İtalya futbol tarihinde stoper olmak önemli bir meziyet. Hele hele milli takıma yükselmek, büyük bir takımda forma giyip, lider olmak çok zor ve önemli bir olay. Avrupa'da ve dünyada bunları yapmayı başaran oyuncu sayısı çok değil ama İtalya bu konuda şanslı bir futbol ülkesi.
Her dönem stoper bölgesinde lider karakterli oyuncular bulabildiler. Hem kulüp hem de milli takım bazında. Facchetti'den, Burgnich'e, Scirea'dan, Bergomi'ye, Baresi'den, Maldini'ye, Nesta'dan Cannavaro'ya...
Liste uzar gider. Bu isimlerin hepsi hem saha içinde oyun bilgileriyle hem de liderlik özellikleri ile oynadıkları takımlara çok önemli değerler kattılar.
Francesco Acerbi, Milano şehrinin Vizzolo Predabissi bölgesinde, 10 Şubat 1988 yılında dünyaya geldi. 2001 yılında Brescia'nın genç takımı olan Voluntas Brescia'da futbolculuk kariyerine başladı. Verdiği bir röportajda, ilk başlarda bir kaleci olarak futbola başladığını söyleyen Acerbi, daha sonra forvete geçtiğini ve bolca gol attığını söyledi.
Bir gün Brescia'da Roberto Clerici hocalığında çalışan Ace, hocası tarafından savunmaya geçirildi ve bu değişim Acerbi'nin stoperlik kariyerini başlatmış oldu.
Daha sonra Pavia takımında 2010 yılına kadar forma giydi. 2007-2008 yılları arasında Renate, Triestina ve Spezia takımlarına kiralık olarak gönderildi. 2008 yılında Pavia'da düzenli forma giymeye başladı, 2010 yılına kadar 46 maçta forma giydi ve 3 gol attı.
2010 yazında Reggina'ya transfer oldu. 40 maça çıktı ve 2 gol kaydetti. Sezonun ortasında Genoa 4.5 milyon Euro ödeyerek Francesco'nun bonservisini aldı. 2011 yazında, transferin son gününde Chievo'ya transfer oldu. Orada 17 maç forma giydi, 1 gol attı ve sezon sonunda İtalyan devlerinden biri olan Milan'a transfer oldu.
Çocukluk kahramanı olan Weah'ın formasını giydiği takıma transfer olmuştu. Ama Milano günleri pek iyi geçmemşti. Francesco o dönem ile ilgili yaptığı açıklamalarda, o zaman için büyük bir takımda oynamaya hazır olmadığını, alkol ve gece hayatına çok fazla vakit ayırdığını, çalkantılı özel hayatı sebebiyle aile kavramının değerini unuttuğunu söyledi.
Yetersiz performans sebebiyle 2012-2013 sezonunun ocak ayında Chievo'ya geri kiralandı ve sezonu orada tamamladı. Performans düşüklüğü ve çalkantılı özel yaşamı sebebiyle, futbolu bırakma fikrini düşündüğünü, bunu annesi ve o dönemki takım arkadaşı Paloschi ile paylaşmıştı.
Paloschi o dönem kendisine güç verdi, kafasını toplaması gerektiğini, işi sıkı tutmasını kendisine söyledi ve Francesco'ya destek çıktı.
2012-2013 sezonunda Serie B'de Eusebio Di Francesco yönetiminde şampiyon olarak Serie A'ya gelen Sassuolo, Acerbi'yi bonservisi ile kadroya katmıştı. Hayatının en çalkantılı ve zorlu dönemini geçirdiğini düşünen Acerbi için aslında en sert dönem yeni başlıyordu. 2013 yazında sağlık kontrolleri sırasında doğru gitmeyen bir şeyler vardı.
Doktorlar problemin detaylarını araştırdılar ve maalesef Acerbi'nin sol testisinde kanser bulgusu tespit ettiler. San Raffaele hastanesinde vakit kaybetmeden ameliyata alınan Francesco o süreçte gerginlik ve korku içinde olduğunu, bir daha futbol oynayamayacağı hissine kapıldığını söyledi.
