'e verildi. 

Başarılı bir transfer olmadığı konusu ise aşikâr çünkü büyük hayaller ve büyük parayla transfer edilen Zlatan Ibrahimovic takımda Pep Guardiola ile anlaşamadı ve takımdan gönderildi.

Joan Laporta'nın seçim vaadlerinden biri olan Rüştü Reçber dönemin en iyi kalecilerinden biriydi. Rüştü'nün 2002 Dünya Kupası'ndaki performansı dillere destandı ve Fenerbahçe'den ayrılarak Barcelona'nın yolunu tuttu. Katalan devinde ise işler istediği gibi gitmedi.

Franck Rijkaard'ın kalede tercihi Rüştü yerine Victor Valdes oldu.

Porto'yu 2003-04 sezonunda Avrupa zirvesine taşıyan Deco, turnuvanın ardından Barcelona'ya transfer oldu.

21 milyon euro'ya Camp Nou'ya gelen Brezilya asıllı Portekizli futbolcu Katalan deviyle 4 sezon geçirdi.

2007 yazında Joan Laporta döneminde Barcelona'ya transfer olan Eric Abidal, Barça ile 6 sezon geçirdi ve 15 kupa kazandı. 

Hastalığından dolayı uzun bir süre oynayamadı ve bonservissiz olarak Monaco'ya transfer oldu.

Dönemin en iyi sağ beklerinden biri olan Dani Alves, Joan Laporta tarafından Barcelona çatısı altına alındı.

Katalan devinde başarılı bir kariyer geçiren Alves, takımda kaldığı 8 sezonda 23 kupa kazanarak futbol tarihinin en çok kupa kazanan futbolcusu oldu.

Barcelona'ya 2009 yılında 14 milyon euro karşılığında Palmeiras'tan transfer edildi. Ancak Katalan devinin formasını hiç giyemedi.

Transfer edilmesinin ardından Benfica'ya kiralanan Keirrison, bir sonraki sezonları Fiorentina, Santos, Cruzeiro ve Cortiba'da geçirdi. 2014'te sözleşmesinin sona ermesinin ardından Barcelona'dan ayrıldı.

2008'de Palmeiras'tan 8 milyon euro'ya transfer edilen Henrique, Barcelona'da başarılardan pay alamadı.

4 senede Bayer Leverkusen, Racing Santander ve Palmeiras'a kiralanan oyuncu daha sonra bonservisiyle birlikte eski kulübü Palmeiras'a geri döndü.