Potansiyeline ulaşamayan yıldızlar

Internacional formasıyla Puyol'a attığı çalımın ardından Barcelona filelerine gönderdiği gol muhtemen internette en çok izlenen futbol içeriklerinden biridir.

Avrupa'ya Milan formasıyla çok genç yaşta gelen Pato Milano'da, attığı goller kadar başkan Silvio Berlusconi'nin kızıyla yaşadığı ilişkillerle de gündeme gelmişti. 

Kariyeri boyunca her zaman inişli çıkışlı bir grafiği olan Pato, ülkesine dönüşte Corinthians ve Sao Paulo gibi takımların formasını giydi ve 2015-2016 sezonunda kiralık olarak Chelsea'ye katılarak Avrupa'ya geri döndü.

Bir sezon süren Villarreal macerasının ardından Çin Ligi'ne transfer olan 31 yaşındaki Pato, kariyerini Sao Paulo forması altında sürdürüyor.

La Masia'nın yetiştirdiği önemli yeteneklerden biri olan Meksikalı futbolcu Frank Rijkaard döneminde kiralık olarak Galatasaray'a gelmiş ve Süper Lig'de de boy göstermişti.

Messi'nin kariyerinin henüz ilk yıllarında "Yeni Messi" olarak nitelendirilme talihsizliğini yaşayan 31 yaşındaki oyuncu, Tottenham formasıyla adım attığı Premier Lig'de büyük bir hayal kırıklığı yaratsa da kariyerinin en verimli yıllarını La Liga'da geçirdi.

2013-2014 sezonunda Villlarreal formasıyla ligde 11 gol atan Giovani dos Santos, bir süre MLS'te oynadıktan sonra ülkesine döndü. 

Ülkemizde düzenlenen ve Paul Pogba'nın sürüklediği Fransa'nın finali penaltılarla kazanarak şampiyonluğa ulaştığı U20 Dünya Kupası'nda final oynayan Uruguay'ın yıldızlarından olan Giorgian De Arrascaeta, beklenmedik bir şekilde hiçbir zaman Avrupa'da oynamadı.

Avrupa'nın devlerinden sık sık teklifler almasına rağmen 2015'ten beri forma giydiği Brezilya'dan ayrılmayan yıldız oyuncu, Flamengo formasıyla Libertadores'i de kazandı.

Geçtiğimiz sezonu 18 gol, 16 asistle tamamlayan 26 yaşınaki orta saha, doğru zamanda Avrupa'ya gelmiş olsa farklı bir kariyeri olabilirdi.

Kariyerinde hem Şampiyonlar Ligi hem de Dünya Kupası şampiyonlukları bulunan Götze birçok efsane futbolcunun rüyalarını süsleyen bu başarıları çok genç yaşta yakaladı.

Bayern Münih'e büyük beklentilerle transfer olan ancak hiçbir zaman beklentileri karşıyalamayan Alman oyuncu Dortmund'a dönüşünde de hayal kırıklığı yarattı.

Henüz 28 yaşında olmasına rağmen sezon başında kulüpsüz kalan ve beş büyük ligden pek de talibi çıkmayan Götze kariyerini PSV Eindhoven'da sürdürüyor ve bu sezon oynadığı 14 maça 5 gol ve 4 asist sığdırdı.

Real Madrid'den Kayseri Erciyesspor'e uzanan bir kariyer...

Hızı, gücü, dayanıklılığı ve tekniğiyle Real Madrid forması altında sol bek pozisyonunda Marcelo ile uzun yıllar rekabete girmesi beklenen Royston Drenthe bu beklentilere hiçbir zaman cevap veremedi.

2014-2015 sezonunda kısa bir süre Süper Lig'de de oynayan Hollandalı oyuncunun kariyerinde Birleşip Arap Emirlikleri ve İngiltere'nin alt ligleri ve Rusya da var. 33 yaşındaki oyuncu kariyerini Hollanda 3. Ligi takımlarından Kozakken Boys'ta sürdürüyor.

