Futbolun SüperleribeIN Sports Türkiye

Güntekin Onay: VAR'a kimse itiraz etmesin

Güntekin Onay, Türkiye'de futbol dediğimizde aklımıza gelen ilk isimlerden biri. 

NTV ile yükselişe geçen kariyerini şu sıralar Süper Lig'in resmi yayıncısı beIN Sports'ta sürdüren Onay için bugünlerde bir heyecan daha söz konusu.

beIN Sports ile TFF ortaklığında düzenlenecek Futbolun Süperleri ödülleri için seçilen jüri üyelerinden biri olan Onay, yurt dışında tanıklık ettiğimiz görkemli futbol ödül törenlerinin bir benzerini artık Türkiye'de gerçekleştirecek olmaktan dolayı oldukça heyecanlı.

Haberin devamı aşağıda

Ligin EN'lerinin seçileceği Futbolun Süperleri ödülleri için, futbolseverler de oy kullanabiliyorlar. Oy kullanmak için son gün ise, 9 Ağustos Perşembe. Oyunuzu kullanmak için buraya tıklayabilirsiniz. Elinizi çabuk tutun! 

İyi bir gazeteci ve televizyoncu olmasının yanı sıra, sıkı bir futbolsever olan Güntekin Onay'la Futbolun Süperleri ödül törenini, Süper Lig'i, VAR'ı, transferleri, Cyle Larin'i, Cristiano Ronaldo ve Serie A'yı konuştuk.

ONLY EMBED Guntekin Onay Sertac Kucukelci

Sertaç Küçükelçi: TFF ve beIN Sports ortaklığında bu yıl ilki düzenlenecek Futbolun Süperleri ödül töreni için geri sayım başladı. Oylama da devam ediyor hâlâ. Siz de jüride yer alıyorsunuz. Bu yolculuk nasıl başladı?

Güntekin Onay: beIN Sports çok büyük bir organizasyon gerçekleştirecek TFF ile birlikte ve bu ilk kez yapılacak. Daha önce yapılmamış bir şey. Yurt dışında bunun örnekleri var. Premier Lig’de, La Liga’da, İtalya Seria A’da ya da çok uluslu katılımcıların olduğu Laureus gibi hepimizin imrenerek, hayranlıkla izlediği büyük çapta ödül törenleri oluyordu. Futbol Federasyonu ile yapılan görüşmeler sonrasında, hem TFF’nin hem de beIN Sports’un katılımıyla, Türk futbolunun süperlerini, en iyilerini seçeceğimiz 2017-18 sezonuna ait Opta verileriyle adaylar belirlendi.

Bu adaylar Opta verileriyle belirli bir sayıya indirildi. Daha sonra içlerinde benim de bulunduğum, çok değerli futbol adamlarının bulunduğu, Mustafa Denizli’nin, Mircea Lucescu’nun, Rıdvan Dilmen’in, Bülent Korkmaz’ın Metin Tekin’in de bulunduğu bir jüri bu sayıyı belli bir noktaya kadar indirdi ve beşe inen adaylar halk oylamasına sunuldu. Futbolseverlerin oylarıyla EN’ler seçilecek ve bu EN’ler taç giyecekler adeta. Çok görkemli, keyifli ve insanların severek katılacağı, severek takip edeceği büyük bir organizasyon olacak diye düşünüyorum.

S.K.: Jüride birbirinden önemli isimler yer alıyor. Nasıl bir çalışma dönemi geçirdiniz? Bu törenin Süper Lig’in marka değerine nasıl bir katkı sağlayacağını düşünüyorsunuz?

G.O.: Özellikle performansa dayalı seçimlerde zorlanmadık. Neticede en iyi kaleci bana göre budur, sana göre şudur, o tartışmaya açık bir konu. Yılın en iyi kalecisi için ben derim ki Muslera, sen dersin ki Volkan Babacan, diğer arkadaşımız der ki Volkan Demirel, bir diğeri der ki Fabri… Aslında şampiyon takımın kalecisi olduğu için Muslera burada ön plana çıktı. Kritik kurtarışlar yapmıştı. Diğer kaleciler de çok değerli ama biz seçim yaparken performansı ön planda tuttuk.

