ŞİMDİ NEREDELER | Manchester United'ın üç kupalı 1999 kadrosu

Roy Keane'in yokluğunda sahaya kaptan olarak çıkmak ve Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmak hiç şüphesiz Schmeichel'ın United kariyerini zirvede noktalamasını sağladı.

Danimarkalı hiç şüphesiz United'ın gelmiş geçmiş en büyük kalecisi ve tüm zamanların en iyisi.

United'dan sonra da kariyerini sürdüren Schmeichel, bir şampiyonluk da Sporting Lizbon ile Portekiz'de yaşadı. 2001'de Aston Villa formasıyla Premier Lig'e geri dönen kaleci kariyerini Manchester City ile noktaladı.

Schmeichel şimdilerde kariyerini futbol yorumcusu olarak sürdürüyor.

Birleşik Krallık'ta yayım yapan SKY Sports için yorum ve analizcilik görevi yapan Neville, futbolun en önde gelen yorumcularından biri olarak dikkat çekiyor.

Emekli olduktan sonra İngiltere Milli Takımı'nda yardımcı antrenörlük yapan Neville, tamamen medya kariyerine odaklanmaya karar vermeden önce kısa bir süre Valencia'yı da çalıştırmış ancak başarısız olmuştu.

Neville ayrıca Salford City'nin de ortaklarından biri.

Manchester United'a Beşiktaş'tan transfer olan Norveçli savunmacı takıma bir diğer Norveçli Solskjaer ile aynı yaz transfer olmuştu. Jaap Stam ile kaya gibi bir ikili oluşturan Johnsen, en hakkı verilmeyen savunmacılardan biriydi.

Kariyerini 2008 yılında noktalayan Johnsen, Aston Villa ve Newcastle formaları giymeden önce United için altı yıl top koşturdu.

Ferguson, Manchester United menajeri olarak yaptığı en büyük hatalardan birinin Stam'ı olması gerekenden daha erken göndermek olduğunu söylemişti.

1998'de PSV'den 10.75 milyon sterlin karşılığında transfer edilen Stam, Lazio'ya satılmadan önce kulüpteki üç yılında üç Premier Lig şampiyonluğu kazanmıştı.

İtalya'da harika bir kariyere imza atan Stam, Ajax formasıyla ülkesine dönmeden önce Milan için de oynadı.

Hollandalı futbol adamı futbolu bıraktıktan sonra Reading ve Feyenoord'u çalıştırmıştı.

İrlandalı savunma oyuncusu Ferguson'un en iyi transferlerinden biri olarak 1990'da Oldham'dan 625 bin sterline transfer edilmişti.

Kariyerini 2004'te Wolves formasıyla noktalayan Irwin, emekli olduktan sonra Manchester United'ın kulüp televizyonunda görev yaptı.

92 sınıfının bir üyesi olan Butt, takıma altyapıdan katıldı. 2004'te Newcastle'a imza atana dek kulüpte kalan Butt profesyonel kariyerini 2011'de Hong Kong'da sonlanıdrdı.

Emekli olduktan sonra kulübe geri dönen Butt, Manchester United akademisinin başına geçti.

Tüm zamanların en iyi İngiliz futbolcularından biri olan Beckham, 2003'te Real Madrid'e katılmadan önce Manchester United'ın ikonik 7 numaralı formasını giyiyordu.

İngiltere Milli Takımı'nın eski kaptanı MLS'te LA Galaxy için oynayarak, ABD futbolunun gelişimine de öncülük etti.

Kısa bir süre Milan ve PSG formaları da giyen Beckham, şu anda MLS'te mücadele eden Inter Miami takımının sahibi.

Giggs United formasıyla 936 maça çıkarak kulüp rekorunu eline geçirdi ve 13 kezle Premier Lig'i en fazla kazanan oyuncu oldu. 2014'te emeklilik kararı aldıktan sonra kulüpte Louis van Gaal'in yardımcılığını yapan Giggs aynı zamanda Salford City'nin ortaklarından biri.

Blomqvist, Giggs'in hamstring sakatlığı geçirdiği bir dönemde Giggs ile forma rekabetine girmesi için transfer edilmişti.

Ancak sakatlıklar Blomqvist'in United'daki ilk sezonunun ardından oyuncunun peşini bırakmadı.

2010'da emekli olduktan sonra Stockholm yakınlarında kendi pizza restoranını açan oyuncu, futboldan uzaklaştı.

Aston Villa'dan 12.6 milyon sterline transfer edilen Yorke, üç kupalı sezonda kariyerinin en iyi dönemini geçirdi.

Tüm kulvarlarda 29 gol atan oyuncu United'dan 2002'de ayrıldı ve 2009'daki emeklilik kararının öncesinde Blackburn, Birmingham, Sydney ve Sunderland formaları giydi.

Şu anda Avustralya'nın McArthur FC takımını yöneten Yorke bir dönem televizyon yorumculuğu da yapmıştı.

