Bundesliga CoronavirusDepo Photos

ÖZEL | Bundesliga yorumcusu Orhan Uluca: Futbolun yaratıcısı İngilizler ise kurtarıcısı da Almanlar


ÖZEL RÖPORTAJ | Onur Özgen @ozgenonur  


Futbol iki aylık verilen aranın ardından Almanya'da geri döndü.

Peki bu hafta sonu Bundesliga ve Bundesliga 2'de oynanan maçlar bize neler gösterdi?

Goal Türkiye ve Mackolik editörü Onur Özgen, S Sport' ta Bundesliga yorumculuğu yapan Orhan Uluca ile konuştu.

Bundesliga CoronavirusDepo Photos

Almanya’nın "yeni futbolun" ilk uygulayıcısı olarak başarısı, futbol dünyası için ne anlam ifade ediyor?

Futbolun yaratıcısı İngilizler ise kurtarıcısı da Almanlar. Son dönemde ulusal gazetelerin bakış açısı bu. Almanların bu sınavı başarıyla geçmesi her ülkenin futbolu aynı şekilde oynatacağı anlamına gelmiyordu belki, ama eğer burada başarısız olunursa bu durum diğer ülkelerin de “başlama isteğine” ciddi bir darbe vuracaktı. Bu açıdan bakılırsa tahmin ettiğimizden çok daha uzun sürecek olan bu salgın sonrası yeni dönemin içerisinde futbolun da olmasını mümkün kıldılar. Elbette süreç ne kadar uzun sürerse sürsün futbol mutlaka yeniden başlayacaktı, ama Almanlar sayesinde bu başlama ânı çok daha erkene alındı. Olası bir başarısızlıkta bu sezon tüm ülkelerin gündeminden kalkacaktı muhtemelen.

Çok şeyi ilk defa Almanlar yaptığı için belki şunu da sormak gerekir. Yakın dönemde seyircili futbola dönüş de mümkün olabilir mi?

Geçtiğimiz günlerde Bild gazetesi iki eyalet başkanına bu soruyu sordu. 1 Eylül’den itibaren - elbette boşluklar bırakılarak - taraftarların da statlara girme ihtimâlinin olduğunu söylediler. Yaşam uzunca süre başka şekilde devam edecek ve bu yeni yaşamın içerisinde futbol da yeniden hayatımızda yer alacak, ama kendine has kurallarıyla beraber. Belki her şey iyi giderse yeni sezonda boşluklar bırakılarak statlara seyirci alımı da gerçekleşecek. Saksonya Eyaleti'nin İçişleri Bakanı da bunun mümkün olduğunu söyledi.

Genel olarak Bundesliga'daki ilk hafta izlenimlerin neler? Almanya sezonun tamamlanması adına tüm dünyaya örnek oluşturabilecek bir izlenim verdi mi?

Ufak tefek eksikliklerle beraber Almanya’nın testi başarıyla geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bazı hatalar ise - Hertha Berlin oyuncularının gol sonrası sevinçleri sırasında birbirlerine sarılmaları gibi - daha çok alışkanlıkların kolay kolay değişmemesiyle ilgili. Zamanla yeniden şekillendirilen bu yeni futbola herkesin daha iyi uyum sağlayacağını düşünüyorum. Maçlar ise beklentilerin aksine mücadele gücü yüksek bir şekilde gerçekleşti. Bunun ise tribünlerde kimse olmasa da oyuncuların ekranlardan kendilerini milyarların izlediği gerçeğinin farkında olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Bundesliga’da biri maç öncesi olmak üzere toplamda sekiz sakatlık gerçekleşti. Bu da sezona verilen 66 günlük ara hesaba katıldığında çok kötü bir sonuç değil diye düşünüyorum. Taraftarın eksikliği ve onun ekran başındaki izleyicinin algısına vurduğu darbe haricinde çok büyük değişiklikler yoktu.

Borussia Dortmund Schalke 05/16/20Depo Photos

Seyircisiz futbol mu, yoksa futbolun hiç olmaması mı? Hangisi daha az kötü? Bu haftadan sonra buna verilebilecek cevabımız netleşti mi?