Goller konusunda ve fair-play konusunda biraz fikir ayrılıkları oldu. Adaylar arasında 20 tane çok güzel gol vardı. O 20 golü 5’e indirebilmek zordu. Ben bana göre en güzel 5 golü seçtim, diğerleri kendilerine göre 5 golü seçtiler. Burada fikir ayrılıkları olduğunu gördüm. Keza fair-play için de öyle. Metin Tekin’le bir konuşmamız olmuştu fair-play konusunda. Volkan üşüyen bir çocuğa kendi yağmurluğunu giydiriyor. Metin Hoca, “Bu fair-play değil ki bu insanlık. Aslında olması gereken. Fair-play rakiple alakalı bir şeydir.” dedi. “Rakibe karşı yapılmış bir şeydir”, dedi. Mesela bu farklı bir bakış açısıydı, hoşuma gitti. Bazı fikir ayrılıkları oldu ama doğaldı. Zaten bu işin yapılmasının amacı da bu.

Futbolun SüperleribeIN Sports Türkiye

S.K.: Yeni sezon hakkındaki görüşlerinizi merak ediyoruz. Sizce nasıl bir sezon bizi bekliyor? Takımlarımızın ekonomik sebeplerden ötürü sıkıntılar çektiği bir transfer dönemi geçiriyoruz. Bu durum hakkında neler söylemek istersiniz? Siz aslında defalarca uyarmıştınız takımlarımızı…

G.O.: Çok uyardım. 10-15 senedir. Hatta Yıldırım Demirören Beşiktaş başkanıyken programa çıkıp uzun bir finansal söyleşi yapmıştım. Hatta Rıdvan Hoca da yanımda oturuyordu o zaman, Yüzde Yüz Futbol’u yapıyorduk. “Güntekin sen de Maliye Bakanı gibi oldun, sürekli finansal sorular soruyorsun Yıldırım Bey’e!” demişti.

Ekonomi her şey. Özellikle bir spor kulübü işletiyorsanız. O yüzden üzerinde duruyorum ben. Ekonomik olarak güçlü olmazsanız var olma ve yaşama şansınız yoktur. Ama taraftar işin sportif boyutuna bakar. Maç kazanılıyor mu, kazanılmıyor mu? Top üç direğin arasından geçiyor mu, geçmiyor mu? Taraftarı ilgilendiren kısmı budur, işin doğrusu.

Geçen yıl çok görkemli transferler yapıldı. Süper Lig adeta Medrano Sirki gibi oldu. Medrano Sirki derken, bunu eleştirel anlamda söylemiyorum. Zenginlik anlamında, görsellik anlamında vurgulamak için söylüyorum. Güzel bir şeydir sirk. Özellikle bir çocuk için görkemli bir şeydir.

Anadolu kulüplerine bakın. Antalyaspor’un kurduğu takıma bakın geçen sezon başlarken. Eto’o, Nasri, Menez, Vainqueur, Maicon gibi dünya çapında yıldızlar. Djourou… Dünya Kupası’nda oynadı. Böyle uluslararası bir takım kurulmuştu. Sonra paralar ödenmedi, ekonomik sıkıntılar oldu, o takım dağıldı. Bu kadar önemli oyuncuların oynadığı bir ligden bahsediyoruz ve çok da güzel bir sezon oldu.

Başakşehir, Beşiktaş… Belki biri üçüncü diğeri dördüncü oldu ama çok iyi futbol oynadılar. Son haftaya kadar şampiyonluk kovaladılar. Galatasaray çok zor bir sezonda şampiyonluk ipini göğüsledi. Bence Fatih terim harika bir iş yaptı çünkü kadroda ciddi sorunlar vardı, ciddi eksikler vardı. Tecrübesiyle bu işi çok iyi kurtardı ve çok iyi bir sezonda Galatasaray’ı şampiyonluğa taşıdı. Çok değerli bir şampiyonluk oldu güzel de bir sezon geçirdik. Derbiler de çok güzel geçti. Centilmence de bir sezon olduğunu düşünüyorum, sportif anlamda. Tribünlerdeki seyirci sayısı arttı. Geride kalan sezon keyifliydi, heyecan doluydu. Bu sezon döviz kurunun çok artması, kulüplerin borçları nedeniyle geçtiğimiz yıllardaki kadar hareketli bir transfer kampanyası göremedik. Kulüplerden, doğal olarak, bunu beklemek de haksızlık olur.

