Liverpool'un tüm zamanların en iyi transferleri: Dalglish'ten Salah'a

Ünlü Kırmızı formayı giyen en yetenekli ve zarif futbolculardan biri olan Barnes, Watford'dan 900.000 bin sterlin'e gelirken zaten iyi bir oyuncuydu, ancak Merseyside'da gerçek bir süperstar oldu.

1987-88 sezonunda belki de tüm zamanların en heyecan verici Liverpool takımının önemli bir parçası olan ve toplamda 407 maçta 108 gol atan Barnes, 1990'ların ortalarında bir sol kanat oyuncusundan görkemli, orta sahayı kontrol eden bir orta saha oyuncusuna başarıyla dönüştü.

İki lig şampiyonluğu, bir FA Cup ve bir Lig Kupası kazandı ve iki kez Yılın Futbolcusu seçildi.

Jurgen Klopp döneminin ilk büyük imzası olan Senegalli, bunun karşılığını verdi.

Mane, Southampton'dan 35 milyon sterlin'e transfer olurken pek heyecan verici bir isim değildi, ancak taraftarların ve Klopp'un yıldız futbolcuya âşık olması uzun sürmedi.

Arsenal'deki ilk maçında gol attı, ilk Merseyside derbisinde Goodison Park'ta galip geldi ve ilk sezonunda takımda Yılın Oyuncusu seçildi.

Mohamed Salah'ın gelişinin ardından kanadını değiştirdi, ancak performansı daha da iyi oldu. Avrupa, Dünya ve Premier Lig şampiyonu olan Mane, 2022'de ilk Afrika Uluslar Kupası'nı kazanan Senegal'in kilit adamı oldu. Liverpool ve ülke için tüm zamanların en iyilerinden biri olmayı hak ediyor.

Liverpool'un 1970'ler ve 80'lerdeki egemenliğinde merkezi bir rol oynayan Hansen, zamanının ötesinde bir stoperdi.

Partick Thistle'dan 100.000 sterlin'lik transferinin ardından 14 yılda sekiz lig şampiyonluğu ve üç Avrupa Kupası da dahil olmak üzere kazanılması gereken her şeyi kazandı.

Phil Thompson ve özellikle Mark Lawrenson gibi isimlerle olan ortaklıkları, İngiliz futbol tarihinin en büyükleri arasında ve Kırmızılar'ın orta saha figürlerinden biri olmaya devam ediyor.

75 milyon sterlin ile Liverpool tarihinin en pahalı transferi ama aynı zamanda en iyilerinden biri.

Van Dijk, 2017-18 sezonunun ortasındaki imzasının ardından Liverpool'u değiştirdi ve Jürgen Klopp'un ekibini heyecan verici ama kırılgan bir takımdan Avrupa'nın en acımasız ve en eksiksizlerinden birine dönüştürdü.

İlk tam sezonunda Şampiyonlar Ligi'ni kazandı, PFA Yılın Oyuncusu ödülünü aldı ve Liverpool'un 2020'de lig şampiyonluğu için 30 yıllık bekleyişini sona erdirirken merkezi bir figürdü.

2019 Ballon d'Or'da Lionel Messi'nin arkasında ikinci oldu ve bu bir stoper için önemli bir başarı. Liverpool taraftarları, Hollandalının daha uzun yıllar burada olmasını umuyorlar.

Daha genç okuyucular onu bir televizyon bilgini olarak tanıyacak, ancak Liverpool'da Souness belki de dünya futbolunun en iyi orta saha oyuncusuydu ve takımın arkasındaki itici güçtü.

Middlesbrough'dan 352 binlik transferinin ardından Merseyside'da tam altı sezonda, 1982 ve 1984 yılları arasında üst üste üç olmak üzere beş lig şampiyonluğu, dört Lig Kupası ve üçüncüsü kaptan olarak olmak üzere üç Avrupa Kupası kazandı.

359 maçta forma giydi, 59 gol attı ve 1991'de teknik direktör olarak kulübe dönüşü hayal kırıklığıyla sonuçlansa da, bir oyuncu olarak elde ettiği başarılar, mirasının her zaman kalmasını sağlıyor.

Bob Paisley, Liverpool Menajeri olarak imzasını attı ve Northampton Town'dan 66.000 bin sterlin karşılığında Phil Neal'ı kadroya kattı.

