“Çocuklar Jadon’ın peşinden koşarlardı. Çete lideri gibi bir şeydi.” diyor Londra’nın güneyindeki bir sahanın müdürlüğünü yaparken altı yaşındaki Jadon’ı keşfeden Norman Dawkins. “Her zaman onu takip eden çocuklar olurdu. Kendi başına koşuya çıkardı ve çocuklar hemen onun peşine takılırlardı!”

Jadon Sancho, henüz 18 yaşında ve dünyanın en çok umut vadeden oyuncuları arasında. Dortmund gibi Avrupa’nın gelişim gösteren kulüplerinden birinde forma giyiyor, aynı zamanda da İngiltere Milli Takımı’nın milenyum çağında doğan ilk oyuncusu… Borussia Dortmund’un onun için biçtiği değer şimdiden 100 milyon euro.

Sancho, Goal’e verdiği demeçte “Her zaman profesyonel bir futbolcu olmayı istedim. İnsanların beni izlerken büyülenmesini istedim, tıpkı benim vaktiyle Ronaldinho’yu izlerken ‘Bir gün onun gibi olmak istiyorum’ demem gibi.”

“Herkes adına konuşamam, sadece kendi durumum ile alakalı konuşabilirim. Benim olayım ise sadece futbol oynamak.”

Yılın En İyi 50 Genç Futbolcusu’nun belirlendiği NxGn listesinde ilk sırada yer alan Sancho, 21. yy’da dünyaya geldi. Kariyerinde halen uzun yıllar olmasına rağmen şimdiden birçok insanı oynadığı oyunla kendine hayran bırakmış durumda.

Bunu yıllardır yapıyor.

Norman, onun için “O insanları yaptığı işle herkesi çılgına çeviriyor. İzleyenler, bunu nasıl yaptı şaşırıyor.” diyor ve ekliyor:

“Sancho, bunları küçüklüğünden beri kendinden büyüklere dahi yapabiliyor. Bence Sancho’yu güçlü hale getiren de bu. Eğer maç esnasında müdahaleye uğrarsa ayağa kalkar ve oynamaya devam eder. Jadon kendinden büyük adamlar ile de oynadı ve yeterince iyiydi. Herkes onun olduğu takımda olmayı isterdi.”

Sancho kendi yaşını hiçbir zaman engel olarak görmedi. İlk olarak 6 yaşındayken Frederick’te ortaya çıktı ve o zaman bile göze çarpan bir oyuncuydu. Norman ile birlikte çalışan bir başka kişi olan Peter LeAndre de zamanında Jadon’ın kurbanlarından biriydi.

“O her zaman çok büyük yeteneklere sahip olan ve en ufak alanda bile çalım atabilen biriydi. Bana ve diğer oyunculara her zaman bacak arası çalım atmaya çalışırdı.” diyor LeAndre ve devam ediyor:

“Bazı zamanlar onunla birlikte futbol oynardık ve her zaman benim aklımdan geçen şeyleri bana karşı uygulardı. Bu biraz çılgınca. Luton’da futbol oynardım dolayısıyla bu tarz şeylerin nasıl yapıldığını biliyordum fakat Jadon’un yaptıklarını daha önce hiç görmedim. Sanki ayaklarında elastik bir bant varmış gibi hareket ediyor. Bu gerçekten eşsiz.“

Norman çocuklar için yürüttüğü sosyal sorumluluk projelerinin yanı sıra bir futbol antrenörüydü. Alt yaş gruplarındaki turnuvalar başladığında da Sancho’yu da çağırırdı. Ama Sancho’nun yanı sıra başka bir gizli silahı daha vardı.

“Hoffenheim’daki Reiss Nelson onun arkadaşıydı. Bana, onları doğru bir yaşta, sekiz yaşlarında bir araya getirmem söylenmişti. En doğru karar da buydu.”

“Onlar 10-11 yaşlarındayken Suffolk Gençlik Oyunları’na katılmışlardı. Turnuvaya 32 kasabanın takımı katılmıştı ve kazanan tabii ki onlar oldu. Yaklaşık 10 maçta 24 gol atmayı başarmışlardı.”

