Courtois, La Liga ve Barcelona başkanlarını eleştirdi: "Daha önce böylesini görmedim!"

Thibaut Courtois, geçtiğimiz hafta sonu La Liga genelinde yapılan sessiz protestoların ardından lige sert tepki gösterdi. Oyuncular, Villarreal–Barcelona maçının 20 Aralık’ta Miami’de oynanması planına karşı, maçların başlama düdüğüyle birlikte kısa süre hareketsiz kalarak sembolik bir protesto düzenledi. 

Ancak yayıncılar bu anları ekrana getirmemeyi tercih etti; bunun yerine stadyumların havadan görüntülerini “Barışa bağlılık” mesajıyla yayınladılar. Tepkiler büyürken, La Liga ve organizatör Relevent, hazırlık süresinin yetersizliği ve İspanyol futbolundaki belirsizlikleri gerekçe göstererek ABD’deki maç planını resmen iptal etti. Ancak karar tartışmaları durdurmadı - taraftarlar öfkeli, oyuncular kararlı, lig yönetimine duyulan güven ise sarsılmış durumda.

Real Madrid’in kalecisi Courtois, Juventus maçı öncesi yaptığı gergin basın toplantısında sert açıklamalarda bulundu: “La Liga, işine nasıl gelirse öyle davranıyor,” dedi Belçikalı file bekçisi. “Bu karar rekabeti bozuyor. Evinde oynamakla deplasmanda oynamak aynı şey değil. La Liga’da deplasmanlar çok zorlu; Real Sociedad ve Getafe maçlarında bunu gördük. Villarreal deplasmanı da kolay değil. Sezon ortasında, bize danışmadan kuralları değiştirmek adil değil.” 

Courtois, protestoların yayından kaldırılmasını da ağır şekilde eleştirdi: “Protestoları gizleyip hikâyeyi değiştirmeye çalışmak sansürdür, manipülasyondur. Buna şaşırmamalısınız; bunu uzun zamandır yapıyorlar. Daha önce de söyledim: Hiçbir başkanın onun kadar konuştuğunu görmedim. Bu sansürdür, manipülasyondur — ve çok ciddidir.” 

Eski Chelsea yıldızı, La Liga’nın yurtdışı planlarını NBA ve NFL ile karşılaştırdı: “NBA’de 82 maç var, NFL’de ise tüm kulüp sahipleri kararları ortaklaşa alıyor. Burada La Liga tek başına karar veriyor. Aynı şey değil.”

Gerginlik, Barcelona Başkanı Joan Laporta’nın sözleriyle daha da büyüdü. Girona galibiyetinin ardından Laporta, hakem kararlarında Real Madrid lehine bir “beyaz el” etkisi olduğunu ima etti. 

Ayrıca teknik direktör Hansi Flick’in haksız yere cezalandırıldığını ve dış etkenlerin Madrid’i kolladığını öne sürdü: “Beyaz bir elden mi bahsediyorsunuz? Eğer yoksa bile, varmış gibi görünüyor. Teknik direktörümüz cezalı olacak ama kulüp bu karara itiraz edecek,” dedi Laporta. 

Courtois ise bu iddialara doğrudan karşılık verdi: “Bunu söylüyor çünkü Negreira davası var. Ben Madrid’de böyle bir şey hiç hissetmedim, tam tersine. Hakemlerin bize herhangi bir şekilde avantaj sağladığını düşünmüyorum,” dedi. 

İki kulüp arasındaki gerilim, El Clásico öncesi zaten gergin olan atmosferi daha da alevlendirdi. Laporta’nın bu sözleri, Barcelona Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada gelince, mesele sadece sportif değil, politik bir boyut da kazandı.

33 yaşındaki Courtois, Şampiyonlar Ligi’nde Juventus’a karşı oynanacak maçta Real Madrid formasıyla 300. kez sahaya çıkmaya hazırlanıyor. Bu karşılaşmadan alınacak galibiyet, hem Avrupa’daki ivmeyi korumak hem de El Clásico öncesi moral kazanmak açısından büyük önem taşıyor. 

Trent Alexander-Arnold ve Ferland Mendy’nin dönmesi bekleniyor, ancak Dani Carvajal ile Dean Huijsen’in sakatlık durumları belirsiz. Madrid için asıl hedef ise El Clásico. 

Barcelona sadece iki puan geride ve Olympiakos’u 6-1 yenerek formunu yeniden yakaladı. Bu nedenle Madrid’in olası bir kaybı, zirvedeki yerini tehlikeye atabilir. Xabi Alonso’nun yoğun fikstürde kadro rotasyonunu dikkatle yönetmesi gerekecek. 

Hakem tartışmaları ve lig yönetimi etrafında büyüyen politik gürültü arasında, Alonso’nun önceliği takımın soğukkanlılığını korumak olacak. 

Getafe karşısındaki son 1-0’lık galibiyet, hata payının ne kadar küçük olduğunu gösterdi. Kulüp başkanları arasındaki restleşmeler ve oyuncuların açık tepkileriyle, Santiago Bernabéu’daki El Clasico yalnızca bir futbol maçı olmaktan çıkıyor - sahada olduğu kadar saha dışında da bir güç mücadelesine dönüşüyor.