Manchester United kazanamazsa Ruben Amorim gidebilir

Manchester United’ın bu sezona başlangıcı, Amorim döneminin geçen yılki halini adeta tekrarlıyor. Takım Premier Lig’de yalnızca iki galibiyet alabildi, ligde 14. sırada yer alıyor ve üstelik Lig İkinci Küme (League Two) takımı Grimsby karşısında alınan utanç verici yenilgiyle İngiltere Lig Kupası'ndan da elendi. Yine de son haberler, Sir Jim Ratcliffe’in Erik ten Hag’in yerine göreve gelen Amorim’le yola devam etme niyetinde olduğunu gösteriyor. Eski Sporting teknik direktörü de görevinden ayrılmayı düşünmüyor. 

Ratcliffe’in kamuoyuna verdiği desteğe rağmen, İngiliz medyasında genel kanı şu yönde: Eğer United’da işler yakın zamanda düzelmezse, kulüp yönetimi Amorim’in görevine son vermek zorunda kalacak. Bu olası ayrılık, Sir Alex Ferguson’un emekliliğinden bu yana görevden alınacak altıncı kalıcı menajer anlamına gelecek ve bir kez daha efsane İskoç’un başarılarının tekrarlanamadığının kabulü olacak.

United bu sezon ligde iç sahada oynadığı üç maçın sadece birini kaybetti; o da güçlü Arsenal karşısındaydı. Ardından Burnley ve Chelsea karşısında Old Trafford’da puan almayı başardılar. Fakat bu hafta konuk olacak Sunderland, Amorim ve ekibi için yeni bir sınav olacak. 

Championship’ten yeni yükselen Sunderland, Premier Lig’e müthiş bir giriş yaptı ve şu anda 6. sırada, rakibi United’ın 4 puan önünde bulunuyor. Hafta sonu deplasmandan alınacak bir galibiyet, bu farkı 7’ye çıkarabilir ve bu sonuç Amorim’in görevine son verilmesiyle sonuçlanabilir. 

Bazı haberler, Sunderland’e karşı alınacak bir yenilginin kulüp yönetimi için “bardağı taşıran son damla” olacağını öne sürüyor. United, son lig maçında Brentford karşısında yine kötü bir performans sergilemişti. Amorim’in taktiklerinde ısrarcı olması ve sistemde en ufak bir değişikliğe bile gitmemesi, Carrington’daki hem oyuncular hem de personel arasında büyüyen bir huzursuzluk yaratıyor. 

Ratcliffe’in önünde zor bir karar var çünkü Amorim’i kovmak kulübe yaklaşık 12 milyon sterline mal olacak. Bu da son on yılda menajer değişiklikleri için harcanan yüklü miktarlara bir yenisini ekleyecek. Üstelik geçen sezon Avrupa kupalarına katılma şansını - Tottenham’a kaybedilen Avrupa Ligi finali nedeniyle - tamamen kaybeden United, bu sezon aynı hayal kırıklığını yaşamamak için her şeyini ortaya koymak istiyor.

Takım kaptanı Bruno Fernandes, sezonun ilk altı maçında oldukça moralsiz bir görüntü sergiliyor - üstelik bu durum sadece ona özgü değil. Kulüp içinden gelen söylentilere göre birçok oyuncu, Amorim’in takımı bu karanlık dönemden çıkarabileceğine dair inancını yitiriyor. Medyada çıkan olumsuz haberler de durumu daha da kötüleştiriyor. Bazı eski futbolcular ve yorumcular da takımı sert biçimde eleştirdi. 

Amorim ise bu eleştirileri doğrular nitelikte konuştu: 

“Oyuncularımın sizi dinlediğine eminim. Sizin tüm o yorumlarınızı duyuyorlar ve içlerine atıyorlar çünkü maç kazanmıyoruz. Ama bana inanmaları gerekiyor. Çünkü ben United’ı sizden çok daha fazla izliyorum. En büyük sorunum, oyuncularımın siz ‘sorun sistemde’ dediğinizde buna inanması. Bu beni delirtir çünkü ben bu takımı görüyorum. Farklı sistemlerde de oynadığımızda aynı şekilde oynamamız, aynı güç, aynı tempo ve aynı odakla sahada olmamız gerekiyor. Eğer bunu yaparsak sistemin önemi kalmaz. Kazanırsanız her şey yolundadır; kaybederseniz, kendinizden, takım arkadaşlarınızdan, teknik direktörden şüphe etmeye başlarsınız. Bu da gayet normaldir.”

Amorim şimdi çok zor bir kararın eşiğinde: Kendi futbol anlayışında ısrar edip milli araya giderken ateş hattına mı girecek, yoksa gururunu bir kenara bırakıp birkaç değişiklik yaparak puan toplamayı mı seçecek? Sunderland maçı sonrası United’ı çok daha zorlu bir dönem bekliyor. Milli aradan sonra takım, deplasmanda Liverpool’la karşılaşacak. Bu maç hem Amorim’in hem de kulübün itibarına büyük darbe vurabilir. Kısacası görev artık çok net: Amorim kazanmak zorunda. Ne pahasına olursa olsun.