YORUM | Emre Sarıkuş @the_emres
Bir futbol kulübü yaşadığı kente dair birçok iz veya sembol taşıyabilir. Armaya, renklere, stadyum mimarisine, hatta kurumsal yapıya sirayet edebilen lokal kültürel kodların dışında bazen de bir coğrafi zenginliğe dair izler görülebilir. Bu izler takımın sahada oynadığı oyuna ve puan tablosuna yansıdığında ise ilginç bir hâl alır. Asi nehri ve Hatayspor’un benzerliğinde olduğu gibi...
Hatay kentinin içinde geçen Asi nehri, bulunduğu bölgedeki nehirlerin aksine güneyden kuzeye doğru akar. Bununla birlikte kaynağı Türkiye'de olmayıp, döküldüğü yer Türkiye'de olan tek nehirdir. Puan tablosunun güneyinden kuzeyine doğru çıkan Hatayspor’un ise oynadığı oyunun kaynaklarının yurt dışında olduğunu ve üretken hücum felsefesiyle, sık sık taşan Asi nehri gibi rakiplerinin üzerine yığılarak farklı galibiyetler aldığına tanıklık ediyoruz.
Süper Lig’e çıktığı geçtiğimiz sezonu üç farklı teknik direktörle tamamlayan Hatayspor, sezon başında kulübün eski teknik direktörlerinden Fatih Kavlak’ı futbol direktörlüğüne getirmişti. 15 Ağustos’ta DHA’ ya yaptığı açıklamada lige yeni çıkan bir takım olarak ilk senenin çok zor olacağını ve Ömer Erdoğan’ın kendileri için en doğru isim olduğunu söyleyen Kavlak, henüz anlaştıkları teknik direktörlerinin kendisini geliştirmiş ve çalışkan biri olduğundan söz ediyordu.
AAGelecek maç
Kavlak aslında ODTÜ mezunu ve pro-lisans sahibi bir teknik direktördü. Teknik direktörlük tecrübelerinin yanında Tony Adams, Vahid Halilhodzic gibi isimlerin yardımcılığını da yapmıştı. Dolayısıyla bir teknik direktörün kendisini gerçekten ne kadar ve nasıl geliştireceğine dair tecrübe ve bilgiye fazlasıyla sahipti.
Kavlak’ın bir sonraki cümlesinde, “Çok önemli özellikleri var, bunları konuşmak için ayrıca bir program yapmak lâzım,” diyerek anlattığı Erdoğan ise oyunculuk dönemlerinde altyapısını Lohfelden ve St. Pauli’de almış, gurbetçi bir ailenin çocuğuydu. Erzurumspor ve Diyarbakırspor’daki çıkışının ardından Galatasaray’a gelmiş, kısa bir süre burada oynadıktan sonra, önce Malatyaspor’a, ardından da yedi sene formasını giyip bir de şampiyonluk kazanacağı Bursaspor’a transfer olmuştu.
Futbolu bıraktığı seneden itibaren Eskişehirspor ve Bursaspor’da farklı hocaların yanında antrenörlük deneyimine sahip olan Erdoğan, kendisini geliştirebilmek için Avrupa’ya giderek Jürgen Klopp’un idmanlarını izlemiş, Thomas Tuchel ve Roger Schmidt’in yanında staj yapmış, Guus Hiddink’in tecrübelerini dinlemişti. Beslendiği kaynaklar dışarıdaydı. Asist Analiz' den Orhan Uluca’ya verdiği röportajda bu deneyimlerin kendisinde özellikle oyuncu iletişimi, alan kullanımı ve pres anlayışı konusunda farklı ufuklar açtığını anlatan Erdoğan, önce bir oyun felsefesi belirleyip, ardından buna uygun transferler yaptıklarını söylüyordu. O oyunculardan biri de ligin en çok konuşulan isimlerinin başında gelen Aaron Boupendza’ydı.
AA
Boupendza futbolcu yönünden zengin Batı Afrika havzasından çıkmış, ardından Ligue 1’e gitmiş, potansiyelli bir oyuncuydu. Fakat Erdoğan’ın mental olgunluk gerektiren sisteminde devamlılığı soru işaretiydi. Hatta bir devamlılığa neden olacak güçlü bir başlangıcı bile olmamıştı.
