Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki unutulmaz transfer çalımları

Galatasaray'ın dört sene üst üste şampiyonluk yaşadığı ve kalburüstü yerlileri bir bir kadrosuna kattığı bir dönemde Ankaragücü formasıyla parlayan Hasan iki İstanbul devini de peşinden koşturuyordu. Dönemin başbakanı Mesut Yılmaz bu transfer için devreye girip yıldız oyuncunun sarı-kırmızılı takıma transferi için aracılık yaparken, Fenerbahçe tribünleri bu hamleye tribünde açılan, "Sandıkta görüşürüz Mesut bey" pankartıyla cevap vermişti.

Galatasaray'ın şampiyonluğuyla tamamlanan 2012-2013 sezonunun tamamlanmasından birkaç gün sonrasıydı. Zaten oldukça güçlü bir yerli rotasyonu bulunan Fatih Terim yönetimindeki sarı-kırmızılı takım KAP'a Alper Potuk ile görüşmelerin başlandığını açıkladı. Genç oyuncuya imza attıran takım ise sürpriz bir hamleyle Aziz Yıldırım başkanlığındaki Fenerbahçe oldu.

Galatasaray'ın çok kötü geçirdiği 2010-2011 sezonunda Trabzonspor ile son haftanın son düdüğüne kadar şampiyonluğu kovalayan Selçuk, Fenerbahçe ile İstanbul'da bir görüşme gerçekleştirmiş ancak Aziz Yıldırım ile birlikte olduğu bu görüşmede imza atılmamıştı. Sezon sonunda teknik direktörlük koltuğuna Fatih Terim'i oturtan Galatasaray, milli oyuncuya Türk futbol tarihinin en kritik imzalarından birini attırdı.

Son yılların en fazla konuşulan transfer operasyonlarından biri kesinlikle İrfan Can'ın Fenerbahçe'ye transferiydi. Fatih Terim'in oyuncuyu Galatasaray'da görmek istediğini açıklamasıyla başlayan süreç, İrfan'ın yakın arkadaşları Taylan Antalyalı ve Oğulcan Çağlayan'ın gol sevinçleri sırasında kahve içme pozu vermesiyle devam etti. Merakla beklenen sürecin sonunda uzun süre Başakşehir'de görev yapan Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu oyuncuyu Fenerbahçe'ye kazandırdı.

Ali Koç döneminin ilk yılında Damien Comolli tarafından Fenerbahçe'ye transfer edilmek istenen Emre Akbaba, sarı-lacivertli takımdan gelen bu teklife rağmen tercihini Galatasaray'dan yana kullanmıştı. Yaşadığı sakatlıklar nedeniyle Galatasaray'daki ilk iki sezonunda düzenli forma giyemeyen Emre, geçtiğimiz sezon kiralık olarak döndüğü Alanyaspor'da kalitesini yeniden ispatladı.

Gençlerbirliği'nde parladığı dönemde hem Fenerbahçe'nin hem de Galatasaray'ın kadrosuna katmak istediği Tarık, İlhan Cavcav'ın sarı-kırmızılı takıma transfer olması yönündeki isteğine rağmen Fenerbahçe tarafından kaçırıldı. Ali Şen, Şadan Kalkavan, Vefa Küçük ve Mehmet Ali Aydınlar'ın yaptığı Ankara çıkarmasıyla devre arasında Fenerbahçe'nin teklifini kabul eden Tarık, Türk futbol tarihinin en unutulmaz transferlerinden biri oldu.

Kim Min-Jae ile yollarını ayırmaya hazırlanan Fenerbahçe'nin stoper rotasyonunu güçlendirmek için kadrosuna katmak istediği Abdülkerim, Konyaspor'daki son sezonunda ligin en etkili isimlerinden biriydi. Fenerbahçe yönetimiyle maaş konusunda anlaşamayan milli oyuncu, tercihini Marcao'yu Sevilla'ya satan Galatasaray'dan yana kullandı.

Çaykur Rizespor formasıyla dikkatleri üzerine çeken Vedat Muriqi, 2019'da Galatasaray'a çok yakındı. Kosovalı golcünün, Çaykur Rizespor yönetimine baskı yaptığı ve sarı-kırmızılı formayı giymek istediği konuşuldu. Fakat daha sonra devreye yönetimdeki Ali Koç ve Semiz Özsoy girdi. Fenerbahçe'nin yolunu tutan Vedat, bir sonraki sezon Lazio'ya transfer oldu.

Galatasaray'ın şampiyonluğuyla noktalanan 2011-2012 sezonunun hemen ardından hem Galatasaray hem de Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi için kadrolarını güçlendirme çabasındaydı. Real Madrid'de fazla forma şansı bulamayan Hamit'i Türkiye'ye getirme rüyası her iki büyük kulübü de cezbederken, kazanan gurbetçi futbolcuya sarı-kırmızılı formayı giydiren Galatasaray oldu.

Türk futbolseverlerin ilk olarak Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi'ndeki Twente karşılaşmasıyla tanıdığı Slovak yıldız Stoch, bir sonraki sezon iki dev kulübü karşı karşıya getirmişti. Bonservisi Chelsea'de olan ve Hollanda'da attığı 10 golle Twente'yi şampiyonluğa taşıyan Stoch, 5.5 milyon euro'luk bonservis bedeliyle Fenerbahçe'nin yolunu tutmuştu.