Fenerbahçe altyapısında oynadığı dönemde Türk futbolunun geleceğine damga vuracak oyuncu olarak lanse edilen Recep Niyaz, istikrarlı bir Süper Lig oyuncusu olsa da beklenen damgayı vurmaktan uzak görünüyor.

Fenerbahçe A Takımı'nda neredeyse hiç oynama şansı bulamayan Recep, Spor Toto 1. Lig'de oldukça iz bırakan performanslar sergilerken, Rizespor ve Denizlispor'un Süper Lig'e yükselmesinde önemli rol oynadı.

26 yaşındaki oyuncu bu sezon Denizlispor formasıyla 24 maçta 4 gol kaydetti.

Porto'da gösterdiği çıkışla çok genç yaşta Sir Alex Ferguson tarafından Manchester United'a transfer olan Anderson'un uzun bir Manchester United kariyeri olsa da potansiyelinin tamamını sahaya yansıtabildiğini söylemek kolay değil.

İngiliz ekibinden ayrıldıktan sonra Fiorentina forması da giyen ve ardından ülkesine dönen Anderson, 2018-2019 sezonunda sürpriz bir kararla Adana Demirspor'a imza atmıştı. 

Barcelona altyapısında gol rekorları kırmasının ardından henüz 17 yaşında A takım kadrosuna dahil edilen Bojan Krkic, dört sezon boyunca Barcelona'da oldukça önemli süreler aldı.

Roma ve Milan formalarıyla Serie A'da da boy gösteren Sırp asıllı İspanyol oyuncu, Ajax ve Stoke City maceralarının ardından MLS yolunu tuttu. Bojan Krkic kariyerini Montreal Impact'te sürdürüyor.

Brezilya futbolunun ve haliyle dünya futbolunun geleceğine damga vurması beklenen bir diğer büyük yetenek de Ganso'ydu.

Alex de Souza'nın Fenerbahçe'de oynadığı dönemde en beğendiği Brezilyalı genç yetenek olan Ganso, Manchester City'nin teklifine rağmen İngiliz ekibini geri çevirince Avrupa'ya bir hayli geç geldi.

2016'da Sevilla formasıyla giriş yaptığı La Liga'da 10 maçta 2 gol ve 1 asist yapan Ganso, kısa süreli Amiens macerasının ardından ülkesine döndü. 31 yaşındaki oyuncu kariyerini Fluminense'de sürdürüyor.

Altyapılarda gol rekorları kıran ve büyük futbolcu olmasına kesin gözüyle bakılan bir başka golcü daha. Henüz 16 yaşında Beşiktaş'ta A takıma çıkan ve golle tanışan Batuhan gittiği hiçbir takımda kalıcı olamadı.

Beşiktaş'ın yanı sıra Trabzonspor forması da giyen ancak bordo-mavili takımda tutunamayan Batuhan, kariyerini 2.Lig Beyaz Grup'ta sürdürüyor ve bu sezon Hekimoğlu Trabzon formasıyla 28 maçta 20 gol kaydetti. 

Özellikle kariyerinin ilk yıllarında birçok kez disiplin problemleriyle gündeme gelen birçok takımda kadro dışı kalan Batuhan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada şu anki kafa yapısına daha erken ulaşmış olsa çok daha farklı bir kariyeri olacağını ifade etmişti. 

Pele'nin, "Onda kendi gençliğimi görüyorum" dediği ABD'li oyuncu harika bir reklam projesi miydi yoksa kayıp bir yetenek mi bu konu hala netliğe kavuşmamış durumda.

Gerçek olan şu ki Avrupa'ya Benfica formasıyla adım atan Adu'nun kariyeri beklentilerin çok uzağında gelişti. Portekiz'in ardından Yunanistan, Brezilya, Sırbistan ve Finlandiya'da da top koşturan Adu, 2010-2011 sezonunda Çaykur Rizespor formasıyla Spor Toto 1. Lig'de de forma giydi.

17 kez ABD A Milli Takımı formasını da giyen 31 yaşında olan Adu kariyerini İsveç takımı Österlen FF'de sürdürüyor.

