PORTRE | Evine saldıran öfkeli kalabalığa kupa hediye etti: Sadio Mane

Sadio Mane'nin takma adı "Said". 10 Nisan 1992'de Senegal'de doğdu. Liverpool'un yaklaşık yüzde %5'i büyüklüğünde sadece 24.213 nüfuslu Bambali köyünde büyüdü.

Çocukluğunda anne ve babası maddi olarak temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için amcasının yanında yaşadı.

Sadio Mane daha önce verdiği röportajında, "Ailem beni okula gönderecek paraya asla sahip değildi" dedi: "Her sabah ve akşam arkadaşımla sokakta futbol oynamaya giderdim."

"Küçükken televizyonda sadece Premier Lig'i izlediğim için onu düşünürdüm. Premier Lig benim için büyük bir hayaldi."

"İki yada üç yaşımdan beri, top her zaman yanımdaydı. Sokakta oynayan çocukları görür, onlara katılırdım."

"İşte hikayem böyle başladı. Sadece sokakta. Biraz daha yaş alınca özellikle milli takımı izlemeye giderdim. Kahramanlarımı görmek ve kendimi onlar gibi hayal etmek isterdim."

Sadio Mane futbolcu olma yolunda en büyük ilhamı, 2002 Dünya Kupası'nda ülkesi Senegal çeyrek finale yükselince aldı. Grup açılış maçında Fransa'yı yenmek unutamadığı bir mucizeydi.

Ülkesinin zirvede performans gösterdiği 2002 Dünya Kupası, Mane için bir dönüm noktası oldu. Futbolu daha çok ciddiye almaya başlayan bir grup küçük çocuktan biriydi.

"Dünya Kupası'ndan sonra ben ve arkadaşlarım köyümüzde bir turnuva yapmaya başladık, en iyi olmaya ve her zaman maçı kazanmaya çalışırdım."

"Herkes bana köyün en iyisi olduğumu söylerdi ama ailem futbolun içinde olan bir aile değildi. Din konusunda benim için farklı şeyler istediler."

"Kafamda ve kalbimde sadece futbol olduğunu gördüklerinde, onları, özellikle de amcamı, daha fazlasını öğrenmek için başkent Dakar'a gitmeye ikna ettim."

Mane'nin başlangıçta Dakar'a gitme fikrine sıcak bakmayan ailesi, onun ne kadar istekli olduğunu görünce yardımcı oldular. Amcası ve ailesi, Mane adına para toplamak için çiftliklerindeki tüm mahsulleri sattılar.Gözle görülür bir yeteneği vardı ve ilham vericiydi.

"En büyük yardımcım amcamdı ama köyümdeki hemen hemen herkes benim için para bağışladı."

"Dakar'ın banliyölerine taşındığımda hiç tanımadığım bir aileyle yaşamaya başladım."

Dakar'a vardığında Sadio Mane, şehrin en popüler futbol kulübü hakkında araştırma yaptı ve ertesi gün onları ziyarete gitti.

"Ertesi gün oraya gittiğimde, takıma girmek için test edilen birçok kişi gördüm. Bunu asla unutmayacağım, şimdi komik geliyor ama denemede yaşlı bir adam bana yanlış yerdeymişim gibi bakıyordu."

"Bana, 'Test için mi buradasın?' diye sordu. 'Evet' yanıtını verdim. Kızgınca bakarak 'O ayakkabılarla mı?' dedi: 'Onlarla nasıl oynayacaksın?'

Gerçekten kötü ve eski görünüyorlardı. Ardından da "Ve bu şortla mı oynayacaksın? Profesyonel futbol şortun bile yok mu?" dedi.

Ona en iyi şeye sahip olduğumu söyledim ve sadece oynayıp kendimi göstermek istedim. Sahaya çıktığımda yüzündeki şaşkınlığı görebiliyordum."

"Yanıma geldi ve 'Seni hemen alıyorum! Benim takımımda oynayacaksın!' dedi. Bu denemelerden sonra yerel takımın akademisine gittim."

Mane yerel takım için sadece iki sezonda 90 maçta 131 gol kaydetti.

Mane küçükken Senegalli yıldızlara bile uzaktı. Ancak olağanüstü bir şansı vardı ve bir mucize gerçekleşti.

Fransız gözlemciler, yetenekli futbolcuları seçmek için Dakar'ın kuytu köşelerini ziyaret ettiler. Seçilen gençleri Fransız ligine göndereceklerdi.