Kavlak ve Erdoğan’ın Boupendza ile buluştukları ortak kaygı ise bu sene her birinin başarmak zorunda olmasıydı. Projenin sürdürülebilirliği transferlerin ikna edici olmasından geçiyorsa Boupendza’nın da son iki sezonunu unutturması ve gol atması gerekiyordu. İlk 12 haftada tek bir 90 dakikası bile yoktu ve sadece üç gol atabilmişti. 29 Aralık’taki Antalyaspor maçından itibaren ise her şey değişti.
Akintola ve Diouf ile iyi bir hat oluşturan Boupendza fazla kilolarını verip, peşi sıra 90 dakika çıkaracak güce ulaştı. Erdoğan’ın çok önem verdiği iletişim desteği ve saha içi sorumluluk sayesinde mental problemlerinin gölgesinde kalan yetenekleri de ortaya çıktıkça iki ay içinde attığı 15 gol, 300 bin euro olan piyasa değerini 8 - 10 milyon euro bandına çekti.
Boupendza’yı farklı kılan şey, atığı gollerin niteliği ve patlayıcı gücüydü. Mental sorunlarının gölgesinde kalan yetenekleri ortaya çıktıkça Kavlak’ın oyuncunun transferindeki ısrarı haklı çıktı. Onu Gabon’dan Fransa’ya götüren potansiyelinin önündeki tembelliği ve amatör davranışları sadece bir Üçüncü Lig takımı olan Pau’dan başka bir yerde kendisini göstermesini engellemişti. Öyle ki, Pau Başkanı Laporte-Fray’in Bordeaux yöneticilerine, "İleride harika bir oyuncunuz olsun istiyorsanız onun mental gelişimini takip edin, başınızı ağrıtabilir” dediği biliniyordu. Boupendza’nın Hatayspor’a transferi sırasında oyuncunun kim olduğunu öğrenmek için Transfermarkt’ a girenler de son iki sezonda dibe vuran ve öncesi de soru işareti olan bir golcüyle karşılaştıklarında büyük hayâl kırıklığı yaşamıştı. Bugün durum tam tersi...
Düşük bonservis bedeli ve bir türlü açığa çıkarılmamış potansiyeliyle alınmaya değer bu riski ekonomik olarak büyük bir getiriye dönüştürmek üzere Hatayspor. Erdoğan’ın teknik ekibinin ağustos’tan bu yana Boupendza ile özel olarak ilgilenmesi, saha içi tembelliğini ortadan kaldırmaya çalışmaları ve açığa çıkardıkları patlayıcı gücü doğru işlenebildiğinde her yeteneğin belli bir seviyeye geldiğini gösteriyor.
AA
Futbol yazarları Simon Kuper ve Stefan Szymanski, "Futbolun Şifreleri"nde Brian Clough ve Peter Taylor ikilisinin kişisel sorunlar yüzünden düşük bedelleri olan oyuncuları alıp sonra da sorunlarıyla başa çıkmaya yardımcı olduklarını anlatır. Ada’da tam bir baş belası olarak görülen Kenny Burns’ü İngiltere’de yılın futbolcusu olacak seviyeye ulaştıran bu ikili, bir futbolcunun formunun zirvesindeyken satılmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyordu. Buradaki kritik nokta ise bu zirve noktayı tespit edebilmek.
Krasnodar’ın Boupendza için 8 milyon euro’luk teklifi Hatayspor’un ekonomisi için sürdürülebilir ve mükemmel bir fırsat sundu. Oyuncu şimdilik gitmek istemese de bu tekliflerin devamı da gelecek gibi gözüküyor. Ancak Boupendza’nın şu anda zirve noktasına ulaşmış durumda olup olmadığını üç aylık bir çıkışla kestirebilmek mümkün değil. En azından zihinsel açıdan durum böyle.
Daha birkaç hafta öncesine dek 1-0 devam eden Kasımpaşa maçında âni atağa geçmek yerine top sektirerek ilerleyen ve bir amatör oyuncu profili çizmeyi tercih eden Boupendza’nın bugünkü Kayserispor maçında da oyundan alınırken gösterdiği tepki zihinsel olarak hâlen güvenilir olmadığını gösteriyor. Bununla birlikte transfer olacağı takımda bu sezon kendisine inanan ve destekleyen bir Kavlak - Erdoğan ikilisini bulması da çok kolay değil.
Yetenek, sorunları da sıra dışı olma ihtimâlini de beraberinde getirir. Sorunların çözümü için çalışıldığında sıra dışı olma ihtimâli artar. Boupendza şu an tam da bu eşikte.