Futbol normal seyrinde oynanırken birden seyircisiz futbola geçiş olduğunda, “Böyle olacaksa hiç olmaması daha iyidir" demiştim. Fakat iki aylık aranın ardından izlediğim ilk maç olan Bundesliga 2 maçında görüşüm değişti. İki şeyi çok iyi anlattı bu süreç bize; futbolda seyircinin ne kadar önemli bir faktör olduğunu, ama aynı zamanda futbolu da sadece atmosferi yüzünden sevmediğimiz gerçeğini. Seyirci elbette çok önemli, ama aynı şekilde “saf futbol sevgimiz” de çok yüksek olmalı ki, seyircisiz olarak da olsa yeniden başlayan futbol bize bayram havası yaşattı.

Almanya'da bu hafta sonu dönen futbolun, "eski futboldan" ne gibi temel farklılıkları vardı? Maçların fiziksel yoğunluğunun azaldığı yorumlarına katılıyor musun?

Yaklaşık iki aylık verilen aranın ardından oyuncuların pas isabet oranlarının düşmesi gibi ayrıntılardan bahsedebiliriz. Öte yandan “daha az fiziksel mücadele” ya da “daha düşük tempo” gibi söylemlere çok katılmıyorum. Elbette pas isabet oranının düşmesi, ezberlerin bozulması gibi ayrıntılar tempoya darbe vurmuştur, ama bu dikkat çekecek bir boyutta olmadı. Sorun daha çok seyircisiz oynanan maçların televizyon başındaki insanların üzerinde yarattığı etkiyle ilgili. Koşu mesafelerine baktığımızda çok büyük değişikliğin olmadığını görüyoruz. Bu hafta oynanan Bayern Münih maçında Joshua Kimmich 12.93 kilometre koşmuş mesela. Sahada olup biten olaylara taraftarlar olmadan baktığımız her maç bizi biraz yanıltacaktır. Birçok maç gerçekte öyle olmasa bile gözümüze “temposuz” gelecektir. Başta saydığım eksiklerin temel nedeni ise beraber yapılan antrenmanların eksikliği, top ile oyuncu arasına giren zamanın büyüklüğü. Bunlar da maçlar oynandıkça ve antrenmanlar arttıkça azalacaktır.

Özellikle 2010'larda fiziksel açıdan çok üst seviyelere ulaşan futbolun salgından sonra tekniğe daha çok yönelmesi beklenebilir mi?

2000 - 2008 arası futbol özellikle Premier Lig takımlarının başarısıyla beraber fizik kalitenin çok fazla öne çıktığı bir oyun olmuştu. Keza 1998 ve 2000'de uluslararası büyük turnuvaları Fransa’nın kazanması ve Fransa’nın yeni akademilerinin ürettiği fizik gücü yüksek futbolcuların özellikle Premier Lig’de boy göstermesiyle bu şekilde bir algı oluşmuştu. Bu algı öyle boyutlara gelmişti ki, üst düzey oyuncular için boy uzunluğu olmazsa olmaz olarak görülüyordu. Ardından ise önce Frank Rijkaard ve sonra bilhassa Pep Guardiola ile birlikte kısa boylu, çelimsiz ama teknik kapasitesi yüksek, zeki oyuncuların Barcelona ile yakaladığı muazzam başarı, o yıllarda her şeyi tersine çevirmişti. Guardiola’nın ülke ülke gezerek pas oyununu yeniden zirveye çıkarması da çok eski değil. Dolayısıyla dünyanın en iyi futbolcusunun çok fizikli olmadığı, İspanya, Almanya ve İngiltere’de üst üste şampiyonluklar kazanan Guardiola takımlarının çok da fizikli futbolculardan oluşmadığı bir noktada değişen çok bir şey olmayacaktır. Bu yeni futbol, fizikten ziyade tekniği daha öne çıkarır mı? Bir nebze olsun, evet. Lâkin bugün “anormal” olarak gördüğümüz çok şey yakın zaman içerisinde normalleşip futbolcular fiziksel olarak eski durumuna kavuştuklarında her şeyin eskisi gibi devam edeceğini de söyleyebiliriz.

Reklam