ÖZEL RÖPORTAJ
Tarih 17 Nisan 2005. 2004-05 Süper Lig sezonunun 28. haftası. Yoluna doludizgin devam eden Fenerbahçe en yakın rakibi Galatasaray'ın 7 puan önünde liderdi. Beşiktaş ise Fenerbahçe'nin 16 puan gerisinde dördüncü sırada.
Senaryo hazırdı. Fenerbahçe, özellikle savunmada büyük sıkıntılar yaşayan Beşiktaş'ı, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda rahat bir şekilde yenecekti. Ama Rıza Çalımbay ve Beşiktaş'ın farklı planları vardı.
Daha sonra Fenerbahçe formasını da terletecek olan Tümer Metin'le Beşiktaş 1-0 öne geçti. Luciano durumu 1-1 yaptı. John Carew'in devre sonundaki golüyle Beşiktaş soyunma odasına 2-1 üstün girdi. Alex de Souza ikinci yarıda durumu 2-2 yaptıktan sonra Beşiktaş'ın direncinin kırılacağı düşünülüyordu ki İbrahim Akın'ın füzesiyle konuk ekip bir kez daha öne geçti. Olanlar da bu dakikadan sonra oldu.
78. dakikada Oscar Cordoba'nın Tuncay Şanlı'yı ceza sahası içerisinde düşürdüğüne hükmeden hakem Bülent Demirlek, penaltı noktasını gösterdi. Kolombiyalı kaleci bu durumu bir türlü kabullenemeyip, dakikalar boyunca hakemlere itiraz edince ikinci sarı kartını gördü ve oyundan atıldı. Bu noktada Rıza Çalımbay açısından bir problem vardı. Çünkü Çalımbay, üç değişiklik hakkını kullanmıştı bile. Dolayısıyla yedek kaleci Murat Şahin'in oyuna girme şansı yoktu.
Peki ne olacaktı? Daniel Gabriel Pancu, Beşiktaş'ın orta saha oyuncusu, kaleye geçecekti. Penaltı atışında köşeyi doğru tahmin etmesine rağmen golü yiyecekti belki ama Fenerbahçe'nin şut bombardımanına geçit vermeyecekti. Dahası, Beşiktaş o maçı duraklama anlarında Koray Avcı'nın ayağından bulduğu golle 4-3 kazanacaktı.
Goal Türkiye, Romanya'nın saygın gazetelerinden Sporturilor'dan Daniel Nanu aracılığıyla Pancu'ya ulaştı. Beşiktaş tarihinin en sevilen oyuncularından biri olan Pancu'ya kendisine 'Kadıköy Panteri' lakabını kazandıran maçı, hafta sonu oynanacak derbiyi ve Beşiktaş'ı sorduk.
"O sürpriz maça kulübede başlamıştım, teknik direktörümüz Rıza Çalımbay beni ikinci yarıda oyuna almaya karar vermişti. Çok nadir karşılaşılan bir durum oluşmuştu ve kalecimiz (Oscar) Cordoba bir faulden sonra hakeme ısrarla itirazda bulunduğu için ikinci sarı kartı görüp oyundan atıldı. İlk etapta Ronaldo Guiaro eldivenleri aldı ve kalenin yolunu tuttu. Ahmet Hassan'ın da geçmesi olasıydı ama kaleci olmak için kısa boylu olduğu düşünüldü. Ama yedek kulübesinde ikinci kaleci Murat antremanlarda çok iyi olduğumu söylemiş ve Çalımbay benim kaleye geçmemi istedi. Ben çocukluğumda Yaş şehrinin futbol takımında altı ay kalecilik yapmıştım."
O maçtan bahsederken, aynı heyecanı tekrar yaşıyor Pancu: "Kolay kolay unutulmayacak türde bir maçtı. Maça girdiğimde 3-2 öndeydik. Sonra Fenerbahçe penaltıdan durumu 3-3'e getirdi. Herkes Fenerbahçe'nin dördüncü golü de bulacağını düşünüyordu fakat bu olmadı. Gerçek bir kaleci gibi birkaç kurtarışım olmuştu. Karşımda Alex, Anelka, Van Hoojdonk gibi büyük oyuncular vardı. Hakem sekiz dakika uzatma vermişti ve son dakikada dördüncü golü bulmuştuk: 4-3. Tarihi bir skor... Yanılmıyorsam Beşiktaş'ın Kadıköy'de kazandığı son maç bu oldu."