“2011 yılında Londra Gençlik Oyunları geldiğinde herkes Sancho’nun ve Reiss’ın kim olduğunu biliyordu. Takım 3 kız ve 3 erkek çocuğundan oluşuyordu. Turnuva boyunca hiç maç kaybetmediler ve finali de 2-0 kazanıp şampiyon oldular.”

Bu noktada Sancho çoktan Watford’da dikkatleri üzerine çekmişti. Orada, belki de, profesyonel antrenörlükten ve ailesinden uzakta yaşamaktan fayda sağladı.

“Yaşından büyük numaralara sahip bir oyuncuydu” diyor Peter ve ekliyor: “Yedi – sekiz yaşlarına gelip Watford’a gittiğinde çok daha iyi bir oyuncu haline geldi.”

Sancho, 8 yaşında ilk gençlik kontratını imzalayana kadar “Yabanarıları” ile  beraber birkaç sene idmanlarına devam etti. Kulübün altyapı antrenörü Dave Godley, bu yetenekten Arsenal ve Chelsea gibi büyük kulüplerin haberdar olmasından dolayı çok endişeliydi. Bu yüzden Jadon ve ailesini tren istasyonundan alarak tesislere bizzat kendisi götürürdü.

Dave Godley bu durumu Goal’e yaptığı açıklamada şöyle anlatıyor:

“İlk izlenimim, Jadon’ın diğer çocuklara göre çok daha teknik bir oyuncuy olduğu fakat yerel futbol seviyesinde tecrübesiz kaldığı yönündeydi. O döneme kadar bir takımda futbol oynamamıştı, sokaklarda futbol oynamıştı.”

“Onun şüphesiz doğal bir yeteneği vardı ve burada çok sıkı çalıştı, sürekli futbol topuyla birlikteydi. Sanki sürekli ayağında top oluyordu ve böylece teknik anlamda çok iyi bir isim oldu.”

Dave ve meslektaşları Jadon’ın vaktiyle kendileri için sergilediği yeteneklerden daha sonra muzdarip de oldular.

“Diğer çocukların yapamadığı şeyleri Sancho yapabiliyordu. Bir keresinde 5’e 5 maç yaparken Jadon kendisinden çok daha uzun birinin üstünden topu ağlara göndermişti.”

Sancho her zaman Ronaldinho gibi olmak istemişti fakat rol modellik için Godley’in aklında farklı bir isim vardı.

“Bunun doğal yetenekle bir ilgisi yok. Maradona’ya bakıp ‘O futbolcu olmak için doğmuş’ diyenler var ama hakkındaki belgeselleri izlediğiniz zaman, kendini geliştirmek için sürekli futbol oynadığını görüyorsunuz. Ayağında sürekli top var. Jadon gibi.”

“Atletik, fiziksel ve mental anlamda ona çok yardımcı olan özelliklerle doğdu elbette. Ama nihayetinde bunları sürekli çalışarak, insanlara bacak arası çalım atarak, antrenmanlarda herkesi karşısına alarak çok geliştirdi.”

Sancho’nun futbol eğitimi sadece Watford günleriyle de sınırlı değildi. Birçok genç turnuvalarında yer aldı, sokaklarda oynamaya devam etti. Futbol altyapısında şüphesiz bunların da etkisi var.

 “Kendimi sokak futbolcusu olarak sınıflandırabilirim. Orası benim futbola başladığım yer.” diyor Sancho ve ekliyor:

“Londra’dayken arkadaşlarımla sürekli sokaklarda top oynardık. Beşe beş maçlar yapardık. Antrenmanlarımız böyleydi.”

Rhian Brewster bu sürecin hepsini biliyor. Londra doğumlu Liverpool forveti Brewster geçtiğimiz yıllar içinde Sancho ile iyi bir arkadaşlık kurdu ve sokak futbolunun onun üzerindeki etkisini çok iyi biliyor.

