Bellingham 2023! Liverpool'un ‘kusursuz’ orta saha transferi için bekleme lüksü var mı?

Liverpool'un kadro derinliğine göz attığımızda fazla zayıf nokta tespit etmek kolay değil. Özellikle de Calvin Ramsay transferiyle sağ bekte Trent Alexandre-Arnold'a kaliteli bir alternatif bulunmasının ardından.

Ancak taraftarlar ve yorumcular arasında en fazla tartışmaya konu olan bölge orta saha.

İlk bakışta bu durum şaşırtıcı görünebilir. Sonuçta Jürgen Klopp'un elinde sekiz opsiyon var. Genç oyuncu Tyler Morton geçen sezon çıkış yapmıştı, yeni transfer Fabio Carvalho da gerektiğinde 8 numara olarak oynayabiliyor.

Bu oyuncuların yedisi geçen sezon en az 27 maçta forma giydi. Eylül ayında sakatlanmasa Elliot da bu listeye dahil olabilirdi. Klopp'un as üçlüsünü Fabinho, Jordan Henderson ve Thiago Alcantara oluşturuyor. Şampiyonlar Ligi finalinde de 11'de bu üçlü vardı. Fakat toplam 63 maça çıkılan sezonda rotasyon doğal ve gerekliydi.

Klopp'un elinde önemli yetenekler var, ama birtakım soru işaretleri de mevcut.

Örneğin, Naby Keita formunu ve sağlığını yeteneğini performansa dönüştürecek kadar uzun süre koruyabilecek mi? James Milner ve onun kadar yaşlı olmasa da Henderson bu yükü daha ne kadar sırtlayabilir? Thiago sezon boyu sakatlıklardan uzak kalabilecek mi? Curtis Jones ve Harvey Elliott bu rekabetçi takımda kalıcı bir yer edinebilecek mi?

Bu aşamada oyuncu satışı ya da yeni transfer beklenmiyor. Anfield'dan gelen tüm sinyaller orta sahaya takviye için gelecek yazı işaret ediyor.

Bunun doğru karar olup olmadığını zaman gösterecek.

Peki Liverpool'un hedefinde kim var?

Bu yaz Aurelien Tchouameni'yi transfer etmeyi düşünen Liverpool, Fransız oyuncunun Real Madrid'e gitmeyi kafasına koyduğunu öğrenmişti.

Tchouameni istediğini aldı ve 100 milyon euro karşılığında Avrupa şampiyonuna imzayı attı. Liverpool tam olarak bu tip bir oyuncu arıyor; genç, atletik, tecrübeli, ama aynı zamanda gelişmeye açık.

Bazı kaynaklar bunu 'Bellingham tipi oyuncu' olarak tanımlıyor.

Öyleyse bizzat Bellingham neden olmasın? İngiltere milli takımının da formasını giyen oyuncu gelecek yıl Borussia Dortmund'dan büyük olasılıkla ayrılacak. 29 Haziran'da 20 yaşını dolduracak olan Bellingham adeta uzun vadeli yatırımın sözlük karşılığı. Henderson'ın yerine geçip 10 yıl boyunca orta sahaya hükmedebilecek bir isim.

Klopp, Bellingham'ı oldukça beğeniyor (kim beğenmiyor ki?), fakat Liverpool'u zorlu bir transfer yarışı bekliyor. Manchester United, Chelsea ve Manchester City'nin ilgilendiği genç oyuncu için Real Madrid ve Bayern Münih'in de devreye girmesi olası.

100 milyon sterlin'i bulması beklenen bonservis de caydırıcı bir faktör olabilir. Üstelik Bellingham'ın takım içindeki en yüksek maaşlardan birini talep edeceğini de hesaba katmak gerek. Kışın Dünya Kupası'nda yıldızlaşması fiyatını ve diğer kulüplerin ilgisini daha da yukarı çekebilir.

Liverpool maaş konusunda oldukça hassas davranıyor. Bunu Mohamed Salah'la yapılan sözleşme görüşmelerinde ortaya çıkan zorluklardan anlayabilirsiniz. Bu nedenle; oyuncu transfere sıcak baksa bile Bellingham konusunda ne kadar ısrarcı davranacaklarını görmek ilginç olacak.

Elbette Liverpool'un transfer komitesi başka adaylar da belirleyecektir.

Gözlemci ekibinin başında yer alan Barry Hunter iki üç dönem ileriyi düşünerek hareket etmesiyle tanınan biri. Ward'un elindeki veritabanı potansiyel adaylarla ilgili sürekli güncellenen raporlarla dolup taşacaktır.

West Ham'da oynayan Declan Rice kulüp içinde beğenilse de, bonservisi ve maaş beklentisi yüksek bulunuyor. U19 Avrupa Şampiyonası'nda parlayan Aston Villa'nın genç oyuncusu Carney Chukwuemeka listedeki isimlerden biri, fakat Dortmund'a transfer olma ihtimali yüksek. Belki de onu Bellingham'ın yerini doldurmak için düşünüyorlar.

Inter'den Nicolo Barella ve PSV'den Ibrahim Sangare adı Liverpool'la anılan diğer isimler. Klopp'un Barella'yı beğendiği biliniyor. Salzburg'dan Luka Sucic de elit potansiyele sahip bir yetenek olarak görülüyor ve Liverpool Avusturya şampiyonunun sahibi olan Red Bull Group'la yakın ilişkilere sahip.

