Büyük kulüplerin tarihlerindeki unutulmaz sezonlar

İtalyan ekip o sezon üç kupayı müzesine götürmüştü.

Fabio Capello yönetimindeki Milan, Serie A'yı Juventus'un 3 puan önünde şampiyon olarak tamamlarken, oynadığı 34 maçta sadece 36 gol attı. O sezon ligdeki yalnızca 4 takım (2'si ligden düştü) Milan'dan az gol atmıştı.

Az sayıda atılan gollere rağmen Paolo Maldini ve Franco Baresi önderliğindeki savunma hattı kusursuza yakın bir performans sergilemişti.

İtalyan ekip Porto ve Monaco'yu eleyip UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde Johan Cruyff'un liderliğindeki Barcelona'nın rüya takımıyla karşı karşıya gelip; Romario, Stoichkov, Koeman ve Guardiola'nın olduğu takımı 4-0 mağlup etmişti.

Capello'nun ekibi İtalya Süper Kupa'yı da müzesine götürmüştü.

O sezon Eredivisie, Hollanda Kupası ve Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanan Ajax, o dönem bunu başaran ikinci Avrupa takımı olmuştu.

Cruyff, Neeskens, Muhren ve Rep'in bulunduğu kadro Stefan Kovacs'ın yönetiminde 34 lig maçında sadece 1 kere yenildi ve bu maçlarda 104 gol attı. Hollanda ekibi şampiyonluğu garantiledikten sonra çıktığı maçta ise Vitesse'yi 12-1'lik skorla mağlup etmişti.

Ajax, Den Haag'ı 3-2 mağlup edip Hollanda Kupası'nı kazandıktan sonra, Inter'i de Cruyff'un golleriyle 2-0 mağlup edip Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı müzesine götürdü. Ajax, bu iki kupayı da ezeli rakibi Feyenoord stadı olan De Kuip Stadyumu'nda kazandı.

Arsenal, 2003-04 sezonunda sadece İngiltere Premier Lig'i kazanmasına rağmen sezonu yenilgisiz tamamlayarak Premier Lig tarihinde eşi benzeri olmayan bir başarıya imza attı.

Arsene Wenger'in yönetimindeki Arsenal kadrosunda Thierry Henry, Dennis Bergkamp ve Patrick Vieira gibi efsane oyuncular bulunuyordu.

Premier Lig'deki başarısından dolayı "Yenilmezler" lakabını alan Arsenal, yerel kupalarda Manchester United ve Middlesbrough'ya yarı finalde; Community Shield'da yine Manchester United'a; UEFA Şampiyonlar Ligi yarı final aşamasında ise Chelsea'ye elenmekten kurtulamadı.

Diego Simeone'nin Atletico Madrid'i modern dönemin önde gelen ekipleri arasında kendine yer bulsa da, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Radomir Antic'in yönetimindeki takım da 1995-96 sezonunu hem La Liga hem de Kral Kupası şampiyonluklarıyla tamamlamıştı.

Diego Simeone'nin oyuncu olarak yer aldığı Atletico Madrid, ikinci Barcelona'nın 4 puan önünde sezonu şampiyon olarak tamamladı. Ezeli rakibi Real Madrid'in sezonu altıncı sırada bitirip Avrupa kupaları vizesi alamaması ve iki derbiyi de Atletico Madrid'in kazanması Antic'in öğrencilerinin sezonunu daha değerli kılan etkenler arasındaydı.

Kral Kupası'nda ise yarı finalde Valencia'yı saf dışı bırakan Atletico Madrid, finalde ise uzatma devreleri sonucu Barcelona'yı 1-0 mağlup ederek kupayı müzesine götürdü.

Pep Guardiola, Barcelona'nın başına geçtiği ilk sezonda belki de Avrupa futbol tarihinin en başarılı sezonunun altına imzasını attı.

La Liga'yı kazanan Guardiola'nın öğrencileri Kral Kupası finalinde Athletic Bilbao'yu mağlup etti. Bu maçtan 3 gün sonra Manchester United'ı da 2-0'lık skorla geçen Barcelona UEFA Şampiyonlar Ligi'nin şampiyonu oldu.

Bu üçleme bu takıma yetmemiş olacak ki Barcelona, İspanya Süper Kupa, UEFA Süper Kupa ve FIFA Dünya Kulüpler Şampiyonası'nı da kazanarak takvim yılında 6 kupayı da müzesinde götürmüş oldu.

Bundesliga, UEFA Şampiyonlar Ligi, Almanya Kupası ve Almanya Süper Kupa'yı kazanan Alman ekibin o sezonu ülke tarihinin en iyisi olarak kabul ediyor.

Jupp Heynckes'in öğrencileri bütün maçlarda gol attığı Bundesliga'da şampiyonluğa ulaşırken tam tamına 4 tane rekor kırdı: 25 puan fark, toplanan 91 puan, 28. haftada şampiyonluğu garantileme ve 34 maçın 29'unu kazanma...

Bayern Münih diğer üç kupayı kazanırken finallerin tamamında Jürgen Klopp yönetimindeki Borussia Dortmund'u geçmeyi başardı.

