Akhisarspor ligin dibine demir atan, en ciddi küme düşme adaylarından bir takım. Böyle bir takım, Galatasaray deplasmanına gelirken yalnızca bir oyun ve aksiyon planına sahip. Bu da kapanıp rakibi paniğe sürüklemek, zaman zaman da kontra ataklarla gol aramak.
Akhisarspor, Galatasaray deplasmanında nasıl oynaması gerekiyorsa tam olarak o şekilde oynadı. Zaman zaman Galatasaray ataklarında rakibine boş alan bıraktılar elbette ancak bireysel hatalarla kaçan bu gollerden sonra Akhisarspor'un kazanmak üzere olduğu altın değerinde bir puan adeta direkten döndü. Galatasaray'ın pozisyon bulma konusunda sıkıntısı yok. Ancak kapanan takımlara karşı uzun süredir devam eden buhran burada da kendisini gösterdi. Bu konuda teknik ekibin yeni formüller üretmesi gerekiyor. Galatasaray'ın şu an için baş gösteren en güçlü sorunu bu.
Her ne kadar son dakikadaki gol birçok şeyi unuttursa da Ocak ayında yüksek maliyetle transfer edilen Diagne ile Marsilya'dan kiralanan Mitroglou'nun şu ana kadar sergilediği oyun çok fazla takdir edilmedi. Özellikle aynı dönemde takıma katılan Luyindama'nın ilk günden bu yana gösterdiği performansın ardından Diagne ile Mitroglou'nun işi biraz daha zorlaştı.
Oyun anlamında Galatasaray için Türk Telekom Stadyumu'ndaki alışılmış tempo ve kurgu yine kendisini gösterdi. Özellikle Belhanda ve Feghouli'nin son zamanlardaki formu, sakatlıktan dönen Emre Akbaba'nın da takıma katılması Galatasaray'ın ikinci ve üçüncü bölgedeki pas trafiğine kalite katmış durumda. Sarı-kırmızılı ekip top tekniği yüksek futbolcularıyla daima rakip ceza sahası içinde ya da çevresinde etkili olabiliyor. Ancak buna rağmen Akhisarspor karşısında gelen golün dakikası, bir şeyler için soru işareti.
Diagne ile Mitroglou, Fenerbahçe'nin yaşadığı 'Slimanizm' sendromuna girmek üzereydi. Zira Slimani gibi sahip olunan kaliteye rağmen fırsatları gole çeviremedikçe daha kötü bir performans ortaya koymaları işten bile değil. Kostas'ın attığı bu gol hem kendi özgüvenini artırdı hem de kendilerine yöneltilen eleştirilerin toleransını yükseltti. Golün nasıl geldiği, nasıl olduğu mühim değil. Bir golcünün kendisiyle ve futbol topuyla barışması için gerekli olan şey, bir maçtan sonra taraftarla olan iletişimidir. Mitroglou attığı golle üç puanı kazandırıp maçtan sonra da taraftarla aşk yaşadı. Bir forvet oyuncusunun ulaşmak istediği en büyük mutluluklardan birine ulaşan Kostas'ın bugün itibarıyla mental anlamda daha güçlü olacağına inanmak güç değil.
seskimTüm bunlar bir kenara, Galatasaray'da konuşulması gereken bir kişi var; Christian Luyindama. Galatasaray'ın saha içindeki en savaşçı, en dinamik ve en istekli futbolcusu tartışmasız Luyindama. Kongolu futbolcunun duran toplardaki hakimiyeti inanılmaz seviyede. Hücum bölgesindeki yüksek toplarda sürekli golü koklayan Luyindama'nın özellikle akan oyundaki hücumlarda rakip ceza sahası içinde belirmesi, bununla yetinmeyip gol pozisyonuna girmesi gerçekten izah edilemeyecek derecede muhteşem bir görüntü. Süper Lig'de Luyindama gibi bir futbolcuyu kadrosunda görmek istemeyecek bir tane teknik direktör olmadığını düşünüyorum. Özellikle Fatih Terim'in kendisi gibi ateşli ve savaşçı bir futbolcuya sahip olduğu için Luyindama konusunda gururlu olduğunu söyleyebiliriz.
Galatasaray'ın Akhisarspor karşısında rakip kaleye gönderdiği 21 şutun 5'i Luyindama'dan geldi. Bu, bir stoper oyuncusu için ender bir performans. Diğer yandan %83,3'lük pas isabeti de Luyindama'nın ne kadar bilerek ve görerek oynadığının bir göstergesi. İkili mücadeleye girmekten de kaçınmayan Luyindama, Akhisarspor karşısında 21 kez ikili mücadeleye girdi ve 12'sinde başarılı oldu. Galatasaray'da bu gece Luyindama 13 kez hava topu mücadelesine girerken ona en yakın kişi, 7 hava topu girişimiyle Marcao oldu. En yakın rakibini ikiye katlayan Luyindama, %53,8'lik başarı yakaladı.