Hedef kim olursa olsun belli bir profile uyması gerek. Liverpool 20'li yaşların sonuna gelmiş ve adını duyurmuş bir yıldız olan Thiago'yu 2020'de Bayern Münih'ten transfer ederek kendi stratejisinin dışına çıkmıştı. Fakat o tarihten bu yana Diogo Jota, Ibrahima Konate, Luis Diaz, Darwin Nunez, Carvalho ve Ramsay transferlerinde prensiplerine sadık kaldılar. Bu çizginin süreceğini varsayabiliriz.

Elbette kadrodaki oyuncuların performansı da transfer politikası üzerinde etkili, ama öncelikle yukarıdaki soruların kesin bir cevaba kavuşması gerekiyor.

Örneğin, Elliott geçen sezonun başında orta saha üçlüsüne dahil olabileceğinin sinyallerini vermişti. Mo Salah ve Trent Alexander-Arnold'la uyumu umut vericiydi. Jones da zaman zaman iyi oynadı, fakat uzun vadede takımda tutunabilmek için daha istikrarlı katkı vermesi gerek.

Henderson geçen sezon en iyi performanslarını 6 numarada sergilemişti. Belki ilerisi için Fabinho'yla bu rolü paylaşmaları düşünülebilir. Milner'la bir yıllık yeni sözleşme imzalanması planların gelecek yaz için yapıldığını gösteren akıllıca bir hareket.

Geçen sezon önceki üç yıla göre daha fazla maça çıkmayı başaran (40) Keita'nın durumu epey ilgi çekici. Gineli oyuncu formunun zirvesinde olduğunda yaratıcılığıyla oyunu değiştirebilen bir isim, fakat istikrar konusunda sorunları var.

Yeni sözleşme imzalaması beklenen Keita'nın hedefi geçen sezon ilk 11'de başladığı maç sayısı olan 25'in üzerine çıkmak ve 2018'de Leipzig'den transfer edildiğinde beklendiği gibi vazgeçilmez bir isme dönüşmek.

Oxlade-Chamberlain'ın şimdilik kulüpte kalma ihtimali yüksek, ama gelecek yaz sözleşmesinin bittiği göz önüne alınırsa 12 milyon sterlin civarında bir teklif cezbedici olabilir.

Geçen sezonun son iki ayında hiç süre almayan Oxlade-Chamberlain, özellikle Salah, Keita ve Sadio Mane'nin AFCON'da olduğu Ocak ayında önemli katkı yapmıştı.

Dünya Kupası öncesindeki yoğun takvim düşünülürse, teknik adamların opsiyonlarını mümkün olduğunca geniş tutmak istemesi doğal. Liverpool özelindeki soru ise; bu opsiyonlardan istenen katkının alınıp alınamayacağı.

Bu sorunun tartışmalara ilginç bir boyut kattığını söylemek gerek.

Klopp'un savunma hattını önde kuran, beklerden büyük hücum katkısı alan, geniş alanlarda Mane ve Salah'ın yeteneklerine güvenen, orta sahada ise kusursuz pozisyon alan, denenmiş ve kanıtlanmış 4-3-3'ünü kullanmasına çok alıştık.

Ancak Mane'nin ayrılığı işleri değiştirecek. Bu sezon Salah, Diaz, Nunez, Jota, Carvalho ve Firmino'nun sık sık yer değiştirdiği daha esnek bir Liverpool izleyebiliriz.

Bunlara ek olarak, Elliott, Jones ve hatta Oxlade-Chamberlain 4-2-3-1 ve 4-4-2 dizilişlerinde görev yapabilecek oyuncular. Kolayca taktik değiştirebilmenin getirdiği avantaj, orta sahadaki takviye gereksinimini şimdilik dengeleyecektir.

Liverpool'un çalışma sistemi hakkında bildiklerimize dayanarak, uzun vadeli hedefleri gerçekleştirmek adına kısa vadeli riskler almayı tercih edeceklerini söyleyebiliriz.

2017'de, Ocak ayındaki geçici çözümleri bir kenara itip sabırla Virgil van Dijk'ı beklemeleri bunun güzel bir örneği. Keza, imza atılmadan tam bir yıl önceden kesinleşen Keita transferi de öyle. Eldivenleri teslim etmek için belirlenen tek adayın Alisson Becker olması da bir başka benzer hamleydi.

Liverpool 2019'da Şampiyonlar Ligi'ni kazandıktan sonra A takıma önemli bir transfer yapmamıştı. Geçen yıl ise sakatlıklarla dolu sezonun ardından yükselen yeniden yapılanma çağrılarına rağmen Konate transferiyle yetindiler.

Doğru oyuncuyu bulduklarında hızlı hareket edebildiklerini ve büyük paralar ödemekten kaçınmadıklarını biliyoruz. Ocak ayında Tottenham'ın devreye girdiği ortaya çıkınca Diaz transferini kısa sürede bitirdiler. Nunez hamlesi ise, Bayern Münih ile Sadio Mane için görüşmeler sürerken hızlıca yapıldı.

Şu anda hakim kanı, transfer piyasasında 'kusursuz' orta sahanın bulunmadığı yönünde. Bu yüzden Liverpool'un suskun kalması kimseyi şaşırtmasın.

Bunun önümüzdeki sezona olumlu yansıyıp yansımayacağı ise bambaşka bir konu.