2013-14 sezonunda kendi ülkesinde üçleme gerçekleştiren Benfica'nın tarihindeki en büyük başarı hala efsanevi teknik direktör Bela Guttmann'ın yönetiminde 1961 ve 1962 yıllarında üst üste kazanılan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası...

1960-61 sezonunda Sporting Lizbon'un 4 puan önünde ligde şampiyonluğa ulaşan Benfica, Portekiz Kupası'nı Vitoria Setubal'e kaptırmasına rağmen Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası finalinde Barcelona'yı mağlup ederek Avrupa'nın zirvesine çıktı.

Alman ekibin tarihindeki en büyük başarı 1996-97 sezonunda kazanılan UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu olabilir ama 2011-12 sezonundaki çifte kupa şartlar göz önüne alındığında daha önemli hale geliyor.

Sezona en büyük rakibi Schalke'ye kaybedilen Almanya Süper Kupa maçıyla başlayan Dortmund, ligdeki ilk 6 maçta sadece 7 puan toplayabilmişti. Ancak 11 Eylül'de Hannover'e mağlup olan Dortmund o sezon bir daha kendi ülkesinde bir mağlubiyet almadı.

Robert Lewandowski'nin 30 gol attığı sezonda ligi 81 puanla şampiyon olarak tamamlayan Borussia Dortmund, Almanya Kupası finalinde Bayern Münih'i yine Polonyalı oyuncunun hat-trick yaptığı maçta 5-2 mağlup etmeyi başardı.

Yerel başarılar Celtic için sıradan bir durum olsa da 1966-67 sezonunda İskoç ekibin yaptıkları kulüp tarihinde eşsiz bir yere sahip.

Efsanevi antrenör Jock Stein yönetimindeki Celtic katıldığı bütün kupalarda şampiyonluğa ulaştı. İskoç ekip lig dışında Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası, İskoçya Kupası, İskoçya Lig Kupası ve Glasgow Kupası'nı kazandı. Celtic bu şampiyonluklara ulaşırken rakip filelere 196 gol gönderdi.

Chelsea'nin kulüp tarihindeki en iyi günü 2012 yılında UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde Bayern Münih'i yendikleri gün olabilir ama o sezon ligi altıncı sırada bitirdikleri için 2009-10 sezonu Maviler için daha fazla anlam taşıyor.

Carlo Ancelotti'nin öğrencileri o sezon tarihlerinde ilk defa Premier Lig ve Federasyon Kupası dublesini yapmayı başardı.

Manchester United'ın 1 puan önünde şampiyonluğa ulaşan Chelsea, o sezon ligde 103 gol kaydetti. Maviler, Federasyon Kupası finalinde de Wembley'de karşılaştığı Portsmouth'u Didier Drogba'nın golüyle 1-0 mağlup etmişti.

Bütün kulvarlarda 37 gol atan Drogba sezonun yıldızı olurken, Frank Lampard 26, Florent Malouda ve Nicolas Anelka da 15'er gol kaydetmişti.

Jose Mourinho'nun Inter'i 2009-10 sezonunda yaptıklarıyla İtalya futbol tarihinde bir ilki başardı.

Serie A'da şampiyonluğa ulaşırken 2 puanlık bir fark yakaladığı Roma'yı İtalya Kupası finalinde de 1-0 mağlup eden Inter, Diego Milito'nun attığı gollerle UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde Bayern Münih'i de 2-0 yenerek üçlemeyi tamamladı.

35 Serie A, 13 İtalya Kupası ve 8 İtalya Süper Kupa şampiyonluğu bulunan Juventus, ülkesinin en başarılı futbol kulübü.

İtalyan ekip yerel dublelerinin yanı sıra 1983-84 sezonunda Serie A ve Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda şampiyonluğa ulaştı.

Giovanni Trapattoni'nin çalıştırdığı Juventus'un kadrosunda Michel Platini, Paolo Rossi ve Zbigniew Boniek gibi yıldızlar bulunuyordu. O kadro Roma'yı geçerek Serie A'da şampiyon olurken, Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda ise sırasıyla PSG, Manchester United ve Porto'yu turnuvanın dışına itti.

Tıpkı Juventus'ta olduğu gibi Liverpool tarihinin de en iyi sezonu 1983-84...

Bob Paisley'nin emekli olmasından 1 sene sonra takımın başına geçen Joe Fagan, Liverpool'un kazandığı 3 kupanın mimarı oldu. Liverpool bu üçlemeyi başaran ilk İngiliz takımı olmayı da başarmıştı.

Ian Rush'ın 47 gol attığı sezonda ligi Southampton'ın 3 puan önünde zirvede tamamlayan Liverpool, Lig Kupası finalide Everton'ı, Avrupa Kulüpler Kupası finalinde ise Roma'yı yenmeyi başardı.

Pep Guardiola'yı ikinci kez listede konuk ediyoruz.

Premier Lig, Federasyon Kupası, Lig Kupası ve Community Shield'ı kazanan Manchester City, İngiltere'deki bütün kupaları müzesine götürdü.