Sadio Mane'yi izlediklerinde yeteneği karşısında hayrete düştüler. Raporlara, takımın en fakir ama en yetenekli oyuncusu olarak not düştüler.

Senegal futbol akademisinde iki sezonluk bir denemenin ardından kendini herkesten ayıran Mane gözlemcileri haklı çıkardı ve Fransa'nın yolunu tutarak Metz'e katıldı.

Sadio Mane, Fransa'da kariyerine başlamadan önce Senegal'den ayrıldığını ailesine bile söylemedi. Çünkü ailesi profesyonel bir futbolcu olma hayaline şüpheyle yaklaşıyordu ve onlara sürpriz yapmayı planlıyordu.

"Sadece amcama söyledim. Annem bile bilmiyordu."

"Fransa'ya geldiğim ilk günü hatırlıyorum. Antrenman yapmam gerekiyordu. Ertesi gün Metz'de olan bazı arkadaşlarımdan kart aldım ve annemi aradım, "Merhaba anne, Fransa'dayım" dedim. "Hangi Fransa?" yanıtını verdi. İnanamadı! Çok şaşırmıştı ve doğru olup olmadığını öğrenmek için beni her gün aradı. Gidip televizyondan izleyene kadar bana inanmıyordu. Sonunda rüyamın gerçek olduğunu gördü."

Fransa'daki ilk dönemleri heyecanlı başlayan Mane'yi ev hasreti ele geçirdi: "Kültür aynı değildi, zordu. Evimi gerçekten özlüyordum çünkü Senegal'de ve özellikle köyümde bildiklerimin dışına çıkmıştım."

"Ama kafamda hiç şüphe yoktu çünkü profesyonel bir futbolcu olmak benim hayalimdi, çok çalışmam ve fedakarlık yapmam gerekiyordu."

Metz'de parlamaya devam eden Mane, 2012 Londra Olimpiyatları'nda Senegal için gösterdiği başarının ardından RB Salzburg'a transfer oldu.

Premier Lig sahnesine çıkmadan iki sezonda 80 maçta, 42 gol attı.

"Fransa'dan daha soğuktu ve ilk başta Almanca konuşamıyordum ama Roger Schmidt bana çok yardımcı oldu."

"Avrupa Ligi'nde oynuyorduk bu nedenle Avusturya'ya gitmek ileriye doğru bir adımdı. Schmidt'ten çok şey öğrendim."

YouTube'da yayınlanan bir Liverpool röportajında hakkında bilinmeyen bazı gerçeklerden bahseden Sadio Mane annesinin maçlarını izlemediğini söyledi.

Senegalli oyuncunun annesi Mane'nin sahada geçirdiği bir sakatlığın ardından bu kararı almış: "Annem maçlarımı hiç izlemiyor çünkü çok duygusal."

"Ben oynarken futbol izleyemez. Her zaman birinin beni incitmesinden korkar."

Ayrıca Mane, Jürgen Klopp'tan bahsederken, "Beni isteyen bir takım ve beni iyi tanıyan, oğlu gibi gören bir menajerle çalışacağımı biliyordum." diyor.

Milli takım ile 2017 Afrika Kupası elemelerinde penaltı atışını kaçırmasının ardından Senegal turnuvaya katılamadı.

Bunun üzerine öfkeli taraftarlar, Sadio Mane'nin evine saldırdı.

Kendisini tehdit altında hissettiği için, Mane polisten 24 saat boyunca evinin korunmasını istedi.

Penaltı atışını kaçırmasının ardından ağlamış hatta taraftarlardan özür bile dilemişti ancak bu Senegalliler'in öfkesini dindirmedi. Amcasının malikanesinde bulunan SUV araca saldırdılar.

2017 yılında Sadio Mane'nin penaltı vuruşunun ardından bir kupa kaçtı ancak 2022'de yine Senegalli'nin penaltı atışıyla bir başka kupa geldi ülkeye.

Mane evine saldıran öfkeli kalabalığa 4 yıl gecikmeli hediye etti o kupayı. Peki bu kadar kızgınlığa gerek var mıydı?

Yalnızca 2 saatliğine şahit olduğumuz, öfkeden deliye döndüğümüz, tüm hırsımıza kurban edip hafızamızdan sildiğimiz kişilerin ardında belki yıllarca süren bir mücadele yatıyordur...

Hayatta her şey geçiciyken hikayenin sonunda kimse kazanmıyor maalesef.