Süper Lig'de top yok, faul çok, keyif yok!

Haberiniz yoktur belki ama, Süper Lig başladı! Her sezon bittiğinde yapılan değerlendirmelerde illa yerini alan topun oyunda kalma süresi ve faul sayıları ise sanki ligin başlamasına itirazları varmışçasına dikkat çekiyor.

Aşağıda, yeni başlayan sezondan önceki 10 sezonda Avrupa’nın beş büyük liginin maç başına faul ortalamalarının grafiği var. Sayıların detaylarına girmeye gerek yok ancak bir düşüş trendi olduğunu görmek için de sayılara gereksinim yok zaten:

Opta Süper Lig’imizi analiz etmeye başladığından bu yana (2014-15’ten beri) maç başına faul ortalamalarımız sırasıyla 33.5, 33.7 ve 31.9. Bu sezona ise 32.7’yle başladık. Grafiğe dökmeye gerek bile yok, en iyi olasılıkla 33 civarına sabitlemiş durumdayız. Yani her yıl makas açılıyor: Her sezon, Avrupa’nın büyük liglerinden daha fazla faul yapıyoruz. 

Beş büyük ligin geçen sezonki maç başına faul ortalamaları Premier Lig için 22.8, Ligue 1 için 25.1, Bundesliga için 28.7, Serie A ve La Liga içinse 28.0. En yükseği Bundesliga. Başka bir deyişle, geçen sezon Süper Lig’de Premier Lig’e göre maç başına dokuz faul daha fazla yapıldı. 

2014-15 sezonu başından bu yana Süper Lig’de oynanan 936 maçın 378 tanesinde (yani %40’ında) maç başına 35 faul barajı aşılmış durumda. Aynı dönemde beş büyük ligde oynanan maçlarınsa sadece %14’ünde bu barak aşılmış (toplam 5556 maçta 774 kez). Sayılara bakınca zaten beş ligin toplamında yapılan faulün yarısı kadar faulü tek başına yapmayı başarmışız.

Süper Lig'de topun en az oyunda kaldığı maçlar:

2016-17 sezonunda yine aynı beş büyük Avrupa liginde topun oyunda en çok kaldığı lig 56:55 ile Serie A’ydı. 55 dakikanın altındaki tek lig La Liga’da top oyunda 54 dakika 31 saniye kalırken Süper Lig’imizin topun oyunda kalma süresi ise net 54 dakikaydı. 

Geçen sezon Trabzonspor’la Atiker Konyaspor arasında oynanan karşılaşmada top bir devre bile oyunda kalmamıştı (42:49). Bu sezon da yine iki takım arasındaki maçta top oyunda sadece 42 dakika kalabildi. 2016-17 sezonunda topun oyunda en az kaldığı beş maçın ikisinde taraflardan biri olan Trabzonspor, 2017-18 sezonunun ilk iki haftasında da topun oyunda en az kaldığı iki maçın da taraflarından biri. 

Avrupa’nın beş büyük liginde ise bırakın 42 dakikayı, 47 dakikanın bile altına inen sadece bir maç oldu.

İkinci hafta oynanan Fenerbahçe – Trabzonspor maçında da top oyunda sadece 45 dakika 5 saniye kalabildi. Bu maçın diğer tarafı olan Fenerbahçe de geçen sezonun en az oynanan beş maçı içinde, üstelik bu sefer Beşiktaş’la oynuyordu. Bu sezonki Fenerbahçe – Trabzonspor maçında tam 45 faul yapıldı. Beşiktaş’ın son şampiyon olarak sezonu açtığı Antalyaspor maçında 24’ünü Beşiktaş’ın yaptığı (Beşiktaş’ın 2016-17 sezonunda en çok faul yaptığı maçta 25 faulü vardı) 42 faul izledik. Ligimizde daha şimdiden üç maçta 35 faul barajı aşıldı, dört maçta ise 35 faul yapılmış durumda. 

En az faul yapılan iki maçın da Medipol Başakşehir maçları olması ilginç bir diğer not. Başakşehir’in ilk hafta sadece 24 kez faul düdüğüyle kesilen maçı sezonun şu ana kadar topun en çok oyunda kaldığı maçı durumunda, bu maçta top oyunda 63 dakikanın üzerinde kaldı. 63 dakika ve 45 dakikalar… Nereden nereye…

Ligimize gelen bütün yabancılar, oyuncu veya teknik direktör olsun, ligin çok fiziksel bir lig olduğunu söylüyorlar. Bu bir tespit tabii ki, ama arkasındaki gerçeklik ne kadar somut, burası tartışma konusu. Aşırı hakem konuşulan bir lig olduğumuz için hakemlerin maçları kontrol altına alma yöntemleri de oyunu sık sık durdurmak oluyor. Çok daha fiziksel liglerden gelen yabancı oyuncular bile çok kısa sürede bu çarkın içine giriyorlar ve kimsenin yerden kalkmadığı maçlar izleten düzenin kolaylıkla parçası oluveriyorlar. 

Ligin en öncelikli düzelmesi gereken konu tribünlerden kaçan seyirciyi geri gelmeye ikna edecek bir ürünün ortaya konmasıysa, buna oyuncuların faul alma, hakemlerin faul çalma alışkanlıklarının toptan değişmesinden başlamak gerekiyor.