Uzun yıllar boyunca Brezilya Milli Takımı'nın orta sahasının değişmez ismi olması beklenen Sandro da beklentileri karşıyalamamış oyunculardan.

2010'da 10 milyon euroya Tottenham'a, 2014'te ise 7.5 milyon euroya Queens Park Rangers'a transfer olan Brezilyalı defansif orta sahanın bir sonraki durağıysa Antalyaspor olmuştu.

Süper Lig'de geçirdiği 1,5 sezonun ardından Benevento ile Serie A'da boy gösteren Sandro şimdilerde ülkesinin Goias takımında oynuyor.

Galatasaray altyapısının yetiştirdiği en önemli yeteneklerden biri olarak gösterilen Cafercan Aksu, bir türlü A Takım'da oynama imkanı bulamamıştı.

Galatasaray'ın sürekli olarak alt liglere kiraladığı Cafercan zamanla alt liglerin skor gücü yüksek 10 numarasına dönüştü. 2010-2011 sezonunu 20, 2016-2017 sezonunu 15, 2018-2019 sezonunuysa 16 golle tamamlayan Cafercan artık 34 yaşında.

Bu sezon 3.Lig 4.Grup takımlarından Adıyaman 1954'te oynayan tecrübeli oyuncunun 22 maçta 5 golü bulunuyor.

Çok genç yaşta A takım seviyesine çıkan ve Brezilya futbolunun çok büyük gelecek beklediği bir diğer isimse stoper Doria.

Henüz 20 yaşında 5 milyon euro karşılığında Marsilya'ya transfer olan Doria Fransa'da bir türlü takımın düzenli 11 oyuncusu okmayı başaramamıştı.

2017-2018 sezonunda Yeni Malatyaspor formasıyla kısa bir süre Süper Lig'de de izlediğimiz Doria, 2018-2019 sezonundan bu yana Meksika'nın Santos Laguna takımında oynuyor. 

Beşiktaş altyapısında yetişen ve henüz çocuk yaşta büyük bir yıldız olacağı algısıyla büyüen Muhammed de hem kendisini hem de ona karşı büyük beklentileri olanları hayal kırıklığına uğratanlardan.

Beşiktaş formasıyla Süper Lig'de hiç ilk 11'de başlayamayan Muhammed kariyerini 2.Lig Beyaz Grup takımlarından Sarıyer'de sürdürüyor ve bu takımda da ilk 11'e giremiyor.

Çocukken Barcelona'nın deneme antrenmanlarına katılmak için gittiği İspanya'da kalsa kariyeri daha farklı şekillenir miydi sorusunu muhtemelen Muhammed de kendisine sık sık soruyordur.

Henüz 18 yaşındayken Aston Villa ve Sunderland karşısında Manchester United'a galibiyeti getiren golleri atan ve o sezon dört puan farkla şampiyon olan İngiliz ekibinin şampiyonluğunda önemli bir rol oynayan Macheda da beklenen seviyeye çıkamayanlardan.

Kısa bir süre Stuttgart ile Bundesliga deneyimi de yaşayan Macheda, 2013-2014 sezonunda Championship'te 13 gol atarak yeniden umut verse de hiçbir zaman potansiyelini tam anlamıyla sahaya yansıtamadı.

Geride bıraktığımız iki sezonda Panathinaikos formasıyla Yunanistan'da çift haneli gol sayılarına ulaşan Macheda artık 29 yaşında ve bu sezon 25 maçta 9 gol attı.

Barcelona altyapısından yetişen ve çok genç yaşta Arsenal'e transfer olan Fran Merida için beklentiler yeni Fabregas olması yönündeydi ancak aynı yolu izlediği Fabregas'ın kariyerinin yarısına bile sahip olamadı.

Atletico Madrid formasıyla La Liga'ya dönen Merida bir dönem Atletico Paranaense ile Brezilya'da boy gösterdi. Artık 31 yaşında olan merkez orta saha oyuncusu bu sezon İspanya 2. Ligi'nde yer alan Espanyol ile 31 maça çıktı. 