Phillip Cocu FenerbahceAA

Fenerbahçe yıllardır aradığı sinerjiyi, heyecanı ilk kez buldu. Geçen sene şampiyonluk şansı ayağına kadar geldi. Önünde bir kapı vardı. Açıp içeri girse şampiyonluğa ulaşacaktı, o kadar yaklaşmıştı. Fakat o heyecan yoktu. Bu sezon Ali Koç’un başkan olması ile beraber, yeni yönetim, 40 bin kombine satışı, yeni heyecan… Transferlerde de öyle uluslararası süper yıldızların geldiğini göremiyoruz. İki tane genç oyuncu alındı, hatta kaleciyi de sayarsak belki üç tane genç oyuncu. Eljif Elmas’ın takıma katılması bir heyecan yarattı. Andre Ayew geldi. Fenerbahçe ihtiyacı olan enerjiyi yakaladı. Bakalım Cocu’nun becerisi, teknik direktörlük felsefesi Fenerbahçe’yi başarıya taşıyabilecek mi? Açıkçası biz de merak ediyoruz o açıdan bakınca.

Fenerbahçe ihtiyacı olan enerjiyle lige güçlü bir giriş yapacaktır. Galatasaray geçen yılın şampiyonudur ve büyük ölçüde kadrosunu korudu. Beşiktaş’ın ciddi eksikleri var ama hâlâ elinde güçlü bir kadro var, gidenlere rağmen. Başakşehir yine aynı kadroyla devam edecek. Trabzonspor bakalım tekrar yarışa girebilecek mi? Geçen yıl beşinci bitirdi. Geçen yılın üstüne birkaç puan koysa Trabzon onlar da yarışın içinde olacaktır. O yüzden sürpriz bir iki takımın katılımıyla yeniden güzel bir lig izleyecekmişiz gibi geliyor.

Cuneyt Cakir VAR 05082018AA

Bir de VAR sistemi de var. Onu da söylemeye gerek yok. Video Yardımcı Hakem sistemi Dünya Kupası’nda sınıfı fazlasıyla geçti. Ben çok adil olduğunu düşünüyorum ortaya çıkan sonuçların. Neticede 10 tane hata oluyorsa, siz bu hataları sekize, hatta beşe indirseniz dahi bu bir kârdır. Dünya Kupası’nda daha da fazla sonuç verdi. Çünkü futbolda hakem hatasından kaçamıyorsunuz. En azından ofsayttan gol atılmayacak, ofsayttan gol yenilmeyecek. Bundan daha iyisi olabilir mi? Çizgiyi geçen bir top gol değeri kazanmıyordu veya çizgiyi geçmeyen top gol oluyordu, bu tip hatalar oluyordu. En azından bunlar ortadan kalkacak. Çok ciddi hatalar oluyordu. Bunlar minimize edildiği sürece daha adil sonuçlar ortaya çıkacaktı.

Kimse itiraz etmemeli yani. VAR sistemine itiraz eden, mevcut sistemden faydalanan kişidir. Mevcut sistemden mutlu olan kişidir. Haksızlıklardan, hatalardan, yanlışlardan memnunsanız VAR’a karşı çıkabilirsiniz. Bence tek hiza bu. Video Hakem’de üç dakika beş dakika gecikme olacakmış… Hiç önemli değil. Yeter ki sonuçlar daha adil olsun.

S.K.: Peki Süper Lig’de bu sene büyük takımlar genç oyunculara yöneldiler. Altyapıdan gelenler var. Sizce bu isimlerden hangisi daha çok ön plana çıkar?