Bu müthiş galibiyetin ardından nasıl hissetti? O anları bugün de çok net bir şekilde hatırlıyor. "Maçtan sonra başkanlar soyunma odasına gelip bizi tebrik ettiler ve seyirciler Ümraniye'ye gelmişlerdi. Asla unutamayacağım eşsiz bir atmosferdi."
Peki bugünün Beşiktaş'ı, kendi dönemindeki oyunculardan en çok hangisini özlüyor? "Benim dışımda mı?" diyor Pancu, gülerek, ve ekliyor: "Beşiktaş'ın o günkü kadrosunda harika futbolcular oynuyordu... Carew, Tümer, Ronaldo, Cordoba, İbrahim... İçlerinden her biri bugün Beşiktaş'ta oynayabilecek kalitedeler.
Beşiktaş tam 12 yıldır Kadıköy'de kazanamıyor. Pancu ise bu stadyumda yenilgi yüzü görmedi. Bu işin bir sırrı var mı?
"Fenerbahçe ile oynanan her derbi eşsizdir. Oyuncular ve taraftarlar kenetleniyorlar. Bir derbi kazandığınızda kupa kazanmışsınız gibi hissediyorsunuz. Dört defa Şükrü Saracoğlu'nda oynadım ve hiç kaybetmedik. Üç defa Beşiktaş ile kazanmıştım, bir defa da Bursaspor ile 1-0 kazanmıştık. İnanılmaz bir atmosfer, beni sürekli tetikliyordu.
Eski takımı ne ligde ne de Şampiyonlar Ligi'nde mağlubiyet almadı. Pancu, mevcut Beşiktaş kadrosu hakkında ne düşünüyor?
"Beşiktaş şu anda çok değerli bir takım. Yatırım yaparak değeli futbolcuları bünyelerine kattılar. Abubakar, Quaresma... Ben öyle sanıyorum ki Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura çıkacaklar. Bence Kiev'e karşı kazanacaklar. Eger Benfica ile oynanan maçta birkaç dakika daha uzatma olsaydı Beşiktaş o maçı 4-3 kazanabilirdi. Vodafone Arena'da top, taraftarların kalbi ve cesareti ile rakip kaleye bir şekilde ulaşıyor."
Futbol kariyeri bittikten sonra neler yapıyor? Yorumculukla ilgilenen Pancu'nun antrenör olma arzusu da yok değil ve bunun için çabalıyor. "2017'nin yazında antrenörlüğüm resmileşecek ve daha sonra profesyonel çalıştırıcı lisansı almam gerekecek. Antrenör olmak istiyorum, ama o ana kadar menajer gibi de çalışmaya devam edeceğim. Şimdiye kadar hiçbir teklif almadım. Şimdilik, Digisport televizyonunda spor yorumculuğu yapıyorum. Digisport Rumen ligi ve Romanya Kupası'nı yayınlayan iki kuruluştan birisi."
Peki çalıştığı en iyi teknik adam kimdi? Verdiği yanıt şaşırmayacaksınız: "Antrenör olmak istememin sebeplerinden biri de birçok antrenör ile çalışmış olmam. Deneyim sahibiyim. Hepsinin içinde büyük farkla en iyi antrenörün Mircea Licescu olduğunu söyleyebilirim. Benim için Lucescu bir idol."
Pancu derbiyi Beşiktaş'ın kazanmasını istiyor ama Fenerbahçe'nin formda olduğunun da farkında: "Beşiktaş'ın her zaman kazanmasını isterim. Ama Fenerbahçe'nin lige güçlü bir şekilde dönmesi ile bu biraz zorlaştı.
Son olarak, Pancu'dan Beşiktaş taraftarına bir mesaj vermesini istiyoruz.
"Benim için Beşiktaş taraftarı dünyada bir numaradır. Başka bir yerde karşılaşmayacağınız bir atmosfer yaratıyorlar. Eski stadyumlarının üzeri kapalı olmamasına rağmen ses rekorunu ellerinde tutuyorlardı. Yeni stadyumu henüz görmedim ama nasıl olduğunu hayal edebiliyorum. Bir zamanlar harika zamanlar geçirdiğim stadı yeniden görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum."
Kim bilir, belki sezonun ikinci yarısında oynanacak derbide tribünde olan isimlerden biri de Daniel Gabriel Pancu olur. Beşiktaş seyircisi buna kesinlikle bayılır...
Röportajı Rumence aslından Türkçe'ye çeviren: Borga Engin & Vefa Gündoğdu
Editör: Alp Çolak