Kuzeyin getirdiği muhteşem bir fizik, ve o dönemin kuzeyli oyuncularından ayrılan çok yumuşak bilekler...

Nicklas Bendtner Avrupa futbolunda büyük bir iz bırakmak için gereken her şeye sahipti ancak hiçbir zaman bunu başaramadı. Arsenal'in yanı sıra Juventus'un da yeteneğine güvenerek yatırım yaptığı Danimarkalı golcü bir dönem Wolfsburg ile Bundesliga'da da boy gösterdi.

Bendtner kariyerinin en golcü sezonunuysa 19 golle Rosenborg'da yaşadı. 

Alt yaş gruplarında gösterdiği etkili milli takım performansıyla çok genç yaşta Arsenal'e transfer olan Denilson'un şanssızlığı belki de Londra takımının düşüşe geçtiği döneme denk gelmiş olmasıydı.

Arsenal'de özellikle son üç sezonunda düzenli oynama imkanı bulan Denilson, hayal kırıklığı yaratan Avrupa macerasının ardından yeniden altyapısından yetiştiği Sao Paulo'ya dönmüştü.

Bir dönem Birleşik Arap Emirlikleri'nde de top koşturan 33 yaşındaki merkez orta saha oyuncusu Denilson kariyerini Avrupa'nın en zayıf liglerinden biri olan Malta Ligi'nde sürdürüyor.

Avrupa futbolunun yeni Clarence Seedorf'u olma beklentisiyle 35 milyon euro karşılığında Bayern Münih'e transfer olan Portekizli oyuncunun şu ana kadarki kariyeri bu beklentileri karşılamaktan oldukça uzaktı.

Bayern Münih'in önce Swansea City'ye kiraladığı ardından da bonservisiyle Fransa'nın Lille takımına gönderdiği 23 yaşındaki oyuncu bu sezon şampiyonluk mücadelesi veren takımıyla 19 maça çıktı.

Sanches her ne kadar henüz yeni Seedorf olamasa da Portekiz Milli Takımı'ndan da düzenli davet almaya devam ediyor.

10 milyon euroluk bonservis bedeliyle Galatasaray tarihinin en pahalı transferlerinden biri olan Bruma, önce 12.5 milyon euroya Leipzig'e ardından da 15 milyon euroya PSV'ye transfer oldu.

Beklentileri karşılayamamış olsa bile PSV dışında bonservisini alan her takıma kar ettiren 26 yaşındaki kanat oyuncusu, bu sezon kiralık olarak oynadığı Olympiakos formasıyla 14 maç çıkarken, 4 gol attı.

2016-2017 sezonunda 30 maçta 11 gol ve 6 asistle oynayan Bruma Galatasaray'ın en dikkat çeken oyuncusu olmuştu.

Arda Turan'ın "Çalım atmayı ondan öğrendim" diyerek tanımladığı Serdar Özkan, Beşiktaş altyapısında oynadığı dönemde geleceğin en önemli kanat oyuncularından biri olarak gösteriliyordu.

Arda ile Galatasaray'da da top koşturan Serdar Beşiktaş'ta olduğu gibi sarı-kırmızılı takımda da tutunamamıştı. Genellikle alt ligdeki performanslarıyla akılda kalan Serdar Özkan, kariyerini Adanaspor'da sürdürüyor.

Arsenal'in Arsene Wenger döneminde oldukça genç yaşta Fransa'dan transfer ettiği Sanago, iki sezonluk Londra macerasında sadece bir gol atabilmişti.

Dünya şampiyonu olan Fransa U20 takımının da santrforu olan Sanago, geçtiğimiz sezon Toulouse formasıyla ligde 15 maçta şans bulsa da performansı yine beklentileri karşılamaktan bir hayli uzaktı. 

Sevilla'nın 2012'de 4 milyon euroya alıp, bir sene sonra Monaco'ya 20 milyon euroya sattığı Kondogbia, iki sene sonrasındaysa 35 milyon euro karşılığında Inter'e transfer olmuştu.

