NE OLMUŞTU? | Eric Cantona'nın rakip taraftara tekme atması

Dünya futbolunun bir dönemine damgasını vuran yıldızı Eric Cantona, yeteneği kadar karakteriyle de konuşulan bir isim oldu.

Premier Lig'e Leeds United formasıyla adım atan ancak 1992-1997 yılları arasında formasını giydiği Manchester United'da kulüp efsaneleri arasına adını yazdıran Cantona, saha içindeki hırçın tavırları ve her daim büyük forma yakasıyla akıllarda kaldı.

Kariyerini noktaladıktan sonra çeşitli şov programlarında yer alan, yorumculuk yapan ve sinema oyunculuğuna merak salan Cantona, dört Premier Lig şampiyonluğu yaşarken, Ada futbolundaki en başarılı Fransız oyunculardan biri oldu.

Marsilya formasıyla iki Ligue 1 zaferi yaşayan Cantona, kariyerini noktaladıktan sonra futbola olan özlemini plaj futboluyla gidermiş ve Fransa ile önce Avrupa ardından ise Dünya şampiyonluğu yaşamıştı.

United için çıktığı 143 karşılaşmada rakip fileleri 64 kez havalandıran ve Sir Alex Ferguson'un vazgeçilmezlerinden biri olan Cantona, milli maç sayısının bu denli yüksek olmadığı bir dönemde futbol oynamasına rağmen 45 kez giydiği Fransa Milli Takım formasıyla ise 20 gol atmıştı.

1997-2006 yılları arasında plaj futbolu milli takımının da formasını giyen Cantona'nın kariyerindeki en unutulmaz anlardan biri ise şüphesiz maç sırasında tribündeki bir taraftara attığı tekmeydi.

1994-1995 sezonunda takımının deplasmanda oynadığı Crystal Palace karşılaşmasında Matthew Simmons adlı bir taraftarın kendisine küfür ettiğini duyan Cantona, sinirlerine hakim olamamış ve futbol tarihinin en ikonik anlarından birine imza atarak sahaya oldukça yakın bir noktada oturan taraftara uçan tekme atmıştı.

Kariyerini noktaladıktan sonra futboldaki en iyi anının o tekmeyi attığı an olduğunu savunan Cantona, yaşananlardan üzüntü duymadığını söyledi.

Hissettiği tek pişmanlığın Simmons'a daha sert vurmamak olduğunu dile getiren Cantona, "O tekme belki bir hataydı ama bunu yaptığım için kendimi çok iyi hissettim. O an için yaşadığım tek pişmanlık daha sert vurmamış olmaktı" dedi.

Attığı tekmenin ardından dokuz ay ceza alan ve futbol oynayamayan Cantona, bu davranışından ötürü yargı önüne de çıkmıştı.

İki haftalık hapis cezası 120 günlük kamu hizmetine çevrilen Cantona, medya ve farklı takım taraftarlarından gelen yoğun baskılara rağmen Manchester United'dan ayrılmamış ve kariyerini Ada'da sürdürmeye devam etmişti.

Kendisini Manchester'ın kralı olarak nitelendiren Cantona İngiltere'yi terk edeceği yönündeki yorumları, "Tekrar Manchester forması giyeceğim ve yine şampiyon olacağız. Hem ben Manchester’ın kralıyım bir kral en ufak bir zorlukta şehrini terk eder mi?" şeklinde cevaplamıştı.

Aradan geçen yıllara rağmen Simmons'a olan kızgınlığı hala dinmeyen Cantona, "Irkçı ve aileme küfür eden bir pisliğin başını okşayacak değildim. Bu tür durumlarda soğukkanlı olmak veya sakin kalmak daha kötü sonuçlar veriyor. O yüzden yapmam gerekeni yaptım. İnsanlık suçu işleyen birine karşı görevimi yerine getirmiş gibi hissediyorum. Vicdanım rahat ve hiçbir pişmanlığım yok. Keşke tarih boyunca insanlar ırkçılığa karşı benim verebildiğim tepkiyi verebilseydi, dünya belki çok daha iyi bir yer olabilirdi..." dedi.

Cezası nedeniyle futboldan uzak kaldığı dönemde resim ve heykel yapan, bir tiyatro grubuna katılan ve trompet çalmayı öğrenen Cantona, bu dönemi futbol oynadığı dönemlerden daha keyifli bir dönem olarak nitelendirmişti.

Dünyadaki birçok insanın aç ve mutsuz olduğuna dikkat çeken Cantona, insanları biraz olsun mutlu etmenin yolunun sanattan geçtiğini ve sanata yönelmek için futbol kariyerine beklenenden daha erken nokta koyabileceğini açıklamıştı.

Kariyerini noktaladıktan sonra çok sayıda dizi ve filmde rol alan Cantona, 2009 yapımı Looking for Eric filminin başrolünde yer almıştı.