G.O.: Büyük takımlar genç oyunculara yöneldi çünkü çok yaşlıydı kadroları (Gülüyor). Biraz zorunluluktan oldu. Şu an için söylemek erken ama beklentilerimiz olan oyuncular var. Bunlardan bir tanesi Eljif Elmas. Fenerbahçe’de hazırlık maçlarında, özellikle Feyenoord maçında, çok iyi futbol oynadı. Ama daha erken. Bu çocukların omuzlarında çok fazla yük koymamak lazım. Yunus’u beğendim, Galatasaray’ın AEK maçında sonradan oyuna girdi, Atina’daki maçta. Çok kıvrak, kolay adam eksiltebilen, kaleyi de düşünebilen bir oyuncu. Trabzonspor’daki Abdülkadir’e benziyor stili biraz. Beşiktaş’ın Leverkusen’den transfer ettiği Güven Yalçın. Ondan beklentiler yüksek. Süre alabilecek mi, bilmiyorum tabii ama…

Fenerbahçe’ye Altınordu’dan gelen Barış… Ondan da beklentiler yüksek. Hareketli, güçlü, kaleyi düşünen, hızlı oynayabilen bir futbolcu. Biraz genç oyunculara zaman vermek lazım. Güven vermek lazım. O güveni ve zamanı buldukları zaman, potansiyeli olanlar zaten keyif verecektir.

Guntekin Onay VAR Turkish quote

S.K.: Diğer isimlere gelecek olursak… Geçen sezon Gomis çok iyiydi, ligi sürükledi. Talisca sürükledi, o artık Türkiye’de değil. Diğer yabancı isimlerden, tecrübeli isimlerden hangileri öne çıkabilir?

G.O.: Önemli olan bir ivme, bir momentum yakalayabilmek. Özellikle büyük kulüplerde o havayı yakaladığın zaman, rüzgârı yelkenlerinize doldurduğunuz zaman yol alıyorsunuz. Yelkencilik yapanlar, bilirler. Rüzgar yoksa hiçbir şey yapamazsınız, yelken yapıyorsanız. Ama rüzgarı bulduğunuz zaman sizden iyisi yoktur. O rüzgarla yol alırsınız

İşte büyük takımlar da böyle. Mesela geçen sene Galatasaray o rüzgarı Fatih Terim geldikten sonra yakaladı ve şampiyonluğa gitti. Şimdi Fenerbahçe şu anda, sezon başında o rüzgarı yakalamış görünüyor Ali Koç’la birlikte. Fakat futbol takımı buna nasıl cevap verecek bu sahaya nasıl yansıyacak onu bilmiyoruz. Ligde çok özel oyuncular var. Geçen sene Gomis gol kralı oldu. Talisca spektaküler maçlar çıkardı. Adebayor ve Visca, Başakşehir’de iyi işler yaptılar. Garry Rodrigues ligin ikinci yarısında Galatasaray’da sahne aldı.

Bu sene bakıyorum, heyecanla oturup seyredeceğim oyuncu kim diye. Yusuf ve Abdülkadir’i beğeniyorum. Sosa çok klas bir oyuncu. Burak her an her şeyi yapabilir. Bir kere Trabzonspor’u seyretmek bir keyif.

Yunus Akgun Galatasaray 08052018

Beşiktaş’a geliyorum… Babel benim çok beğendiğim bir oyuncu. Medel savaşçılığıyla, oyun zekasıyla, tecrübesiyle her şeyi sahaya verebilen, takıma çok şey katabilen bir oyuncu. Quaresma’yı söylemeye gerek yok. Eğer maç iç sahada ise ve dolu tribünler önünde oynanıyorsa tartışılmaz. Keyifle izlenebilecek bir oyuncu. Onun dışında, Adriano’nun oyun zekasını beğeniyorum.

Fenerbahçe’de Valbuena eğer günündeyse ve alan bulabiliyorsa, fizik olarak da iyi durumdaysa, heyecan verecek meziyetleri olan bir oyuncu. Bunu Feyenoord maçının ilk yarım saatinde, özel maç da olsa, gördük. Ben çok keyifle izledim. Tabii Cocu ile birlikte biraz daha fazla kaleye gitmek, direkt oynamak arzusunda bir Fenerbahçe görüyorum. Valbuena topu ayağında biraz fazla tutuyor. Futbolsever tabiriyle biraz fazla eveleyip geveliyor. Biraz daha hızlı oynaması gerektiğini düşünüyorum. Yeteneklerini daha optimum ve ekonomik sergileyebilmesi açısından. Onu yaparsa izlemesi daha keyifli olur. Ayew’in bölgesi tam belli değil aslında. Santrfor değil, forvet arkası değil, kanat oyuncusu değil… Ama her yerde oynayabilen bir oyuncu. Bu hem onun dezavantajı hem de avantajı. Güçlü bir oyuncudur, inatçıdır. Sürekli rakip savunmayı rahatsız eder. Önemli bir meziyet.