“Bu tarz yerlerde futbol oynamak için bir araya gelince genellikle kafes gibi yerlerde oynuyorsunuz. Bu bana ‘FIFA Street’ oyununu hatırlatıyor. O oyundaki gibi topu duvarlardan sektiriyorsunuz, çalım yeteneklerinizi geliştiriyorsunuz.” diyor Brewster, Goal’e verdiği demeçte ve ekliyor:

“Bu, size normal bir futbol maçı yaptığınızda çok yardımcı oluyor. Yetenek ve hayal gücüne sahip oluyorsun, cesur oluyorsun, umursamıyorsun. Sokak futboluyla yetişmek size yeteneklerinizi geliştirme şansı tanıyor.”

Sancho’nun çok fazla cesaretlendirilmeye ihtiyacı yok. Yetenekleri hiçbir zaman sorgulanmamasına rağmen mental özellikleri de onunla beraber çalışanların hemen gözüne çarpıyor.

 “Onunla beraber oynadım ve neler yapabileceğini iyi biliyorum. Sancho’nun yaptığı şeyler veya gol atması açıkçası beni hiç şaşırtmıyor çünkü onu iyi tanıyorum. Beni şoka uğratabilmek için bambaşka bir şey yapması lazım!” diyor Brewster.

Onu diğerlerinden ayıran iki özellik var. Birincisi yeteneklerine olan güveni, ikincisi ise korkusuzluk.

“Onun düşündüğü tek şey en iyisi olmak. En iyisi olmak için de en çok golü atmak ve en yeteneklisi olmak istiyor.” diyor Godley ve şöyle devam ediyor:

“İnsanlar sadece onun mental gücü ve cesareti hakkında konuşuyor fakat onun en önemli özelliği hata yapmaktan korkmuyor olması.

“Chelsea ve Arsenal’e karşı oynadığımız maçlardan önce takımdaki çocuklar pencereden dışarı panikle bakarlardı. Ben de çocuklara sahaya odaklanmamız gerektiğini, bizim sarı onların mavi forma giyeceğini söylüyordum.”

“Sancho ise pencereden dışarı bakarken karşı takımın başının dertte olduğunu çünkü kendisine karşı oynayacaklarını söylüyordu. İnanılmaz bir özgüveni vardı.”

Sancho’nun bu hikayesi oyun parkındaki günlerine kadar uzanıyor.

“Her zaman kendimden daha büyük çocuklarla oynardım ve bu özgüvenimi kazanmamı sağlardı. Bu yüzden herkesten çok çalışırsam kendimi daha çok ön plana çıkarabileceğimi düşündüm.”

 Norman ise şunları söylüyor: “Eğer söyleyecek bir şeyi varsa yüzünüze söylerdi. Beni dinlerdi. Ama başkası ona sert çıkınca onları dinlemezdi. Bir şey hoşuna gitmezse, bunu size direkt aktarırdı.”

Fakat bu tavır Jadon’ın olabildiğince iyi olma çabasını artırdı. Godley ona düzeltilmesi gereken yanlarını söylerdi ve bu hiçbir zaman sorun olmadı. “Örneğin U9 takımında topla daha çok oynarken, 10 ve 11 yaş gruplarında insanları oyuna daha çok dahil eder ve doğru kararlar alırdı.”

Jadon Sancho oynadığı ilk dönemlerde çok fazla dikkat çektiği için Godley ve meslektaşları tarafından bazen daha büyük yaş gruplarında oynatılır ya da kendi bölgesinde oynatılmazdı. İngiltere’nin en büyük kulüplerine karşı çok dikkat çekmesi istenmiyordu.

“Menajerler onunla iletişime geçmeye başlamıştı. Bu iyi performansı fark eden diğer kulüp ve menajerler Sancho’yu etkileyebilmek için kendisine sürekli krampon tarzı hediyeler gönderiyordu. İnsanlar onun aklını karıştırmak için her şeyi yapıyorlardı” diyor Godley ve ekliyor:

“Bir maçta yapabileceği her şeyi yapardı. Uzaktan şutlar atar, harika paslar verirdi, kalecinin üzerinden aşırtır, topukla çalımlar atardı…”

“Yani her oyunun bir hikayesi vardı. Oyunda yeteneğini sergilediği bir bölüm veya dripling yeteneğini gösterdiği bir bölüm olabiliyordu.”

“Manchester City’ye transfer olduğunda her hafta harka bir performans sergiliyordu. Özellikle onun Arsenal maçında savunma çizgisini nasıl delip geçtiğini çok iyi hatırlıyorum.”