Ama doktorların kendisine verdiği destek, güven ve tedavi sürecinin gelişimini anlatmaları sayesinde, yaklaşık bir ay sonra sahalara döndü. Ama hayatı aynı karışıklıkta ve düzensizlikte gitmeye devam ediyordu. Saha dışında profesyonel olmayan bir hayat sürdürüyordu.
13 Eylül 2013'te Sassuolo formasıyla ilk maçına çıkmıştı Verona'ya karşı. Yaklaşık 3 ay sonra Cagliari deplasmanı sonrası girdiği doping testinde sonuçlar pozitifti.
Vücudunda koryonik gonadotropin hormonu seviyesi normalden çok yüksek çıkmıştı. Herkesin aklına aldığı ilaçlar geldi. Ama ilaç tedavilerinin bu duruma bir etkisi olmadığı anlaşılınca, doping şüphesiyle İtalyan sporunun kontrol mekanizması olan İtalya Ulusal Olimpiyat Komitesi (CONI) tarafından geçici olarak lisansı askıya alındı.
Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan sebep, bir kez daha ona uğrayan, kara canavar, kanserdi. Maalesef kanser sağ testisine de nüksetmişti. Bundan sonra zor süreç başlıyordu Acerbi, 3 ay boyunca kemoterapi almak zorunda kalmıştı. Farklı bir dünyaya adım attığını söylüyordu, acılarla ve cesaretle dolu. En çok ailesi için endişelenmeye başlamıştı.
Önceleri yaşadığı karmaşık hayat sebebiyle aile kavramının önemini kaybeden ve bunun önemini trajik bir şekilde anlayan Acerbi, yeniden kanser olduğunu öğrenmesi ile kaderin ona oynadığı oyunun bitmediğini anlamış oldu. Annesine ve kardeşine olan minnet duygusu kat ve kat arttı. Onlar olmasaydı bu canavarı yenmesi zor olacaktı.
Tabii çocukluk hâyâli olan futbolu bir seneliğine rafa kaldırmak zorunda kaldı. 2013-2014 sezonunu kaybetmişti. Ailesinin sevgisini, Sassuolo kulübünün ve futbol camiasının desteğini her zaman arkasında hissetmişti. Bir gün tanımadığı ama yurt dışından gelen bir çağrıyla telefonu çaldı.
Telefonu açan Ace karşısında çocukluk kahramanı George Weah'ı buldu. Weah, New York'tan kendisine destek vermek amacıyla onu arıyordu ve bu Francesco için çok büyük bir güç ve motivasyon olmuştu.
Tedavinin sonuç vermesi ve futbol camiasının destekleri ile Acerbi hastalığı ikinci kez atlatmıştı. Bu gerçekten büyük bir mucizeydi. 2014 yazında takım ile çalışmalara başladığında olgunlaşmış bi Francesco vardı sahada. Sporcu olmayı tekrar hatırlamıştı. Konsantrasyonu yüksek, ağır başlı ve motive bir şekilde çalışmalarda performansını eskiye göre arttırmıştı.
Sezona iyi başlayan Ace'deki değişim herkes tarafından fark ediliyordu. 25 Ekim 2014'te oynanan Parma karşılaşmasında hastalıktan sonraki ilk golünü atan Acerbi, bu golü kendine adadığını söyledi. Francesco Acerbi, kanseri atlatıp sahalara döndüğü dönemdeki mücadelesi sebebiyle, İtalya'da spor, doktorluk ve gazetecilik alanında verilen 'Andrea Fortunato' ödüllerinin, 'Spor Hayattır' dalındaki özel ödülünün 2014 yılındaki sahibi olmuştu.
Yaşadığı bütün kötü tecrübeleri, hem aklına kazıdı hem de vücuduna yaptırdığı dövmelerle simgeleştirdi. Vücudundaki en önemsediği dövmeler; sağ bacağındaki 'Day by Day', göğüsündeki aslan dövmesi ve sol kolunda bulunan, babasının kaybı ile ilgili yaptırdığı dövme.