Yani ligimizde iyi, kaliteli oyuncular var. Seyretmesi keyifli oyuncular fazlasıyla var. Sürpriz isimler de bunlara katılacaktır. Biraz da almak istediğinize bağlı. Sizin bakış açınız önemli. Bardağın dolu tarafına bakarsınız, pozitif bakarsanız, iyi taraflarını görmeye çalışırsanız… Futbolumuz biraz buraya doğru gidiyor, eskiden hep negatif bakardık – bundan 8 yıl önce, 10 yıl önce, 15 yıl önce biraz daha işin olumsuz taraflarına bakılırdı. Hep hakem konuşulurdu. Tartışma, kavga, rakip takım, rekabet biraz daha farklı algılanıyordu. Şimdi biraz daha sportif taraf ön plana çıkmaya başladı gibi geliyor bana.

Besiktas B36 Torshavn UEFA Europa League 08/02/18

S.K.: Beşiktaş, Avrupa Ligi sınavına çıkacak. Neler söylersiniz?

G.O.: Beşiktaş’ın ciddi eksikleri var. Santrfor konusunda belirsizlik var. Herkes Larin diyor ama Fareo Adaları takımına hat-trick yaptı. Kimse bunu söylemiyor. Cyle Larin potansiyelli bir oyuncu mu? Herkes öyle olduğunu düşünüyor ben çok Larinci değilim. Ben çok ağır buluyorum, çok kıvrak ve yetenekli bir oyuncu olarak görmüyorum. Faroe Adaları takımına karşı o gün Mustafa da oynasaydı, Vagner Love da oynasaydı, Negredo da oynasaydı hat-trick yapardı bence. Birileri atacak. Faroe Adaları takımını 6-0 yeneceksin, santrfor atacak zaten üç tanesini. Çok doğaldı. O yüzden, Larin için biraz sabretmek lazım. Doğru çizgide. Çok çalışıyor, takımın bir parçası olabilmek için, yükselebilmek için. Ama çok büyütmemek lazım Faroe Adaları takımına karşı atılan üç golü. Bir kere Beşiktaş’ın “Bende Larin var, ben bu Larin’le şampiyon olurum, Avrupa’da da istediğim hedeflere koşarım” dememesi lazım. Erken yani.

Onun ötesinde Quaresma, Pepe, Vida geç döndüler ve akıbetleri belirsiz. Enzo Roco takıma geç katıldı. Ama Beşiktaş yine de LASK Linz’den daha kaliteli bir kadroya sahip. Linz, Norveç takımı Lilleström’ü rahat geçti. Norveç ligi devam ediyor yaz aylarında. Ama Lilleström’le alakalı biraz bakındım, çalışma yapınca, zor durumda kötü bir takım. Yani Linz’in Lilleström’ü yenmiş olması çok da yanıltıcı olabilir.

Ama yine de Beşiktaş’ın özellikle iç sahada gol yemeden bir galibiyet alması şart gibi geliyor bana. Çünkü sezon öncesindeki tam hazır olmadığınız bu dönemde, bu tip takımlarla, özellikle lige sizden önce başlamış takımlarla karşılaşmak sorun yaratabiliyor

Eljero Elia Ramazan Kose Basaksehir Kasimpasa 05192018

S.K.: Başakşehir için zor bir kura….

G.O.: Başakşehir çok zor bir kura çekti bu turda. Burnley tipik ada futbolu oynayan ender temsilcilerden birisi Premier Lig’de. Mücadeleye dayalı, yüksek topa dayalı, fizik gücüne dayalı, temastan kaçınmayan bir takım ve geçen yıl bu oyunla başarılı oldular. Başakşehir’e ters gelebilir bu oyun. Başakşehir belki topa daha fazla sahip olmuş gibi gözükebilir ama Burnley’nin fiziksel gücü ve mücadelesi Başakşehir’i bozabilir ve ters gelebilir. Başakşehir’in hazırlık maçlarında aldığı sonuçlar da, (belki hazırlık maçları ölçü değil klişesi vardır ama) kötü. Çok da hazır olduğunu söylemek mümkün değil. Çok dikkatli bir 90 dakika oynaması gerektiğini, çok taktiksel, akılcı bir 90 dakika, sabırlı bir 90 dakika oynaması gerektiğini düşünüyorum. Her anın, her pozisyonun, her saniyenin değeri var bu tip maçlarda. Başakşehir de tecrübeli oyunculardan kurulu bir takım olduğu için, Burnley’ye nazaran tek avantajı bence bu. Hem daha teknik hem daha tecrübeli.