Sancho 14 yaşına geldiğinde £66,000 karşılığında Manchester City’ye transfer oldu.

Sancho, City’deyken futbol gelişimi adına çok önemli bir döneme daha girmiş oldu. O takımda da kendisini izleyen herkesi etkilemeye devam etti. Watford’da olduğu gibi burada da kendini her konuda geliştirmeye devam ediyordu.

Ergenliğe ulaştığı sıralarda bazı sorunlar yaşasa da futbola takım arkadaşlarından daha fazla odaklanmış olarak görülüyordu. Herkes hafta sonları dışarı eğlenmeye çıkarken Sancho, Reiss Nelson ile zaman geçirmek için Londra’ya giderdi.

Burada en iyi arkadaşı olan Phil Foden ile birlikte herhangi bir partiye veya etkinliğe katılmamış ve sadece futbollarına odaklanmışlardı.

Diğer bir sebep ise onların kalitesiydi. Buradaki ilk senesinden sonra yeteneğiyle herkesi etkiledi ve sonraki sezon takımın başına gelen Pep Guardiola’yı da etkilemişti.

Raheem Sterling ile yakın bir ilişki kurduğu dönem, bu dönemdi. Jadon’ın çalımlarının bir diğer kurbanı da Sterling olmuştu.

Godley, Sancho’nun bunu nasıl yaptığını açıklıyor: “Onun doğal bir top koruma yöntemi vardı ki bunu geliştirmek zordur. Önce tüm vücudunu ortaya koyuyordu, sonra da hamlesini yapıp çalımını atıyordu.”

“Topla birlikte etrafında nasıl döneceğini çok iyi biliyor. Öyle çılgınca numaralar yapmıyor. Ufak bir dokunuş ile rakibini geçebiliyor.”

Sterling’in başına gelen şey de tam olarak buydu.

Sterling, Goal’e özel yaptığı açıklamada “Onun bu hareketleri bilinçli yaptığını sanmıyorum o sadece sahada kendini sahada ifade etmek isteyen bir çocuk. Gösteriş için öyle oynamıyor, tarzı o. Bu sadece bir oyun ve içinde eğlence de var” diyor ve ekliyor:

“O çok özgüvenli bir oyuncu ve topla birlikte yeteneklerini sergilemek istiyor.”

Jadon Sancho, kariyerinin gelişiminde kendisini en çok etkileyen oyunculardan ikisinin Marco Reus ve Raheem Sterling olduğunu söylüyor.

“Reus sahada bana ne yapmam gerektiğini söyleyebiliyor. Onun sayesinde birçok şey öğreniyorum ve birlikte oynarken çok eğleniyoruz. Aramızda hem saha içi hem de saha dışı çok güzel bir bağ var.”

“Sterling de benim gibi çok genç yaşta farklı bir yerden futbol oynamaya geldiği için onunla konuşabileceğimi hissettim. Aramızda birçok benzerliğin olması ona yakın olmamı sağladı.”

Sterling, Jadon Sancho’nun çok fazla tavsiyeye ihtiyacı olmadığını düşünüyordu  fakat ona bazı tavsiyeler vermeyi de ihmal etmedi:

“Ona geçmişte benim yaptığım fakat yapmaması gereken şeyleri anlattım.”

“Mümkün olduğunca erken kalkması gerektiğini ve bunun kendisine avantaj sağlayacağını anlattım. Eskiden geç kalkardım fakat ben de artık erken kalkmaya çalışıyorum.”

İki oyuncu hâlâ takım arkadaşı olabilirlerdi fakat kulüple Sancho arasındaki sözleşme problemi nedeniyle bu gerçekleşmedi. Sancho’ya haftalık 35 bin pound önerildi. Genç oyuncu bunu kabul etmedi ve sorun çıkardı. Guardiola da, her ne kadar oyuncuya hayran olsa da, bu tavra karşılık onu yaz kampına götürmedi.

İşler daha sonra iyice kötüye gitti. City onu, tıpkı Phil Foden gibi, yavaş yavaş A takıma monte etmek isterken Jadon bunu reddetti ve antrenmanlara çıkmamaya başladı. City’nin artık oyuncuyu satmaktan başka çaresi kalmamıştı.