Peki 'Azzurri' kariyeri ? Acerbi ilk olarak 2012 yılında, Prandelli yönetimindeki milli takıma çağrıldı. İngiltere ile oynanacak olan hazırlık maçının kadrosunda bulundu. Ama gök mavi forma ile oyuna giremeyecekti. Sonrasında gelen performans düşüşü ve hastalık ile birlikte milli takım kariyeri doğal olarak geriledi.
2014-2015 sezonuna hastalığını atlatıp iyi başlayan Ace'nin performansını Antonio Conte, onu milli takıma çağırarak ödüllendirdi. 18 Kasım 2014 tarihinde Arnavutluk'a karşı milli formayı ilk kez giymiş oldu. Sonraki maç için yaklaşık iki sene beklemek zorunda kaldı. Almanya karşısında hazırlık maçında ikinci kez milli formayı giymiş oldu.
Sassuolo'da hastalık sonrası, 2014-2015 sezonundan başlayarak, 4 sezonda 144 maç forma giydi, 11 kez gol sevinci yaşadı. Performans seviye üst seviyeye çıktı ve tekrardan büyük takımların radarına girdi Francesco. 2018 yazında Lazio, Acerbi için Sassuolo kulübünün kapısını çaldı.
Yaklaşık 10 milyon Euro'luk bir bedel ile 'Aslan Kral' Acerbi'yi kadrosuna kattı. Simeone İnzaghi yönetiminde yükseliş grafiğini sürdürmek isteyen Lazio, Acerbi hamlesi ile savunma liderini, oyunu geriden kurarken güveneceği bir ayağı ve çok büyük bir savaşçıyı kadroya eklemiş oldu. Lazio'ya transferi sonrası performansı daha da büyümüştü.
Getty ImagesLazio forması için savaşmaya, geri adım atmadan mücadeleye devam ediyordu. Inzaghi için oyun içinde gözü kapalı güvenebileceği bir lidere dönüştü. Lazio taraftarlarının da vazgeçilmezlerinden olmuştu. Kariyerinde o döneme kadar kupa kaldıramamış olan Francesco, Lazio macerasında bunu tatmayı başardı.
Lazio için de çok önemli olan bir zaferi, Acerbi de kazanıyordu. 2018-2019 yılında İtalya Kupası finalinde son yılların en etkili futbol oynayan takımı Atalanta ile karşılaşan Lazio, Olimpico stadında 2-0'lık skor ile yedinci kez mutlu sona ulaşıyordu.
O sezon ayrıca Lazio ile Avrupa Ligi'nde de forma giyen Acerbi, toplamda 50 maça çıktı ve 3 gol kaydetti.
Öte yandan Acerbi 2015 yılında Sassuolo'da başlattığı Serie A'da üst üste maç oynama serisini 149 maç sürdürdü. 20 Ocak 2019'da Napoli deplasmanında kırmızı kart görerek seri son bulmuştu.
2 kez kanser atlatan bir sporcu için geldiği süreklilik seviyesi muazzam bir olay. Bu serideki rekoru elinde tutan isim ise 162 maç üst üste maç oynayan İnter efsanesi Javier Zanetti.
2019-2020 senesine girdiğimizde aynı şekilde yüksek performansını sürdüren Acerbi, Lazio ile birlikte muazzam bir sezon geçiriyordu. Sezon ortasında 2019 İtalya Süper Kupası finalinde Juventus'u Riyad'da oynanan mücadelede 3-1 mağlup ederek, kupayı evine götürdü Lazio. Ace de ikinci kupasını kazanmış oldu böylece.
Sezon içinde muazzam bir form grafiği ile Serie A'da liderin hemen arkasında yer alan Lazio, şampiyonluk hesapları yapıyordu. Ama Covid-19 salgını ile lige ara verilen dönemden sonra Lazio, o formunu sürdüremedi. Yine de ligi ilk dörtte bitirip Şampiyonlar Ligi vizesini almayı başardı.
Acerbi bu şekilde Avrupa futbolunun kulüp bazındaki en büyük organizasyonunda, yani Şampiyonlar Ligi'nde forma giyme şansına sahip olan futbolcular arasına ismini yazdırmış oldu.
O sezonun en etkili ismi, 36 gol ile Altın Ayakkabı sahibi olan takım arkadaşı Ciro İmmobile'nin ardından takımdaki en etkili 4 performanstan birine sahipti Francesco Acerbi. Altın sezonunu yaşamıştı.