S.K.: Bu yazın en flaş transferi Cristiano Ronaldo oldu. Bu Seria A  için, Juventus için iyi hamle olarak görünüyor ama Real Madrid hâlâ bir hamle yapmadı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

G.O.: İngiltere’deki transfer piyasası lig başladıktan sonra kapanıyor. Kapandıktan sonra hem Türkiye’deki takımlar için hem Avrupa’daki takımlar için transfer pazarı biraz hareketlenecektir. İngiltere’deki transferler bitmiş, elde kalan, açıkta kalan, devam eden etmeyen, kadroda düşünülmeyen oyuncular birçok farklı kulübe dağılacak. Bu önemli.

Onun ötesinde, en flaş transfer Cristiano Ronaldo oldu. Seria A benim çok sevdiğim bir lig, çünkü futbolun sosyolojik tarafına da önem veriyorum, sosyo-kültürel tarafına ve tarihine. İtalya’da şehirler arasındaki rekabet, kulüpler arasındaki rekabet, çekişme, derbiler, yerel derbiler, ülke derbileri… 20’den fazla büyük maç var İtalya’da ve şimdi bu maçlar beIN Sports’tan yayınlanacak. Torino – Juventus, Milan – Inter, Lazio – Roma, Genoa – Sampdoria… Bunların hepsi derbi maçı ama bir Napoli – Juventus, bir Inter - Roma da büyük maç. Çok fazla büyük maç var, çok güzel bir lig o açıdan.

Cristiano Ronaldo Juventus shirtYouTube/Goal

Ronaldo’nun gelmesiyle birlikte tabii daha büyüleyici bir lig izleyeceğiz ama sadece Juventus ve Ronaldo üzerinden değerlendirmemek lazım. Napoli, Inter, Milan, Lazio, Roma… Çok güçlü ve çekişmeli bir lig olacak. Tabii geçen sene de öyleydi. Seyirci sayısı artacak, kombine satışları artacak. İtalya’da Inter, geçen hafta İtalyan gazetesinde gördüm, 40.000’i bulmuş şimdiden. Transferi yapan Juventus yani… Zaten Juve kapalı gişe oynuyor.

Daha güzel bir Serie A izleyeceğiz. Cristiano Ronaldo ne yapacak herkes bunu merak ediyor ama Juventus şampiyon bir takım zaten. Juventus’un hedefi Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, o yüzden Ronaldo’yu transfer ettiler aynı zamanda içinde pazarlama tarafı var. Fiat grubunun sahip olduğu Agnelli ailesinin otomotiv şirketleri işin içinde. Ferrari Maserati, Alfa Romeo…  Ronaldo’ya araba kullandıracak, “Şuna bin” diyecek, “Bugün şu arabaya bin, eşinle akşam yemeğine şu arabayla git” diyecek. Böyle bir pazarlama stratejisi de var işin içinde. Kendi markalarını tanıtma, satma. Neticede forma reklamı da biliyorsunuz Jeep. O yüzden, sadece sportif olarak değerlendirmiyorum bu hamleyi, bu yaştaki bir oyuncuya bu kadar büyük paralar verilmesini. Biraz pazarlama da işin içinde var. Ama güzel bir lig olacak Serie A. Umut ediyorum ki, Inter, Roma takımları ve Napoli biraz daha yukarı çıkarlar ve Juventus’u zorlarlar.

S.K.: Real Madrid dördüncü kez üst üste Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilecek mi, Ronaldo’yyu kaybettikten sonra?

G.O.: Olamayacak. Çok net.

S.K.: Bitti mi artık?

