Fenerbahçe ile Hatayspor arasında oynanan maçın şüphesiz ki izlenilebilir olmasını sağlayan şey genç futbolculardan Arda Güler ve Çağtay Kurukalıp’ın ilk 11’de başlamasaydı.
Türkiye Kupası’ndan elenen, Süper Lig’de şampiyonluk şansı kalmayan ve Avrupa Konferans Ligi’ndeki son maçta kendi sahasında Slavia Prag’a 3-2 kaybeden Fenerbahçe’de elde kalan tek şey, genç oyunculara yönelik “Belki iyi performans gösterir” beklentisiydi.
Hatayspor’un genelde tempolu bir takım olmasına rağmen Fenerbahçe’nin hareketsizliği onları da etkiledi ve karşılaşma oldukça durağan başladı.
İlk yarı boyunca, sadece yapılan hatalardan yararlanmaya çalışan futbolcular vardı. İki takım da rakibinin zaaflarını kolladı.
Özellikle ilk yarıda oyun anlamında sahada neredeyse hiçbir şey yoktu.
Fenerbahçe, son yıllarda sıkça rastlanan bir durumu artık alışkanlık haline getirdi. İyi bir başlangıç, ligin ortalarına doğru kopuşun başlaması ve son haftalara iddiasız ve çoğu zaman hocasız girmek.
Takımda iyi bir oyunun olmaması bir kenara, arkadaşlık da iyi bir seviyede değil. Zaten başarıyla birlikte takımdaki aile ortamı artar. Hangisinin birbirini tetiklediğini söylemek duruma ve zaman göre de değişebilir.
Orta sahadaki bir mücadelede gördük ki Diego Rossi’ye sertçe ve bilinçlice yapılan bir faulün ardından faulün yapıldığı bölgede arkadaşının yanına gelen pek de futbolcu yoktu.
Bazen bu tür faullerden sonra takımda gösterilen birliktelik kazanma umudunu yeşertir ve ortaya farklı bir enerji çıkmasını sağlar. Ancak, Fenerbahçe bundan da yoksundu.
Maçtaki tempo ikinci yarının ortalarına doğru biraz yükselince ortaya yazmaya değer azıcık da olsa bir şeyler çıktı.
Genç Arda fark yarattı
Arda Güler, şu anda takımda oynamayı en fazla hak eden futbolcu olduğunu yeteneğiyle gösterdi. Topu her ayağına aldığında heyecan yarattı.
AAFenerbahçe taraftarı geleceğe umutla bakacaksa bunun en büyük nedeni Arda Güler olacak.
Serdar Dursun formunu sürdürebilecek mi?
Maskeyle oynayan Serdar Dursun'un kazanma hırsı ve mücadelesi, penaltıdan da olsa iki gol bulması forvet sorunu olan takıma ilaç gibi geldi. Tabii ki asıl önemli olan bu formunu sürdürmesi.
Bunun için de sürekli oynaması gerekiyor. Hep hazır oyuncu görüntüsünde olan forvetin, düzenli oynaması halinde takımın net golcüsü olabilir.
Fenerbahçe; Kadıköy’de kazanmasına rağmen özellikle ilk yarıda ne yapacağını bilmeyen bir takım görüntüsü verdi.
Oyuncuların dağınık görüntüsü ve birbirlerinden uzak oynaması belirli bir plan olmadığının da en büyük göstergesiydi.
Futbolcuların üzerlerindeki baskıyı da atlamamak lazım. En ufak bir hatalarında hemen ıslıklanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar ki bu durumda en son suçlanacak unsur taraftar olur.
Başka bir maçta bakalım hangi futbolcu yıldızlaşacak?
Fenerbahçe'yi yorumlamak için bir futbolcunun ön plana çıkması gerekiyor, çünkü takımda yorumlanmaya değer bir oyun yok.
Daha fazlası için:
ŞİMDİ NEREDELER? | Süper Lig’in beşinci şampiyonu Bursaspor’un efsane kadrosu