Kevin Keegan 1995'te Cole'u United'a satmayı kabul ederken öfkeli Newcastle taraftarlarıyla uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir şekilde yüzleşmişti.

Yorke'un 98'de takıma katılmasıyla beraber gözden düşeceği öne sürülen ve hatta Ferguson'un o yaz Patrick Kluivert'i transfer etmek istemesiyle birlikte takımdaki yerini iyice kaybetmiş gibi görünen Cole, buna rağmen Yorke ile kurduğu birlikle üç kupalı sezonun mimarlarından biriydi.

Kulüpte altı yıl geçiren oyuncu hala Premier Lig tarihinin en golcü oyuncularından biri.

Futbolu bıraktıktan sonra antrenörlükte şansını deneyen Cole, şimdilerde Sol Campbell ile birlikte çalışıyor.

1997'de Eric Cantona'nın yerine geçmesi için takıma katılan Sheringham bunu gerçekleştirmekte zorlansa da Camp Nou performansıyla adını kulüp efsanelerinden biri olarka yazdırdı.

2001'de Tottenham'a dönen Sheringham, profesyonel futbol kariyerini Colchester United'da noktaladı.

Emekli olduktan sonra Stevenage'ın menajeri olarak çalışan Sheringham daha sonra Hinistan Süper Ligi'nin dördüncü sezonunda ATK FC'nin başına geçse de sezon ortasında görevden alındı.

Sheringham son olarak televizyon yorumculuğu yaptı.

1996 yazında Molde'den transfer edilen Solskjaer, profesyonel kariyerini 2007'de noktaladı.

Ferguson'un Alan Shearer'ın elinden kaçırması sonrasında United'a katılan Norveçli golcü 2011'de kulübe rezerv takımın teknik direktörü olarak geri döndü ve takımdan kopamayacağını gösterdi.

Molde ve Cardiff City'yi yöneten ancak her iki takımda da Ferguson'un yerine geçebileceğinin sinyallerini vermeyen Ferguson, 2018'de Jose Mourinho'nun görevden alınmasının ardından United'ın başına geçti.

Geçici teknik direktör olarak başladığı görevde kalıcı bir kontrat alan Solskjaer'in United'aki macerası 2021'de alınan 4-1'lik Watford yenilgisiyle son buldu.

Schmeichel'ın yedeği olan Van der Gouw, 98-99 sezonunda sekiz maçta forma giydi ve 2002 yılına dek kulüpte kaldı.

Emekli olduktan sonra antrenörlüğe başlayan Hollandalı kaleci, Sunderland, Vitesse ve PSV'de çalıştı.

O dönem Manchester United altyapısının en yeni ürünlerinden biri olan Wes Brown'ın yıldız bir stoper olabileceği beklentisi vardı.

Bu beklenti hiçbir zaman tam olarak karşılık bulmadı ama oyuncu 2008'deki Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunda rol oynadı.

2017'de emekli olan Brown şimdi Manchester United'ın kulüp televizyonunda yorumculuk yapıyor.

Şampiyonlar Ligi zaferinin fotoğraflarındaki konumu, May'ın United'Da yaptığı her şeyden daha ünlü.

O şimdi bir MUTV yorumcusu.

Kutlama fotoğraflarında May gibi iyi bir pozisyon alan bir diğer isim de Greening.

Roy Keane ve Paul Scholes'ın cezaları olmasaydı kadroda olması pek olası değildi. 2001'de United'dan ayrıldıktan sonra Middlesbrough, West Brom ve Fulham'da iyi bir kariyere imza attı.

Şimdi Scarborough Athletic'in menajeri.

United'da kardeşinin önüne geçmeyi asla başaramadı ancak değerli bir yardımcı oyuncuydu.

2005'te Everton'a gitti ve tartışmasız bir şekilde kariyerinin en iyi dönemini burada geçirdi.

Emekli olduktan sonra antrenörlük ve yöneticilik yapan Phil Neville, David Moyes'un United'da görev yaptığı sırada teknik heyetin bir parçasıydı.

Şu anda Beckham'ın çalıştırdığı Inter Miami'nin sorumlusu olan Phil Neville, televizyon yorumculuğu da yaptı.

Juventus'a karşı oynanan yarı final karşılaşmasında cezalı duruma düştüğü için finali oynama şansını kaçırdı.

Yine de Keane'i Torino'daki o maçtan daha fazla tanımlayan bir şey bulmanız pek mümkün olmayabilir çünkü kaçıracağını bilmesine rağmen takımını Camp Nou'daki finale taşımıştı.

Emekli olduktan sonra yöneticilik, teknik direktörlük ve yorumculuk yaparken, şu anda futbolun en açık sözlü seslerinden biri.

Torino'daki maçta cezalı duruma düşen bir diğer isimse Scholes'tu.

Keane'den farklı olarak 2008 şampiyonluğunda yer alan Scholes, Camp Nou'da oynamamayı telafi etmeyi başardı.

Oldham'da teknik direktörlüğü denedi ama emeklilik hayatının büyük bir kısmını yorumcu olarak geçirdi.