G.O.: Bitti artık. Zaten üç şampiyonlukta da gümbür gümbür bir oyun oynamadı şampiyon olurken. İki maçta stattaydım, Atletico Madrid finallerinde. Çok yüksek bir oyuncu kalitesi var. Modric - Kroos dünyanın en iyi iki orta saha oyuncusu. Marcelo dünyanın en iyi sol beki. Ronaldo dünyanın en iyi futbolcularından bir tanesi. Böyle bir oyuncu grubu, kulübün geleneği ve büyüklüğü, Zidane’ın pragmatik taktikleri, günü kurtaracak taktikleri… Casemiro’yu koydu, biraz daha Modric’le Kroos’un arkasında daha sağlam bir orta saha yarattı. Fransa’nın şampiyonluğuna benzetiyorum ben biraz. 10 kişi topun arkasına dizilen, alan vermeyen, iyi savunma yapan ve topu kaptıktan sonra hızlı çıkan… Sergio Ramos dünyanın en iyi savunma oyuncusu. Varane, Fransa Milli Takımını şampiyonluğa taşıyan isimlerden bir tanesi. Yani çok güçlü bir takım Real Madrid. Eleme usulü maçlarda pragmatik oynadılar, günlük çözümler ürettiler. Bu yıl ligde üçüncü oldu fakat yine Şampiyonlar Ligi’ni kazandı. O yüzden, bu yıl ben bu işin olmayacağını düşünüyorum. Çok güçlü takımlar var artık.

Real Madrid Champions League trophy 2018Getty Images

S.K.: Peki sizin favoriniz kim Şampiyonlar Ligi’nde?

G.O.:  Şampiyonlar Ligi için erken. Eleme turlarında herkes birbirini eleyebilir. Gününde olan bir Bayern Münih herkesi eleyebilir veya bir Juventus çıkıp Manchester City’yi devirebilir. PSG çıkıp Barcelona’yı geçebilir. Bu takımların güç dengeleri birbirlerine yakın. Günlük ve anlık performanslarla bir hakemin çalacağı bir düdükle veya oyuncunun bir hatasıyla her şey değişebiliyor o yüzden beş altı tane çok güçlü takım var onların arasından bir tanesi çıkacaktır diye düşünüyorum

S.K.: Premier Lig’deki iyi antrenörlere Pep Guardiola, Jürgen Klopp, Jose Mourinho, Mauricio Pochettino’dan sonra Maurizio Sarri ve Unai Emery de eklendi. Bu kadar büyük teknik direktörlerin bir araya geldiği ligi nasıl değerlendirirsiniz?

G.O.: Ben Liverpool’u bu sene çok şanslı görüyorum. Üç direğin arasına çok kaliteli bir kaleci olarak, yıllar sonra. Ben Grobbelaar’ı bile beğenmezdim! Liverpool’un en iyi kalecisi olduğu söyleniyordu. İngiliz Milli Takımı’nda da Liverpool’da da yıllardır bir kaleci sıkıntısı vardı. İngiliz milli takımı bunu Pickford’la çözmüş gibi görünüyor. Liverpool da önemli bir transfer yaptı, Roma’nın kalecisini aldı ve çok önemli bir hamle olduğunu düşünüyorum. Stoperde hâlâ bir sorunları varmış gibi ama çok keyif veren, heyecan veren bir oyun oynuyorlar.

Sarri Guardiola November 2017Getty

Premier Lig zordur. Deplasmanda maç kazanıyor olmanız lazım şampiyon olabilmek için. Özellikle ocak ve şubat aylarını iyi geçiyor olmanız lazım. Ligin takvimin en sıkışık olduğu o dönemde hem Şampiyonlar Ligi hem lig geniş kadro ister. Liverpool bu sene yarışın en güçlü adaylarından biri olacak ama Sarri’nin Chelsea’si var. Guardiola’lı City’nin oyununu biraz daha yukarıya çıkaracağını ve genç kadronun gelişeceğini düşünüyorum. Tottenham spektaküler bir takım, heyecan verici.

S.K.: Arsenal geri döner mi?

G.O.: Arsenal yeni bir teknik direktörle, Unai Emery’yle, Wenger’den sonra ortaya nasıl bir malzeme, nasıl bir ruh koyacak, göreceğiz. Ama Arsenal her zaman Arsenal’dir. Özetle, çekişmeli bir lig olacağı kesin ama benim birinci favorim Manchester City, ikinci favorim de Chelsea ve Liverpool. İkisi arasında görünüyor.

Reklam