Guardiola'nın öğrencileri UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ise Tottenham'a dramatik bir şekilde elenmekten kurtulamamıştı.

Premier Lig, Federasyon Kupası ve Şampiyonlar Ligi'ni kazanan Manchester United tarihte bunu başaran ilk takım olmuştu.

Alex Ferguson'ın öğrencileri ligi Arsenal'in 1 puan önünde lider tamamlarken, Federasyon Kupası finalinde ise Newcastle United'ı 2-0 mağlup etmişti.

Ancak o sezonun en büyük olayı UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde duraklama dakikalarına 1-0 geride giren Kırmızı Şeytanların, Teddy Sheringham ve Ole Gunnar Solskjaer'in attığı gollerle şampiyonluğa ulaşması oldu.

Tek sezonda ülkesindeki 4 kupayı da kazanan tek takım olan PSG, bu başarıyı Laurent Blanc yönetiminde iki kere tekrarladı.

Ligue 1, Lig Kupası, Fransa Kupası ve Fransa Süper Kupa'yı kazanan Fransız ekip, bu kupaları kazandığı iki sezonda da UEFA Şampiyonlar Ligi'ne çeyrek finalde veda etti.

Pep Guardiola gibi Jose Mourinho da ikinci kez kendisine bu listede yer buluyor.

UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde Monaco'yu 3-0 mağlup eden Porto, ligde ve Süper Kupa'da da şampiyonluağ ulaşmıştı.

Portekiz ekibinde Ricardo Carvalho, Deco ve Benni McCarthy yıldızlaşan isimler arasında yer alıyordu.

O sezon İskoçya'nın en iyi takımı 4 yerel kupayı da kazanan Rangers'tı.

Jock Wallace'ın takımı ligi Celtic'in 6 puan önünde zirvede bitirirken, Glasgow ve Lig Kupası'nı da Celtic'i mağlup ederek müzesine götürdü.

Tarihi başarılarla dolu İspanyol kulüp, 2016-17 sezonunda UEFA Süper Kupa'da Sevilla'yı, FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nda Kashima Antlers'i 4-2, UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde ise Juventus'u 4-1 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı.

Zidane'ın öğrencileri 5 yıllık şampiyonluk özlemine son verdiği sezonda 116 gol atan Barcelona'nın önünde ligi zirvede tamamlamıştı.

2019 yılında Şampiyonlar Ligi finaline yükselen Tottenham'ın tarihindeki en büyük başarısı 1960-61 sezonundaki Premier Lig - Federasyon Kupası dublesi...

Bill Nicholson'ın öğrencileri ligi Sheffield Wednesday'in 8 puan önünde lider bitirirken, Federasyon Kupası finalinde Leicester'ı 2-0 mağlup etti.

33 gol atan Bobby Smith, 26 gol atan Les Allen ve 20 gol atan Cliff Jones takımın en büyük yıldızları olmuştu.

Lig şampiyonluğuna ulaşan sarı lacivertli ekip, 36 maçta 103 golle maç başına 2,86'lık gol ortalaması yakalayarak Süper Lig tarihinin en golcü takımı olarak tarihe geçti.

Fenerbahçe'nin topladığı 93 puan, Süper Lig tarihi boyunca kırılamayan rekorlar arasında bulunuyor.

Todor Veselinovic'in öğrencileri 2-0 geriye düştüğü maçta Galatasaray'ı 3-2 mağlup ederek Başbakanlık Kupası'nı da kazandı.

Fatih Terim yönetimindeki sarı kırmızılı ekip, sadece kulüp tarihinin değil ülke tarihinin de en başarılı sezonunu geçirdi.

Sarı kırmızılılar ligi Beşiktaş'ın 4 puan önünde lider tamamlarken, Türkiye Kupası finalinde de Antalyaspor'u 5-3 mağlup etti.

Ama sezonun en değerli anı UEFA Kupası finalinde Popescu'nun gole çevirdiği son penaltı vuruşunun ardından sarı kırmızılı oyuncuların sevinci oldu. Arsenal'i seri penaltı atışlarının ardından mağlup eden Galatasaray, tarihi bir başarının altına imza attı.

Mircea Lucescu'nun öğrencileri kulübün kuruluşunun 100. yılında şampiyonluğa ulaşırken ligdeki 34 maçta sadece 1 kez mağlup oldu.

Sergen Yalçın, İlhan Mansız, Ahmet Dursun, Daniel Pancu ve Pascal Nouma gibi yıldız oyuncuların yer aldığı kadro UEFA Kupası'nda da çeyrek finale yükselmeyi başarmıştı.

Ahmet Suat Özyazıcı yönetimindeki bordo mavili ekip 6 Haziran 1976'da Fenerbahçe'yi mağlup ederek Başbakanlık Kupası'nı müzesine götürdükten sonra, sadece 12 gol yediği ligde sezonu Fenerbahçe'nin 4 puan önünde şampiyon tamamladı.

Trabzonspor, Türkiye Kupası finalinde Beşiktaş'ı geçerken, 12 Haziran 1977'de yine siyah beyazlı ekibi mağlup ederek Cumhurbaşkanlığı Kupası'nın sahibi oldu.