Acerbi'nin Milan serüveni sonrası yaşadıkları ve Lazio'ya gelip kariyerini büyük bir kulüpte futbol oynama düzeyine çekmesi de Lazio için çok önemli. 2002 yılında İtalyan futbol tarihinin en iyi stoperleri arasında yer alan, Lazio kaptanı Alessandro Nesta, ekonomik sebeplerden dolayı Milan'a transfer olmuştu.
Nesta bir çok röportajında Lazio'da oynamaktan ve kaptanı olmaktan gurur duyduğunu, istemeyerek Lazio'dan ayrılmak zorunda bırakıldığını söylemişti.
Eğer Acerbi, Milan döneminde kafa olarak o forma altında oynamaya hazır olsaydı ve istenilen seviyeye çıkabilseydi, hastalıkları yaşasa bile Milan forması ile kariyerini sürdürebilirdi. Ama hayat böyle bir şey.
Lazio bütün bu çalkantıların ardından Acerbi'yi takıma kattı ve çok önemli başarılarda katkı veren liderlerden biri oldu takımı adına.
Nesta o dönem için kaybedildi ama yıllar sonra Acerbi, Milan'da kaybettiği şans sonrası,iki kez kanser atlattıktan sonra, Sassuolo gibi bir yapıda yükselişe geçmesinin ardından Lazio adına lider olan isimlerden biri oldu.
Ace'nin gerçek milli takım kariyeri Lazio transferinden sonra başladı. Sassuolo dönemi ve Lazio transferi sonrası performansı zaten göz dolduruyordu. Ama İtalya Milli Takımı o dönemler de pek parlak gitmiyordu. 2018 yılında Roberto Mancini'nin göreve gelmesi ile milli takım içindeki mantalite değişimi başlamıştı.
Bu değişimde Acerbi'de Mancini tarafından milli takım havuzundaki yerini almaya ve o yapının önemli parçalarından olma yolunda ilerledi. Euro 2020 elemelerinde ve UEFA Uluslar Liginde onu kadronun daimi üyesi yaptı Mancini ve Acerbi'ye 11 maçta forma şansı verdi.
Bu sürede gelen 27 maçlık nağmalup seride katkı veren bir oyuncuya dönüştü. 15 Kasım 2019 tarihinde Euro 2020 elemelerinde deplasmanda oynanan Bosna Hersek karşılaşmasında gök mavi forma ile ilk golünü kaydediyordu.
Ve bugün Francesco Acerbi, 33 yaşında, iki kez kanser atlatmış bir sporcu olarak, İtalya milli takımı ile birlikte Euro 2020'de boy gösterecek.
Alacağı süre ne kadar olur bilemeyiz ama onun savaşçılığı, hayata bakışını değiştirip, sporcu oluşunu hatırlaması ve gerçek bir profesyonele dönüşmesi onun kariyerini değiştirdi, hayallerini gerçekleştirmesini sağladı.
Testis kanserinin gençler arasında yaygın bir hastalık olduğunu ama erken teşhisin önemini her zaman vurgulayan İtalyan stoper, ayrıca gençlere vazgeçmemelerini ve ne olursa olsun cesaretlerini kaybetmemelerini de hatırlatıyor.
38 yaşına kadar futbol oynamak isteğini belirten Acerbi, sonrası için de antrenörlük hayali olduğunu söylüyor. Yaşadıklarından çıkarttığı dersleri her zaman gençlere aktarıp, en kötü durumdan bile pozitif motivasyon ile çıkılabileceğini ve asla teslim olmamanın bir simgesi olarak tüm spor camiasının saygı duyduğu kahramanlardan biridir Francesco Acerbi.
Acerbi gibi bu zor süreçleri yaşayan ve yaşamış herkesin yanında olmak çok önemli. Verilecek her destek ve moral kanser hastalarına umut ve güç katıyor. Bu sebeple yazıyı Lazio'nun marşı olan 'Vola Lazio Vola' şarkısından bir cümle ile bitirmek istiyorum. ''Tu non sarai mai sola...' yani 'Asla Yalnız Olamayacaksın!'.