Son yılarda İngiliz medyasını Dele Alli kadar heyecanlandıran bir başka futbolcu olmuş mudur, sanmam. Phil Foden, Sancho ve Bellingham şu sıralar istim üstünde. Vaat ettikleriyle, oynadıkları oyunla üzerlerindeki yıldız etiketini de fazlasıyla hak ediyorlar.
Ancak Dele Alli; Lampard ve Gerrard sonrası duraklamaya girmiş İngiliz futbolunda yeni bir süper yıldız ışığıyla doğdu. Öyle ki Tottenham, 150 milyon Euro gibi bir teklife dahi sıcak bakmadı onun için. Pochettino ile beraber yükselen Tottenham’ın Harry Kane ile birlikte bir numaralı hücum silahıydı.
Yazımıza fikir vermesi açısından Pochettino’yu özellikle vurgulamak istedim. Çünkü Dele Alli, hem Mourinho hem de Nuno Santo ile pek başarılı olamadı. Bu iki Portekizli teknik adam da topu sevmeyen tarzda teknik direktörler olarak karşımıza çıkıyor. İlk soru işareti burada başlıyor. Alanyaspor karşısında yüzde 22 ile topa sahip olan bir Beşiktaş’ta Dele Alli başarılı olabilir mi?
Sistemler, 4-3-3 veya 3-5-2 demek değildir. Çoğu futbol antrenörünün dediği gibi sistemler sizin topla veya topsuz neler yapmak istediğiniz. Üçlü savunma ile de topa sahip olabilirsiniz. Dörtlü savunma ile toptan feragat edebilirsiniz.
Dele Alli’den katkı almak istiyorsa Beşiktaş ve teknik ekibi, kesinlikle Pochettino ile başarılı olduğu döneme bir göz atması gerekir. 16-17 sezonunda 37 maçta 18 gol atıp 7 asist yapan Dele Alli, hangi kurguda başarılı olmuş ve bu kurgu Beşiktaş’ta hangi futbolcular ile oynanır bir göz atalım.
2016-17 Tottenham’ı incelediğimizde Arjantinli menajer Mauricio Pochettino, hem üçlü savunma kullanmış hem de dörtlü. Bu da Türkiye’de sıkça tartışılan diziliş konusunu taca çıkarıyor.
Öncelikle Tottenham’ın Swensea deplasmanında 1-3 mağlup ettiği karşılaşmaya bakalım. Dele Alli, 1 gol 1 asistle maçın oyuncusu seçilmişti. Pochettino’nun ekibi karşılaşmayı yüzde 72 topa sahip olarak bitirdi. Sahaya 4-2-3-1 olarak dizilen Londra ekibinde Dele Alli, Kane’in arkasında 10 numara pozisyonunda görev yapıyordu. Öte yandan sağ kanatta Eriksen, sol kanatta Heung Min Son yer alıyordu. Arkalarında çift pivot olarak Dembele ve Dier, orta sahanın merkezindeydi. Bu yapı Josef döndüğünde Beşiktaş’ın sıkça kullanabileceği bir yapıya benziyor.
Getty ImagesÖn alanda Weghorst, Kane gibi asist özelliği olan bir santrafor. Sağ kenarda oyunun merkezi Ghezzal, Eriksen’in Tottenham’daki işlevini fazlasıyla yerine getirebilir. Sol kanatta N’koudou’nun varlığı bir tık Son’dan farklı. Son, ikinci forvet gibi görev yapıyor. Beşiktaş kadrosunda ise N’koudou’nun muadili yok. Çift merkeze baktığımızda ise Josef, Dier gibi kesici rolünü üstlenirken Gedson da Dembele gibi iki ceza sahası arasında gidip gelen bir oyuncu rolünde.
Elbette burada kritik nokta Dele Alli’nin kafasının 6 seneye göre nerede olduğu...Mourinho’nun kendisine nasihatte bulunduğu gibi. "Şu an 56 yaşındayım ama dün, daha dün, 20 yaşındaydım."
Diğer tarafta Valerien Ismael’in kafasında olan üçlü dizilişi ele alalım. Pochettino’nun üçlü dizilişte Dele Alli’yi nasıl ve hangi oyuncularla kurguladığına bakarken Ismael’in örnek alması gereken noktalara bakalım.
Premier Lig’de dönemin zorlu deplasmanlarından Burnley maçına bakalım. Pochettino, bu kez merkezdeki Dier’ı savunmaya çekerken orta sahaya Winks gibi bir pasörün yanına Wanyama gibi bir canavarı koymuştu. Orta saha dörtlüsünün önünde çift 10 numara ile oynayan Pochettino, formaları Eriksen ve Dele Alli’ye vermişti.
GettyBu rol aslında Valerien Ismael’in Ghezzal’ı kullanmak istediği tarzda. Hem hazırlık maçlarında hem de ligin ilk haftasında gördük ki Ghezzal daha merkezde oynuyor. Bu noktada Dele Alli, Ghezzal’ın bir numaralı destekçisi olabilir.
Beşiktaş’ı yakından takip eden GOAL Türkiye Şef Editörü Onur Özgen’e göre siyah beyazlı ekibin hücumda bir yaratıcıya daha ihtiyacı vardı. Ayrıca x faktör diyebileceğimiz bir tarzda gol yüküne katkıda bulunabilecek bir skorer daha gerekiyordu.
Sonuç olarak Dele Alli’nin Beşiktaş’ta başarılı olmaması için hiçbir sebep yok. Başarılı olduğu yapıları Beşiktaş demo oranda ona sunabilir. Ancak tek endişe Valerien Ismael’in toptan uzak bir yapıda takımını kurgulaması. Diğer kritik nokta da Ghezzal ve Dele Alli’yi arkada taşıyacak bir Josef’in çabuk iyileşmesi.
Peki ya Dele Alli, ne istiyor?