Avrupa Şampiyonası tarihindeki sürprizler

İki yıl önce Dünya Kupası'nı kazanan İngiltere, İtalya'da düzenlenen 1968 Avrupa Şampiyonası finalinde yer almak için Yugoslavya ile karşı karşıya geldi.

Ancak Alf Ramsey'in öğrencileri için işler bu kez yolunda gitmeyecekti.

Bobby Moore, Bobby Charlton, Gordon Banks ve Geoff Hurst gibi isimlerin yer aldığı ekip, Dragan Dzajic'in 86. dakikada attığı golle yıkıldı ve finale yükselen taraf Yugoslavya oldu.

Yugoslavya ise finalde İtalya ile yüzleşti ve kupaya uzanan Akdeniz ülkesi oldu.

EURO 92'ye katılım hakkı kazanamayan Danimarka o yıl, Yugoslavya'nın turnuvaya katılamaması nedeniyle Şampiyona sahnesinde boy gösterdi.

Almanya'nın net favori gösterildiği finalde ise John Jensen ve Kim Vilfort'un golleri ile sürpriz bir şekilde kupaya uzandılar.

Vilfort ise bu başarıyı, "Başarısız olamazdık çünkü bizden hiçbir beklenti yoktu." sözleriyle açıkladı.

Teknik Direktör Mustafa Denizli bu maçın ardından, "Bu galibiyet, tüm Türkiye için büyük bir hediye. 77 yıllık Türk futbol tarihinin en iyi başarısı." dedi.

EURO 96'nın ardından ikinci kez boy gösterdiğimiz turnuvada Belçika'yı devirerek eleme turlarına kalmamız düşük bir şans olarak görülüyordu.

Ancak Türkiye, Belçika sınavını 2-0'lık üstünlükle geçti ve turnuvada ilk kez eleme turlarına yükseldi. 

"Bir Premier Lig kulübünün başkanı olsaydım, bir sonraki transferim Hal Robson-Kanu olurdu."

Eski Galler forveti John Hartson karşılaşmanın ardından bu sözleri söyledi.

"Ne gol ama. Thomas Meunier'i dönüşüyle çay ve kahve almaya gönderdi."

Galler için futbol tarihinin en büyük gecesi, karşılaşmadaki 1-1'lik eşitliğin Robson-Kanu'nun golüyle bozulduğu gün yaşandı.

58 yıldır ilk büyük turnuvasına katılan Galler, yeteneklerle dolu Belçika'yı 3-1 mağlup etti ve ilk kez büyük bir turnuvanın yarı finalinde boy gösterdi.

"Rakiplerimiz teknik olarak bizden daha güçlüydü ama ortaya çıkan fırsatlardan yararlandık." diyor Otto Rehhagel, takımının Lizbon'daki kalabalığı susturmasının ardından.

Angelos Charisteas'ın kafa vuruşu, ev sahibi, favori Portekiz'i yenmek için yeterli oldu.

Genç Cristiano Ronaldo'nun yer aldığı Portekiz, Yunanlılar'ın yazdığı öyküyü yalnızca izlemek zorunda kaldı.

"Hepimiz inandık. Dünyanın geri kalanı inanmadı ama biz inandık." Bu sözler İzlandalı savunma oyuncusu Kari Arnason'a ait. Takım arkadaşlarının, turnuva tarihindeki belki de en beklenmedik sonucu kaydetmesinin ardından sarfedildi.

Devamında ise eski İngiliz forvet Alan Shearer'ın sözleri geldi: "İngiltere'den gördüğüm en kötü performanstı."

Wayne Rooney'nin dördüncü dakikada penaltıdan kaydettiği gol İngiltere'ye rahat bir akşam yaşatacak gibi görünüyordu ancak Ragnar Sigurdsson ile Kolbeinn Sigthorsson'ın 14 dakika içinde kaydettiği iki gol her şeyi tersine çevirdi.

Yıldızlarla dolu bir takıma sahip olan Hollanda, EURO 2008'in ölüm grubunda yer alıyordu. Ancak Portakallar; Fransa, İtalya ve Romanya ile yarıştığı grupta üçte üç yaparak 9 puanla çeyrek finale yükseldi.

İtalya'yı 3-0, Fransa'yı ise 4-1'lik skorlarla deviren Hollanda turnuvanın en büyük favorilerinden biri olarak gösterilirken şampiyonanın sürpriz takımı Rusya, çeyrek finalde Hollanda'yı 3-1 mağlup ederek evine gönderdi ve yarı finale yükseldi.

Hollanda'nın sahip olduğu o jenerasyon iki yıl sonra Dünya Kupası finali oynadı ve İspanya'ya yenilerek dünya ikincisi oldu.

Avrupa Şampiyonası tarihinin en büyük sürprizlerinden birine imza atan Yunanistan, 2004'te finalde Portekiz'i devirmeden önce bir başka devi çeyrek finalde evine gönderdi.

İngiltere, Hırvatistan ve İsviçre'nin yer aldığı grubu 7 puanla zirvede kapatan Fransa oynadığı futbolla da turnuvanın favorisi olarak gösteriliyordu.

Ancak Yunanistan'ın kapalı oyunu işe yaradı ve aldıkları 1-0'lık galibiyet, Fransa için yolun sonu anlamına geliyordu.