Bu durumdan yaralanan takım Bundesliga ekiplerinden Borussia Dortmund oldu ve Jadon Sancho’yu kadrolarına kattılar.

Jadon Sancho sadece farklı bir ülkeye taşınmakla kalmadı aynı zamanda takımda 7 numaralı formayı da almış oldu.

“Sancho çok sakin ve olgun biri. Aynı zamanda bir lider. Çok kısa sürede ve genç yaşta başardıkları onu etkilemiyor” diyor Brewster.

Sancho yeni takımında parladı. 2017’de U17Dünya Kupası’nı kazanan İngiltere Milli Takımı’nın önemli oyuncularından biriydi, şimdi ise Bundesliga’nın en dikkat çeken ismi.

Bundesliga tarihinde dokuz gole ulaşan en genç futbolcu o ve her hafta bir tane hareketi Twitter’da video olarak paylaşılıyor. Tıpkı çocukken istediği gibi, insanlar onu izlerken heyecanlanıyorlar.

Jadon o kadar iyi oynadı ki bu performansı onu İngiltere A Milli Takımı’na yükseltti. Bu seviyedeki ilk milli maçında Hırvatistan’a karşı forma giydi ve 2000 ve sonrası doğumlu oyuncular arasında bu onura erişen ilk İngiliz oldu.

Sancho, Brewster’ın dediği gibi saha içinde ve dışında her zaman sakin bir karakter olmaya devam etti. Kimse tarafından desteklenmeden kendi eforlarıyla basamakları emin adımlarla çıktı.

Marco Reus, Goal’e yaptığı açıklamada onun için şunları söylüyor: “O aslında çok eğlenceli bir insan ama aynı zamanda da sessiz bir insan. Herkes onunla iyi anlaşıyor. Takıma çok iyi adapte oldu.”

Sterling, Sancho ile yeniden bir araya gelebildiği her fırsatı dört gözle bekliyor.

“İngiltere’deyken her zaman onunla birlikteydim. Milli takımdayken de sürekli beraberiz. Çok eğlenceli ve çok iyi bir insan.”

İkisinin arasında elbette ciddi ve öğretici konuşmalar da yaşandı ve ilerleyen dönemlerde bu konuşmalar Jadon Sancho için önem taşıyacaktır.

“İngiltere’deyken benimle çok ilgilendi ve her konuda yardımcı oldu. İşler yolunda gitmediğinde sorunları çözmeme yardım etti.”

Bazı kişiler için Sancho’nun kendisi de şimdiden bir rol model.

“Jadon’ın henüz çok genç olduğunu biliyorum ama kendinden daha genç insanlar için şimdiden bir rol model haline geldiğini söyleyebilirim. Çıktığı bölgede herkes Jadon Sancho’yu konuşuyor” diyor Peter LeAndre ve devam ediyor:

“O bölgedeki insanlar, ‘evet Jadon burada yaşadı ve buradan yükseldi’ diye kendiler için de hayal kuruyor. Bu güzel bir şey. Eminim ki Jadon büyüdüğü yere dönüp oradaki insanlarla konuşacak ve tecrübelerini anlatacaktır.”

 “Dünya’nın neresinde olduğunun bir önemi yok, onun evi halen Güney Londra.”

Bunca şeye rağmen, Jadon, hiçbir şeyi garanti olarak görmüyor.

“Gelecek için çok daha fazla çalışmam ve takım arkadaşlarıma daha fazla yardım etmek gerek” diyor.

“Kendime kişisel hedefler koyuyorum. Sol ayağımı daha fazla geliştirmek, savunmanın arkasına sarkmak gibi… Bu tarz şeylerin beni daha fazla geliştireceğine inanıyorum ve çalışmaya devam ediyorum.”

Sancho hedeflerinden birinin de Altın Top ödülünü kazanmak olduğunu söylüyor.

“Bunun her oyuncunun hedefi olması gerektiğini düşünüyorum.” diyor.

Jadon bu şekilde gelişmeye devam ederse çok yakında bu ihtimali de konuşuyor olabiliriz.