Neal, 12 yıllık görkemli bir dönemde sekiz lig şampiyonluğu, dört Avrupa Kupası, dört Lig Kupası ve bir UEFA Kupası kazandı ve kulüp tarihinin en fazla madalya elde eden oyuncusu oldu.

Hiç sakatlanmadı ve 650'den fazla maçta forma giydi. Sağ kanattan 59 gol attı. İki Avrupa Kupası finalin de dahil olmak üzere kariyerinin sonuna doğru kulübün kaptanlığını yaptı. Liverpool'un harikalarından biri.

Liverpool kalecilerinin performansları değerlendirildiğinde, o bir ölçüttür.

1967'de düşük porifilli Scunthorpe'dan Bill Shankly tarafından 18 bin sterlin'e kadroya katıldıında tam bir bilinmez olan Clemence, Liverpool formasıyla 665 maçta forma giydi ve bu süreçte beş lig şampiyonluğu, üç Avrupa Kupası ve iki UEFA Kupası da dahil olmak üzere 13 büyük zafer kazandı.

Anfield'ın birçok harika gecesinin ardındaki isimsiz kahraman olan Clemence, belki de Kırmızılar'ın tarihindeki en büyük pazarlığı temsil ediyor.

Stamford Bridge'deki kısa, mutsuz döneminin ardından bazıları tarafından 'Chelsea'nin istemediği oyuncu' olarak anılan Salah, şüphelerin yanlış olduğunu kanıtlamak için 2017'de 36 milyon sterlin'lik bir transferle İngiltere'ye döndü.

Liverpool'daki ilk sezonu inanılmazdı. Tüm müsabakalarda 44 gol ve Premier Lig'de 32 gol attı. 38 maçlık bir sezonda rekor kırdı. Ertesi sezon, 2018-19, Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldu ve bunu Avrupa Süper Kupası, Dünya Kulüpler Kupası ve 2020'de Premier Lig şampiyonluğu takip etti.

Anfield'daki rekoru şaşırtıcı. 254 maçta 156 gol attı ve Kırmızılar'ın tüm zamanlarının en golcü oyuncuları listesinde dokuzuncu sıraya yerleşti.

Üç Premier Lig Altın Ayakkabı, iki Yılın Futbolcusu ödülü ve iki PFA Yılın Oyuncusu Ödülü var.

O Mısır Kralı ve Liverpool'un Premier Lig dönemindeki iyi transferi.

Liverpool tarihindeki en büyük golcü olan Rush, Üçüncü Lig ekiplerinden Chester City'den 300 bin sterlin karşılığında transfer edildiğinde 18 yaşında bilinmeyen bir kişiydi.

Ancak o, sonuçları muhteşem hale getirdi.

Juventus'la İtalya'da geçirdiği zor bir yılın ardından 1981 ile 1987 arasındaki altı buçuk sezonda 207 gol attı ve daha sonra 139 gol daha kaydetti.

Beş lig şampiyonluğu, beş lig kupası, üç FA Cup ve bir Avrupa Kupası kazandı. Hem PFA Yılın Oyuncusu hem de Yılın Genç Oyuncusu ödülünü kazandı. Yılın Futbolcusu seçildi ve Avrupa Altın Ayakkabı ödülünü kazandı. Ayrıca Merseyside derbisi tarihinin en golcü oyuncusu.

Bir Anfield efsanesi.

Kevin Keegan, Liverpool'dan Hamburg'a gideceğini açıkladığında, birçok taraftar Bob Paisley'nin ekibinin bu durumla nasıl başa çıkacağını merak etti.

Ama Dalglish o boşluğu dolduracaktı. Ardından da Liverpool'un modern tarihinin en büyük oyuncusu olacaktı.

515 maçta 172 gol attı ve kulübün altı büyük kupa kazanmasında büyük pay sahibi oldu.

Sevgiyle 'Kral Kenny' olarak anılıyor ve Anfield'da adını taşıyan bir tribünü var. 2018'de "futbol, ​​hayırseverlik ve Liverpool şehrine hizmetler" için unvanı aldı.

1989'daki Hillsborough faciasının ardından gösterdiği liderlik ve merhamet, taraftarları tarafından asla unutulmayacak.