Güçlü fiziği, uzun boyu ve tekmeye kafa uzatmaktan çekinmeyen anlayışıyla bu sezon Atletico Madrid'e de transfer olan Kondogbia her ne kadar listenin geri kalanından daha iyi bir kariyere sahip olsa da buna rağmen Fransız futbolunun önemli isimlerinden olamadı.

Milli takımda yeterince oynamayacağını anlayan Kondogbia tercihini Orta Afrika Cumhuriyeti Milli Takımı'ndan yana kullandı.

İtalyan futbolunun son dönemde yetiştirdiği en önemli yeteneklerdenb biri olan Giovinco, Juventus formasıyla üç şampiyonluk yaşasa da yolunu Avrupa'dan çok uzakta sürdürmeyi tercih etti.

Kariyerinin en verimli yaşlarında Toronto formasıyla MLS'e adım atan Giovinco, üst üste çift haneli gol ve asist sayılarına ulaşaran MLS'in en büyük yıldızlarından biri olurken, şampiyonluklarına yenilerini de ekledi.

Avrupa ve ABD'nin ardından farklı bir kıtaya adım atan ve Al Hilal ile Suudi Arabistan deneyimi yaşayan Giovinco, burada Asya Şampiyonlar Ligi sevinci de yaşadı.

Olağanüstü bir rakip eksiltme yeteneği...

Futbol dünyasının en kolay çalım atan oyuncularından biri olan ve adeta telefon kulübesinde bile rakip eksiltebilen Faslı yıldız kariyeri boyunca hiçbir zaman istikrarlı bir hücum silahı olamadı.

En iyi dönemini 19 golle Queens Park Rangers'ı Premier Lig'e çıkardığı 2010-2011 sezonunda geçiren Taarabt, sonrasında Milan ve Genoa formalarıyla Serie A deneyimleri yaşasa da İtalya'da iz bırakamadı.

Kariyerini Benfica'da sürdüren ve son iki yıldır yeniden düzenli oynamaya başlayan Taarabt, son iki sezonda sadece bir gol kaydedebildi.

Çok genç yaşta Arsenal'e transfer olan İngiliz ekibinde hiçbir zaman takımın önemli isimlerinden biri olmayı başaramayan Meksikalı futbolcu, buna rağmen oldukça iyi bir La Liga dönemi yaşadı.

Real Sociedad forması giydiği yedi sezonun beşinde sezonu çift haneli gol sayılarıyla tamamlayan Vela, kimsenin yeteneklerinden şüphe duymadığı bir oyuncu olsa da bir türlü bir üst seviyeye çıkmayı başaramadı. Son üç sezondur kariyerini MLS'de sürderen Vela, geçtiğimiz sezon 36 maçta 38 gol atmıştı.

Avrupa'ya Porto formasıyla gelen ancak aradığını bulamayınca döndüğü Güney Amerika'dan bir daha ayrılmayan bir yetenek.

River Plate'in son yıllarda yakaladığı başarılarda büyük rol oynayan Quintero, James Rodriguez ile aynı döneme denk gelmese milli takım kariyeri de çok daha parlak olabilirdi.

Son dönemde özellikle Çin'den aldığı astronomik tekliflere rağmen River Plate'ten ayrılmayan 28 yaşındaki oyuncunun kariyerinin geri kalan bölümünde kendisinden beklenen seviyeye çıkması pek mümkün görünmüyor. 

Manchester United forması giydiği dönemde ilerleyen yıllarda Old Trafford'un golcüsü olması beklenen Giuseppe Rossi bunu hiçbir zaman başaramadı.

Yine de Premier Lig'de olmasa da yeteneğini Villarreal'de sergileyen kısa bir dönem için Avrupa'nın önemli golcüleri arasına giren Rossi, 2010-2011 sezonunu 56 maçta 32 golle tamamlamış ve İtalya Milli Takımı'nın da önemli oyuncularından biri olmuştu.

Fiorentina formasıyla sahne aldığı Serie A'da da çift haneli gol sayılarına ulaşan Rossi kariyerinin bu dönemini genele yaymayı ise başaramadı. Artık 34 yaşında olan Rossi kariyerini MLS'te sürdürüyor.